Ankara’da "Bülent Ecevit’in Şair Yönü" Konuşuldu

Ankara'da "Bülent Ecevit'in Şair Yönü" konuşuldu. Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit, "Onun şair yanı her zaman capcanlıydı" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlarından Bülent Ecevit'in ölümünün 11. yılında, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde "Bülent Ecevit'in Şair Yönü" etkinliği düzenlendi. Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit'in açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte moderatörlüğünü Vakıf Yönetim Kurulu üyesi Nejdet Derici'nin yaptığı ve İlber Ortaylı, Eren Aysan, Murat Yetkin ile Hikmek Altınkaynak'ın konuşmacı olarak katıldığı bir panel gerçekleştirildi. Panel öncesinde 2018 Bülent Ecevit şiir yarışmasında ödüle layık görülen şairler Arzu Karaca Ayçiçek, H. Mahzun Doğan ödül kazanan şiirlerini izleyicilerle paylaştı.

"ONUN ŞAİR YANI HER ZAMAN CAPCANLIYDI"

Panelde konuşan Rahşan Ecevit, "Ben önce Bülent Ecevit'in bütünsel olarak değerlendirildiği bir etkinlik yapılması fikrindeydim ama arkadaşlar Bülent Bey'in şair kimliğinin taşıdığı öneme kıyasla çok az bilinir olduğu görüşünden etkinliğin şair kimliği üzerinde odaklanması önerisini getirince heyecan duydum ve onlara hak verdim" dedi. Rahşan Ecevit, "Siyasetin yoğunluğu içinde Bülent Bey şiir yazma olanağını çok az bulabilse de onun şair yanı her zaman capcanlıydı" değerlendirmesini yaptı.

"ŞİİRLERİYLE SİYASAL GÖRÜŞÜ ARASINDA YAKIN BAĞ VAR"

Bülent Ecevit'in şiirleri ile genel siyasal görüşü ve hatta siyaset stratejisi arasında çok yakın bir bağ olduğuna dikkat çeken İlber Ortaylı, bu açıdan özellikle "Türk Yunan Şiiri"'nin çok çarpıcı olduğunu dile getirdi. Ecevit'in büyük bir stratejist olduğu değerlendirmesini yapan Ortaylı, tam anlamıyla sıfırdan başlanarak oluşturulan DSP'nin önce parti sonra da iktidar olabilmesinin Türk siyasal tarihi açısından araştırılması gereken çok önemli bir olay olduğu saptamasında bulundu.

Bülent Ecevit'in önemli siyasal kişiliğinin şair kimliğinin arka palanda kalmasına yol açtığı görüşünün dile getirildiği etkinlikte, bugüne kadar Bülent Ecevit'in sanatçı kimliği üzerine akademide yalnızca bir araştırma yapılmış olması büyük bir eksiklik olarak değerlendirildi.