Arıcıoğlu, Milletimize Hizmet Aşkıyla İktidara Talibiz

Arıcıoğlu, Milletimize Hizmet Aşkıyla İktidara Talibiz
Saadet Partisi Rize Milletvekili Adayı Mehmet Arıcıoğlu yaptığı yazılı açıklamada Ekonomi ülkeleri ayakta tutan başlıca etkenlerden biri olduğunu ifade etti.

Arıcıoğlu açıklamasında, “Ekonominin iyi olmadığı ülkelerde huzurun olması düşünülemez. Türkiye ekonomik anlamda çok güçlü kaynaklara sahiptir. Lakin bu kaynaklar güçlü siyasi uzantılara sahip insanlar tarafından sömürülmektedir. ani kaynaklarımızı bir pasta olarak düşünürsek bu pastanın tamamı rantiyeciler tarafından pay edilmekte, pastanın asıl sahibi olan halk duruma seyirci bırakılmaktadır.

Mevcut iktidarın 13 yıllık ekonomik icraatlarını gözden geçirdiğimizde halkın ekonomik düzeyinde değişme olduğunu görüyoruz. Lakin bu değişim iyi değil kötü yöndedir. Yoksulluk sınırının 1345 lira olduğu ülkemizde asgari ücret sadece 1000 liradır. Akp hükümeti vatandaşlarımızı yoksulluk sınırının çok altında bir yoksulluk içerisinde yaşamaya mahkum etmiştir.

mehmet-aricioglu.jpg

Geçtiğimiz nisan ayında maliye bakanımız şimşek asgari ücreti 1500 lira yapmak işçiye zulümdür cümlesini kurma cüretkarlığını dahi göstermiştir.1 kasım seçim beyannamelerinde asgari ücret 1300 tl olacak demeleri ise tam bir trajedidir. Çünkü 13 yıllık iktidarlarının ardından verdikleri bu vaat bile yoksulluk sınırını geçememiştir. Sözün özü Akp hükümeti süresince zengin daha zenginleşmiş fakir de daha çok fakirleşmiştir” dedi.

Arıcıoğlu, “Bizler geçmişte yaptığı çalışmalarla işçiye, memura, emekliye Türkiye tarihindeki en yüksek zamları yapan, kapatılan Refah Partisinin devamı olan Saadet Partisi olarak geçmişte olduğu gibi bugün de taptaze bir heyecanla halk devlet içindir değil devlet halk içindir düşüncesiyle, rantiyecilerin değil halkın refaha kavuştuğu bir Türkiye için milletimize hizmet aşkıyla iktidara talibiz. Dünyada güçlü olarak nitelendirilen ülkelere baktığımızda bu ülkelerin üretim noktasında büyük çaba sarf ettiğini görmekteyiz. Neden bu ülkeler arasında değiliz sorusunun cevabı ise üretime değil tüketime yönelik temellerin atılmasıdır .Çok güzel AVM' ler eğlence merkezleri yapılıyor lakin insanların bu- mekanlarda harcayacağı paranın nereden kazanılacağı kimsenin umurunda değil. Devlet arazileri ihalelerle rantiyecilere kaptırılıyor. Bu araziler fabrika yapımına uygun, gençler için istihdam alanı olarak kullanılabilecekken, rantiyecilerin yaptırdığı lüks mekanlarda halk asgari ücretle çalışmaya mecbur bırakılıyor. Bu durumda kazan halk ve devlet değil rantiyeciler oluyor.

Üretime yönelik icraatı bulunmayan Akp hükümeti seçime yakın uçak, tank, araba vb üretim yapıyoruz diyerek yabancı ürünlere barkot vurup bir de açılışını yapmak suretiyle halkımızı aşikar şekilde kandırmak suretiyle oyları kendisine kanalize etmeye çalışıyor. Hala ürettiklerinizin fabrikaları nerede sorumuzun cavını verebilmiş değiller. Bizler geçmişte fabrika yapan fabrikaların temelini atan Milli Görüş'ün siyasi arenadaki tek temsilcisi olan Saadet Partisi olarak rantiyecilerin değil devlet ve halkın kazandığı, tüketen değil üreten bir Türkiye için taptaze bir heyecanla milletimize hizmet aşkıyla iktidara talibiz.

Terör dünyadaki en aşağılık ve en azılı insan faaliyetidir. Türkiye yıllardan beri terörle mücadele etmektedir. Lakin son 13 yıl içerisinde PKK meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Silahı bırakın siyasetle çözüm arayın denilerek PKK ile bağlantısı aşikar olan eli kanlı şahıslar siyasi alanda koltuk sahibi yapılmıştır. Bebek katili Öcalan daha yıllar öncesine kadar elleri gözleri bağlı şekilde mahkemeye çıkarılırken bugün her türlü ihtiyacının meşru görüldüğü lüks hapishanesinde devlet erkanıyla görüşen ve halka demeç veren bir barış temsilcisi durumuna getirilmeye çalışılmaktadır. Devlet terörün yoğun olduğu bölgelerden elini çekmekte dolayısıyla halkı PKK'nın kanlı ellerine bırakmaktadır. Bizler terör örgütüyle müzakere edenlerin örgütle mücadele ettiğine ve edeceğine inanmıyoruz. HDP' ye siyaset yolunu açanların HDP' yi siyasetten silmeye çalıştıklarına inanmıyoruz. PKK destekçisi Şivan Perver ile miting sahnesinde el ele megri megri söyleyenlerin teröre lanet kampanyalarına inanmıyoruz. Terörün baş müsebbibi, İslam düşmanı, Pkk'nın inlerinde silahları bulunan yani açıkça Pkk'yı destekleyen ABD için kadim dostumuzdur diyenlerin, İsrail'e Malatya kürecikteki radar istasyonumuzu tesis edip Filistin'e yapılan hain saldırılarda el altından zalime destek verenlerin terörü bitirmeye çalıştıklarına inanmıyoruz. Bizler 11 aylık iktidarı süresince bir tane bile şehit verilmesine müsaade etmeyen,1997'de Osmanlı'dan sonra Filistin'e asker yollayan tek Türkiye Cumhuriyeti Efsane Başbakanı olan merhum Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN' ın talebeleriyiz. Şehitlerimizin hesabını sormak, İslam âleminin kurtarıcısı olmak için hocamızın bizden istediği o taptaze heyecanla milletimize heyecan aşkıyla iktidara talibiz.

7 haziran seçimlerinden bugüne kadar var olan durum 4 partinin uzlaşmacı değil kutuplaşması bir düşünceyle ülke menfaatlerini değil kendi menfaatlerini gözeterek bir araya gelmekten kaçtıklarını göstermiştir. Milletimiz oyları boşa gitmiş, milli duyguları istismar edilmiştir. Bu durumda Saadet Parti'mizin ülkemizi bu buhrandan kurtaracak tek ve doğru siyasi parti olduğu meclisteki siyasi partiler tarafından ispatlanmıştır. Biz sizi hiç yanıltmadık. Geçmişte yaptıklarımız bugün ve yarınlar adına yapacaklarımızın teminatıdır” dedi.