ASELSAN Mühendislerini İsrail mi Öldürdü? Türk F16' ları Havalanamayacak

ASELSAN Mühendislerini İsrail mi Öldürdü? Türk F16' ları Havalanamayacak
Türkiye ile İsrail savaşırsa mevcut teknolojik donanımla bir uçağımızın bile yerden kalkamayacağı iddia edildi...

Türkiye ile İsrail savaşırsa mevcut teknolojik donanımla bir uçağımızın bile yerden kalkamayacağı iddia edildi. Donanımlarla oynayan İsrail Türkiye'ye nasıl bir  oyunun  peşinde? Detaylar..

Türkiye'nin kullandığı F-16 uçaklarının modernizasyonunu İsrail ve ABD yapıyor. Bu uçakları üreten TAI firması da uçaklara "Uçakların Dost-Düşman tanımlamasını yapan elektronik sistem" yüklemişti.

Bu sisteme göre İsrail, ABD, İngiliz, Yunanistan gibi ülkelerin uçakları DOST uçak olarak tanımlıydı. Ancak Türk mühendislerinin yoğun çalışmalası sonucunda bu sistem millileştirildi ve bu konuda ABD ve İsrail'e bağımlılık ortadan kaldırıldı.

Ancak başka bir sorun var; Amerika, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye her yıl geliştirdiği yeni silah teknolojilerini satıyor. Sattığı teknolojinin kontrolünü ise bırakmıyor. ABD istediği zaman, uydular aracılığıyla verilebilen talimatla, uçakları savaş dışı bırakabiliyor. Bu da "henüz başlamadığın bir savaştan yenik ayrılmak" anlamına geliyor. İşte Toplumsalhafiza internet sitesinin ortaya attığı o müthiş iddia.

ASELSAN mühendisleri bu sistemi kırmaya çalıştılar. Peki sonları ne oldu?

Geçtiğimiz yıllarda ASELSAN'da aynı projelerde çalışan mühendislerin peşpeşe intihar etmesi hala esrarını koruyor. İsrail'in uçaklarımıza müdahale etmesini engellemek isteyen mühendisleri kim öldürdü?

Geçtiğimiz yıllarda Aselsan'da kritik görevlerde bulunan 3 mühendisimiz şüpheli bir şekilde öldü. Mühendislerin ölümleri kayıtlara 'İntihar' olarak geçti. Ancak bu intiharların üzerindeki şüphe bulutu asla dağılmadı. Uydu sistemleri üzerinde çalışan mühendisleri İsrail mi öldürdü?

2006 yılının Ağustos ayından 2007 yılının Ocak ayına kadar geçen 6 aylık süreçte, Aselsan'da kritik görevlerde bulunan 3 başarılı ve genç mühendis intihar etti. Uydu sistemleri üzerinde çalışan bu mühendislerin şüpheli ölümleri hala aydınlatılamadı.

İNTİHARLAR

Tarih: 7 Aðustos 2006

Yer: Pursaklar-Ayancık Yolu (Ankara) Aselsan'da çok önemli projolere imza atan 31 yaşındaki makine mühendisi Hüseyin Başbilen bir aracın içinde ölü bulunuyor. ODTÜ mezunu mühendisin sol el bileğinde ve boynunda kesik izleri var. Otopsi sonucu "intihar etmiştir" denildi. Ancak ODTÜ mezunu genç mühendisin iki bileğini kestikten sonra nasıl oluyor da boğazını da kesebildiği açıklanamadı.

Başbilen’in üzerinde çalıştığı Milli Tank Projesiyle ilgili sunumların olması gerekiyordu. Ama bu dosyalar bulunamadı. 10 Yıldır ASELSAN'da çalışan Başbilen'in İmza attığı projeler arasında F-16 savaş uçaklarında sinyal kırıcı sistemi de bulunuyordu.

Tarih: 16 Ocak 2007

Yer: Gölbaşı (Ankara) Aselsan'da çalışan ODTÜ mezunu elektrik mühendisi 30 yaşındaki Ali Ünsem Ünal aracının içinde tabancayla intihar etti. 3 yıldır Aselsan'da çalışan Ünal, öldüğü gün, savunma sanayi ile ilgili bir seminere katılacaktı. Ünal, ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden, 2000 yılında ‘şeref öğrencisi’ unvanıyla mezun olmuştu ve o da Başbilen gibi F-16'ların modernizasyonuyla ilgileniyordu. Yurtdışında savaş teknolojileri alanında çalışan şirketlerden iş teklifleri alıyordu. Ama hepsini geri çevirmiş, ASELSAN'da çalışmayı tercih etmişti. İşin daha da ilginci Ünal'ın 3 gün sonra düğünü yapılacaktı. Ailesi hala oğullarının cinayete kurban gittiğine inanıyor.

Tarih: 26 Ocak 2007

Yer: Batıkent (Ankara) 26 yaşındaki ODTÜ mezunu elektrik mühendisi Evrim Yançeken evinde intihar ediyor. 2 yıldır ASELSAN'da görev yapan 26 yaşındaki Evrim Yançeken, 7. kattaki evinin pencerisinden atlıyor. Genç mühendis ölüyor. Yüksek lisans yapan genç mühendisin, uzun süredir tez için çalıştığı ve bu nedenle psikolojisinin bozulduğu iddia edildi. Bir de intihar notu bırakmış: "Artık dayanamıyorum. Psikolojim çok bozuldu. Yüksek lisans tezimle ilgili büyük sıkıntılar yaşıyorum. İntiharımdan kimse sorumlu değil. Ailemin üzülmesini istemiyorum"

Hüseyin Başbilen, Halim Ünsem Ünal ve Evrim Yançeken, özellikle şifre çözme konusunda uzman mühendislerdi. ASELSAN mühendisleri, uçak tanıma sistemlerinin ‘millileştirilmesi’ ve ABD güdümlü elektronik sistemlerinin kontrol dışı bırakılması çalışmalarını yürütmüşlerdi.

ŞÜPHELİ ÖLÜMLER

ASELSAN, 1975 yılında TSK'nın dışa bağımlılığını azaltmak için kurulmuş bir şirket. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernizasyonuna büyük katkı yapması beklenen ASELSAN'daki bu intiharlar üzerindeki şüphe bulutu dağılmıyor.

Türkiye'nin en parlak üniversitesinden mezun olmuş 3 parlak mühendis, Türkiye'nin en İYİ kuruluşlarından birinde iş buluyorlar. Türkiye standartlarına göre hayli iyi maaş alıyorlar.  Ama 'Yüksek lisans tezi sıkıntısı' onları intihara sürüklüyor.

ASELSAN daha sonra yaptığı açıklamada bu gençlerin intiharlarının birbiriyle ilintili olmadığını açıkladı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, " Olaylar hakkında adli makamlar tarafından gerekli tüm soruşturmalar gerçekleştirilmiştir. Yapılan araştırmalarda ölüm nedenlerinin intihar olduğu belirlenmiş ve olaylar arasında bir ilişki tespit edilmemiştir. Basında yer alan ve bu olayların arkasında kirli ve karanlık güçlerin olduğuna dair tüm ifadeler ise asılsız haberlerdir" ifadeleri kullanılmıştır.

ÖLÜMLERİN ALTINDA YATAN GERÇEK

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en önemli savaş araçlarından olan F-16'ların elektronik beyinleri daha düne kadar Türkiye'de üretilemiyordu. Bundan bir kaç yıl öncesine kadar F-16 üretim merkezi TAI de "uçakların dost-düşman tanımlamasını yapan elektronik sistemi" bir tane Türk mühendisin dahi giremediği bir bölümde üretiliyordu. Bu sistem Türk F-16 sının, bir uçak ile karşılaştığında karşıdakinin dost mu düşman mı olduğunu gösteriyordu.

Yalnız burada bir sorun vardı. Bir Türk F-16 sı stratejik kadim dostlarımızdan (!) İsrail, ABD, İngiliz veya Yunan uçaklarından biri ile karşılaştığında onları DOST görüyordu. Bu da bir savaş halinde Bu kadim dostlarımızın (!) bizi sinek avlar gibi avlayabilmesi anlamını taşıyordu.

Bu üç ASELSAN mühendisi 6 ay gibi kısa bir sürede ABD tarafından bize güdülen bu uçak tanıma sisteminin hakimiyetini lehimize çevirmeyi başarmıştı. ABD'nin yıllarca çalışarak kurduğu tezgah, Türk mühendisleri tarafından kısa bir zamanda bertaraf edilmişti.

SON OLARAK NEYLE UĞRAŞIYORLARDI

İsrail ve ABD, sadece uçak tanıma sistemini elinde tutma kozunu kaybetmişti. Ancak daha vahim ve önemli bir kozu vardı:

İsrail, herhangi bir savaş veya askeri operasyon sırasında, ABD tarafından satılmış veya modernize edilmiş elektronik sisteme sahip uçak, helikopter, tank, zırhlı birlikler, izleme sistemleri gibi hayati araçları, uydusundan verdiği bir emirle safdışı bırakabiliyordu.

Yani, kendi yaptığı bu elektronik sistemler, istendiği anda uzaktan kumanda ile uydulardan kontrol edilebiliyor. Bu da "Türk Ordusunun savaş başlamadan yenilgisi" anlamına geliyordu.

KİM ÖLDÜRDÜ

Uzmanlar, ASELSAN mühendislerinin, uçak tanıma sistemlerini millileştirdikten sonra, benzer bir başarıyı, ABD ve İsrail güdümlü elektronik sistemlerin kontrol dışı bırakılması konusunda göstermelerine ramak kalmışken ölmelerine dikkati çekiyor. Aynı projelerde çalışan mühendislerin bu amaçlarına ulaşmasına izin verilmediğini iddia eden uzmanlara göre İsrail'in uyduyla uçaklarımıza müdahale etmesini engelleyecek sistemler üzerinde çalışan mühendislerimiz 6 ayda şüpheli bir şekilde öldüler.

Uzmanlar, aynı sistemin Eşref Bitlis Paşa'nın katledilmesine neden olan helikopterde de kullanıldığını ilave ediyorlar.  Ne dersiniz? Sizce bu intiharlarda İsrail'in parmağı olabilir mi?