Aslan: ÇAYKUR'da Sendikal Bürokrasi Yenilenecek

Aslan: ÇAYKUR'da Sendikal Bürokrasi Yenilenecek
DİSK/Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri Seyit Aslan, Öz Gıda İş Sendikası'nın Çaykur işçisinin gerçek sendikası olmadığını söyledi.

DISK/Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri Seyit Aslan, Tek Gıda-İş Sendikası’nın 22 Nisan 2012 yılında uygulamaya koyduğu Çaykur grevinin içerden ve dışarıdan kırılmasıyla yeni bir sürecin başladığını kaydederek, "Bu süreçten sonra devletin bütün kurumlarının kurduğu baskıyla işçiler, Öz Gıda-İş Sendikası’na zorla üye yapıldı. Öz Gıda-İş Sendikası bakanlıktan aldığı çoğunluk ve destekle iki dönemdir sözleşme yapıyor." dedi.

Öz Gıda-İş Sendikası"nın devletin yerel yöneticilerinin, bakanlık ve belediyelerinin bütün desteğini arkasına almasına rağmen, Çaykur işçilerinin bir gün gerçek bir sendika isteğiyle kendisinden istifa edeceği endişesi yaşamaktan kurtulamadığını iddia eden Genel Sekreter Aslan, "Bu haklı bir kaygı, çünkü Öz Gıda-İş Çaykur işçisinin gerçek sendikası değildir. 2015-2016 dönemini kapsayan sözleşme sürecinde de bildik bürokratik tutumunu sürdürdü. İşçilerin taleplerini ve kayıplarını karşılayacak bir sözleşme yerine, kamu sözleşmelerinde devlet ne verdiyse altına imza atarak geçmişte uzun yıllar Çaykur’da sözleşme yapan Tek Gıda-İş Sendikasının tutumunu tekrarlamış oldu. Öz Gıda-İş Sendikası kamu protokolüne bağlı olarak imzaladığı sözleşmenin tepki çekeceğini bildiği için, ücret zamları dışında, sosyal haklarla kayıpları telafi edeceği propagandasıyla işçileri aylarca oyaladı. Sonuçta imzaladığı sözleşme, tam bir fiyasko ve satış sözleşmesi olmaktan öteye gidemedi. Sosyal haklarla telafi edeceğini söylediği kayıpların ise yerinde yeller esiyor. En fazla yol ücretlerini 1 liradan 2 liraya çıkarmakla övünebiliyor." diye konuştu.

YALAN VE KARA PROPAGANDAYLA NEREYE KADAR?

DISK/Gıda-İş Genel Sekreteri Seyit Aslan yaptığı açıklamada, sözleşmeden kaynaklı hoşnutsuzluğun giderek arttığını, Öz Gıda-İş Sendikası'nın ortaya çıkabilecek tepkilere ve istifa olasılığı karşısında daha saldırgan davranarak işçiler üzerindeki baskılarını artırdığı iddiasında bulunduğu açıklamalarında şunları kaydetti: Özellikle de Gıda-İş Sendikası üyesi ve hiçbir sendikaya üye olmayan işçilerin, dayanışma aidatı ödeyerek sözleşmeden yararlanma haklarının olmadığını, ikramiye ve sosyal hakları alamayacaklarını iddia ediyor. Bu bir kara propagandadır ve işçilerin sendika tercihlerini engellemeye, istifaları önlemeye dönük olarak yapılmaktadır. Öz Gıda-İş Sendikasından istifa eden işçiler de, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın 39. maddesinde açıkça belirtildiği gibi dayanışma aidatı ödeyerek sözleşmeden yararlanabilir. 6356 sayılı yasada, belirtilen haklar çerçevesinde sözleşmeden yararlanmak için dayanışma aidatı dilekçesini verdiği tarihten itibaren tüm haklardan yararlanır hükmü açık biçimde ifade edilmektedir.

Öz Gıda-İş Sendikası da bu gerçeği elbette biliyor, ancak işine gelmiyor. Çünkü bu bürokratik sendikal anlayış, ne taslak hazırlanırken, ne sözleşme imzalanırken tek bir işçinin haberinin olması gereği duymamıştır. Şimdi de ancak işçilere baskı yaparak ayakta kalabileceğini düşünüyor. Öz Gıda-İş Sendikası ve yöneticileri kara propaganda yerine yaptıkları satış sözleşmesinin hesabını vermelidir.

Çaykur Genel Müdürlüğü’nün de Öz Gıda-İş Sendikasının da uyguladıkları baskı ve sindirme politikaları, yalanları ve kara propagandaları er veya geç ters tepecektir. İşçiler gerçek bir sendikada, bir yılı aşkın bir süredir Çaykur’daki faaliyetlerini sürdüren DİSK/Gıda-İş Sendikası’nda, mücadeleci bir anlayışla, sendikal demokrasiyi inşa etmeye kararlıdır.