Avcı: 18-25 Arasındaki 7 Milyon Vatandaşımız TBMM’de Temsil Edilmiyor

AK Parti Güneysu teşkilatı referandum eğitim programı İl Başkanı Muhammed Avcı ve Milletvekili Hikmet Ayar’ın katılımıyla Güneysu Öğretmen Evinde gerçekleştirildi.

Programda, İl Başkan Yardımcısı Erdal Genç, anayasa değişikliği ve maddeleri hakkında bilgiler vererek sahada hangi çalışmaları yapacaklarıyla ilgili bir sunum yaparken,  İl Başkanı Muhammed Avcı ve Milletvekili Hikmet Ayar referandum süreci ile ilgili konuşma yaparak anayasa değişikliği hakkında bilgiler verdi.

Meclis 18 yaşındaki kişilerden oluşacak gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor

Ak Parti Rize İl Başkanı Avcı, seçilme yaşının 18’e indirilmesiyle birlikte meclisin 18 yaşındaki kişilerden oluşacağı gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, “Türkiye’de her yaş grubundan bir temsiliyet söz konusudur. Ama 18 ile 25 yaş aralığında oy veren insanlar olmasına rağmen kendilerini meclis de temsil edecek insanlar ne yazık ki yoktur. 2-3 kişinin 18 ile 25 arasını meclis de temsil etmesi bu meclise bir renk katar, anlam katar, bir eksiklik de oluşturmaz. Türkiye’de 18 ile 25 arasında 7 milyon vatandaşımız var. Bu 7 milyon vatandaşın meclis de temsiliyeti yok. O yaş grubunun hassasiyetini parlamentoya taşıyabilecek bir sistem ön görülmüş.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı için her partinin bir aday gösterdiği ortamda cumhurbaşkanının partili olmadığını kim iddia edebilir?

“Partili cumhurbaşkanı olur mu?” eleştirilerine de cevap veren İl Başkanı Avcı, “2014 yılında cumhurbaşkanlığı seçimine geldiğimizde nasıl bir tabloyla karşı karşıya kaldık? Sistemin esasında kendini gizlediği, partili olmadığını iddia ettiği cumhurbaşkanı adaylarının hepsi bir siyasi partinin tabanıyla hareket etmek zorunda kaldı. MHP ve CHP bir aday çıkardı o dönem için ve AK Partinin adayı da genel başkanımızdı daha sonrada cumhurbaşkanımız oldu. Durum böyleyken cumhurbaşkanının partili olmadığını kim iddia edebilir. Hukuken böyle bir durum zuhur etse de fiilen partili bir cumhurbaşkanının varlığı tescil edilmiştir adeta. Daha öncede partisinden ayrılan cumhurbaşkanları mutlaka partileriyle ilişkilerini devam ettirmişlerdir. Süleyman Demirel de bunu yapmıştır Turgut Özal da bunu yapmıştır. Dolayısıyla partili cumhurbaşkanının bu ülkeye bir handikapmış gibi sunmak kesinlikle doğru değildir. “ diye konuştu.

Erdoğan için değil Türkiye için

Milletvekili Ayar ise, muhalefet tarafından dile getirilen, “Bu yasayı Recep Tayyip Erdoğan için istiyorsunuz” söylemlerine cevap vererek, “ Bu Recep Tayyip Erdoğan’a lazım değil. O zaten anayasanın kendisine vermiş olduğu yetkileri kullanarak fiilen başkanlık yapıyor. Türkiye’de onun için böyle bir kanun düzenlemeye gerek yok. O cumhurbaşkanlığı kanununun kendisine verdiği yetkileri sonuna kadar kullanıyor. Belki bu kanun geldiği zaman yetkiler azalacak daha az etkili olacak ama Türkiye için istiyor bunu Türkiye’nin geleceği için istiyor.   Bugün parlamenter sistem içinde cumhurbaşkanına verilen yetkilere baktığımız zaman cumhurbaşkanının mutlaka hem parlamentoya karşı  hem de Yargısal  bir sorumluluğu olması  lazım. Ama ne yazık ki bugün cumhurbaşkanının böyle bir  sorumluluğu yoktur. Sadece vatan ihanetten yargılanabilir onundan anayasada tanımı yok. Ama getirdiğimiz sistemde cumhurbaşkanı görev yaptığı fiillerden kesinlikle sorumludur. Hem meclis denetimine hem de yargı denetimine tabi olacak.”  diye konuştu.