Bahçeli'den MHP'li Durak'a istifa çağrısı

Bahçeli'den MHP'li Durak'a istifa çağrısı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada MHP'li Belediye Başkanı Aytaç Durak ve meclis üyelerini istifaya çağırdı, savcıları göreve çağırdı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a "Sen Ortadoğu sultanısın" diyerek seslendi. Bahçeli konuşmasının sonunda rüşvet iddialarıyla ilgili MHP'li Belediye Başkanı Aytaç Durak ve meclis üyelerini istifaya çağırdı. İşte konuşmasından satır başları:

- Büyükşehir belediye başkanı ile yakın çalışma arkadaşları arasında yolsuzluk tartışmalarının başladığı kamuoyuna yansımıştır. Beraber görev yapan bu şahısların birbirleri hakkındaki suçlamaları MHP’nin asla kabul edemeyeceği ve göz yummayacağı ahlaki alanlardır.

- Yaşanan olaylarla ilgili olarak MHP tarafından gerçeklerin ortaya çıkarılması için bir heyet oluşturulmuştur.

- Bu bir suç duyurusu olarak kabul edilmeli ve savcılık tarafından tahkikat süreci başlatılmalıdır. Partimiz gerçekler ortaya çıkana kadar hiç kimsenin suçlu ilan edilemeyeceği gibi, aklanıncaya kadar da bu kişilerin MHP tüzüğü gereğince, üyeliklerine ara vererek disiplin işlemleri başlatılacaktır.

İSTİFA ETMELİLER
- Oluşacak gelişmelere göre, bu şahısların üyeliği, üyeliğe kabul durumları talepleri halinde yeniden gözden geçirilecektir. Sayın Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve meclis üyesi istifa etmelidir.

- Kutku vatan topraklarında huzur içinde yatan, bizim varlık sebebimiz olarak kendilerini feda eden o kahramanları hürmetle yâd ediyorum.

- AKP tarafından 15 Mayıs’ta IMF’yle 19. stand by anlaşması imzalanmış ve bu anlaşmanın vadesi 2008’de dolmuş ve o tarihten sonra tekrar anlaşmak istenmiştir. Bu süreçte Başbakan’ın ‘ümük sıktırmam’ dikleşmesine sahne olunmuştur.

- Şu gerçeği Başbakan ve arkadaşları kabul etmelidir. AKP iktidarları süresince Türkiye ekonomisi desteksiz ayakta kalamamış ve IMF’nin uzattığı değnekle yere düşmekten kurtulmuştur.

- İşsizlik alıp başını gitmekte, işyerleri teker teker kapanmaya devam etmektedir. Protesto edilen senetler, karşılıksız çekler, kredi kartı batağı kanser gibi toplumu sarmıştır.

SEN ORTADOĞU SULTANISIN
- Başbakan Erdoğan geçen hafta içinde bazı sağlık tesislerinin açılışında, Afrika köşesi olan Kuntakinte’ye afıtla,  ‘Bende Kuntakinte’ydim’ sözleri dikkat çekmiştir. Başbakan’ı kendinsin nasıl tanımladığı bizi ilgilendirmiyor.

- Ancak bizim tanıdığımız Başbakan Erdoğan, Afrika kölesi değil, Ortadoğu sultanlarına çok benzemektedir. Kuntakinte olarak başladığı yer ile bugün edindiği servet arasında uçurum vardır.

- Başkalarının ne olduğu kendilerini kim olarak tanımladığı bizim konumuz ve umurumuz değlidir.

- Biz MHP mensupları olarak, Alparslan gibi olmaya, Fatih gibi bakmaya, Hacı Bektaş gibi sevmeye, Mevlana gibi kucaklamaya ve Mustafa Kemal gibi kucaklamaya devam edeceğiz.

 - Habur’da yaşanan rezaletlerin Başbakan tarafından memnuniyet verici bulunması da, İmralı canisinin serbest kalmasına kadar gidecek pazarlık sürecinin yeni eylemlerle başlayacağının göstergesidir.

- Etnik bölücülüğün siyasi zeminde meşru kimlik talebi olarak cesaretlendirilmesi, siyasi hayat açısından ciddi bir kırılmaya gidildiğini göstermektedir.

KABİLELER HALİNE GETİRMEK İSTİYORLAR
- Terör destekli bölücülüğün siyaset sahnesine taşınması, PKK’nın taleplerinin gerçekleştirme sürecinin başlatılması, düşünülmesi gereken vahim gelişmeler olarak karşımızdadır.

- Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşları, ağır bedeller ödenerek oluşmuş Türk milleti ailesini, 36’ya bölerek kabileler haline getirmek istemektedir.

-27 Mart’ta Şanlıurfa’da yapacağımız toplantı, vatandaşlarımızın tümünü kucakladığımız bir toplantı olacaktır.

ÇOCUKLARIN TERÖRİST OLMASINA MÜSADE ETMEYİZ
-MHP suç işleyen ve suça meyilli çocukların varsa aileleriyle işbirliği yapılarak eğitilmeleri suretiyle, ailesi olmayanların ise korumaya alınması yoluyla topluma kazandırılmasını önemle savunmaktadır.

- PKK gösterisinin malzemesi haline gelen çok sayıda çocuğun, polisi taşladığı, dükkanları karakolları tahrip ettiği de şahit olduk. Bunun amacı, çocukların kamu vicdanında duygu sömürüsüne yol açması, ayrıca sokakların devlete karşı çıkmak için staj yeri olarak görülmektedir. Biz elbette hiçbir çocuğun suça karışmasını istemeyiz. Bir çocuğun sırf taş attığı için yıllarca hapis yatmasına ve adım adım terörist olmasına müsaade edemeyiz.

- PKK güdümündeki aileler ile çocuklarına, polisi taşlama serbestliğine göz yumamayız. Yarın araçları yanan, dükkanları hasar gören vatandaşlarımıza vereceğimiz hesabı da mutlaka dikkate alırız. Bu konunun bütün yönleriyle incelenmesinde yarar vardır.

- Elbette gerekiyorsa yasa da değiştirilebilecektir. Ama daha kapsamlı olan çözümler üzerinde siyasetçilerin uzlaşmasından önce, eğitimcilerin hukukçuların uzlaşması aranmalıdır.

- Taş atmak bir çocuk hakkı, çocukları sokaklara sürmekte insan hakkı değildir, olmamalıdır. Partimiz konuyu bu mecraya dönüştürecek hiçbir tedbirin yanında yer almayacaktır.

DİLERİZ Kİ KAYGILARIMIZ HAKLI ÇIKMAZ

- Nevruz bayramı dileriz ki kaygılarımızı haklı çıkarmaz. Çocuklarımız da ne suçlu olsunlar ne de suç işlesinler. İş sahibi aileleriyle huzur içinde milletiyle gurur duyarak, al bayrağın gölgesinde bu topraklarda kardeşleriyle iftihar ederek yaşasınlar.

- Asırlarca her kökenden mezhepten inançtan sayısız toplumları idare eden büyük Türk milleti, yüz yıl sonra soykırımla alçakça itham ediliyor.

- Bu hükümette konuyu kendi anlayışı ve ölçülerinde anlamaya çalışmıştır. Milletimize yönelik asla kabul edemediğimiz bu ağır iftiralar, sadece AKP’nin değil hepimizin ilgisi gerektiren milli bir sorundur.

- Görünen odur ki kimsenin tarihi gerçekleri aramak gibi bir kaygısının olmadığı ön yargılı gidişatla, ülkemizi soykırımla suçlayacak ülkelere yenileri eklenecektir.

ŞAŞKINLIK BEYANLARINA YANSIYOR
- Ermenistan ile imzalanan tek taraflı tavize dayalı protokollerle, hiç değilse bu yıl soykırım iddialarının erteleneceğini sanan hükümetin yaşadığı şaşkınlık, Cumhurbaşkanı Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın beyanlarına yansımaktadır.

-Binlerce yıllık bir kutlu milletin, şeref ve haysiyetini hedef alan iddialardır. Bugün maalesef AKP’nin tavile yürüttüğü uluslar arası ilişkilerdeki tahribatı görülmeye başlanmıştır.

- Kuşkusuz ki bu gerçekleri ortaya çıkarak en önemli dönem Çanakkale Savaşı’nın yaşandığı yıllardır ve bir zafer yıl dönümü daha gelmiştir. Çanakkale, bir milletin izzeti nefsi için nasıl ayağa kalkabileceğinin de tarihi şahadetidir. Türk milletini 10 asırdır yaşadığı topraklar

- Çanakkale savaşıyla büyük Türk milleti bütün dünyaya gerilemenin bittiğini duyurmuştur. Ne mutlu ki bu destan burada son bulmamış, milletimizin tamamının gösterdiği bu milli duruş, birkaç yıl sonra verilecek Kurtuluş Savaşı’yla devam etmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla taçlanmıştır.