Başbakan Yıldırım: Rize Uşağını Alçaklara Teslim Etmemiştir. Recep Tayyip Erdoğan'ı Darbecilere Yedirmemiştir

Başbakan Yıldırım: Rize Uşağını Alçaklara Teslim Etmemiştir. Recep Tayyip Erdoğan'ı Darbecilere Yedirmemiştir
Başbakan Binali Yıldırım, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

Başbakan Binali Yıldırım, "Teröristleri yok edeceğiz, tünelleri, yolları yapacağız. Dağlarda, şehirlerde, ovalarda vatandaşımız için, geleceğini aradığı, işini, maişetini kazandığı yerler haline gelecek." dedi. Başbakan Yıldırım, "Rize 15 Temmuz gecesi bütün Türkiye'de olduğu gibi destanlar yazan bir ilimizdir. Rize uşağını alçaklara teslim etmemiştir. Recep Tayyip Erdoğan'ı darbecilere yedirmemiştir. Evladına sahip çıkmıştır, milletine sahip çıkmıştır, ülkesine sahip çıkmıştır. Teşekkür ediyorum sizlere" şeklinde konuştu.

binali-yildirim-rizede-(3)-001.jpg

Başbakan Yıldırım, Rize'de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. 

Programa, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Rize Valisi Erdoğan Bektaş ve milletvekilleri ile diğer ilgililer katıldı.

Rizelilere, "Kudretli bir cumhurbaşkanı, dünyaya ve insanlığa bir lider" armağan ettiği için teşekkür eden Yıldırım, Rize'nin gerektiğinde  Kaçkar dağı gibi hükmetmeyi, Fırtına deresi gibi de gürlemeyi bildiğini belirtti.

Milletin emanetine uzanan ellere 14 yıldır "Dur" dediklerini anlatan Başbakan Yıldırım, "Kendisini, milletin üzerinde görenlere asla geçit vermedik, vermeyeceğiz. Biz büyük düşünüyoruz. 780 bin kilometre vatan toprağının her karışı için büyük düşünüyoruz, sizin için büyük düşünüyoruz." diye konuştu.

binali-yildirim-rizede-(10)-002.jpg

- "Rize'ye 14 yılda 9 milyar yatırım ve destek sağladık"

Rize'yi kalkındırmaya ve büyütmeye devam edeceklerine vurgu yapan Yıldırım, "14 yılda Rize'ye 9 milyar yatırım ve destek sağladık. Bunun 5 buçuk milyarı ulaştırma alanında. Bin 782 derslik, 48 taşkın koruma- dere ıslahı, bin 415 konut yapımını gerçekleştirdik. 2006 yılında Cumhurbaşkanımızın adını taşıyan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin kuruluşunu gerçekleştirdik." ifadelerini kullandı.

Bunların yanı sıra Rize'de çeşitli hastaneler ve tedavi merkezleri yaptıklarını bildiren Başbakan Binali Yıldırım, 2002'de 20 kilometre olan bölünmüş yolun üzerine, 14 yılda 106 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını ifade etti.

Karadeniz sahil yolunu da tamamladıklarını anımsatan Yıldırım, şunları söyledi: "Karadeniz Sahil Yoluyla Rize'yi Trabzon'a, Artvin'e 62 kilometre boyunca bölünmüş yollarla bağladık. Şimdi TOKİ 759 konut daha yapıyor. Hükümetimiz döneminde Rize'ye tam 1 milyar 800 milyon tarımsal destek verdik. Rize- İkizdere Yolu'nun da aralarında olduğu 5 adet yeni proje çalışmamız da devam ediyor. Bunların toplam tutarı bir milyar liranın üzerinde." 

Başbakan Yıldırım, Salarha ve Güneyce tünellerinin de yapımına da başladıklarını aktararak, böylece Rize'nin arka ve sahil bölgesini birbirine bağladıklarını kaydetti. 

Rize-Güney çevre yolunun yapımının devam ettiğini aktaran Yıldırım, bir kısmının tamamlandığını bildirdi.

binali-yildirim-rizede-(4).jpg

Başbakan Yıldırım, geçmişte Rize'ye  gerçekleştirdikleri bir ziyarette, Rizelilerin havaalanı istediğini vurgulayarak, "Denizin içine Rize ile Artvin'in birlikte kullanacağı havaalanı için süreci başlattık.  Zor bir proje çünkü kısa bir mesafe sonra derinlik artıyor ve oldukça teknik olarak, maliyet olarak kolay bir proje değil ama biz 14 yıl boyunca çalışmalarımızda 'zor olan hemen yapılır imkansız biraz zaman alır' prensibini uyguladık." diye konuştu.

Ovit Tüneli'nin sonunda bugün ışığı gördüklerini  ve yaşadıkları heyecanı aktaran Başbakan Yıldırım, buranın, Çin'den sonra dünyada 4 şeritli yol olan ikinci tüneli olacağını belirtti. 

"Rize'ye, Erzurum'a, Trabzon'a bölgeye ne yaparsak yeridir ne yaparsak hak ediyordur çünkü bu bölgeler, Türkiye'nin birliğinin kardeşliğinin teminatıdır, terörün panzehiridir." ifadesini kullanan Yıldırım, dağlarda teröristlere geçit vermeyeceklerini, tüneller inşa edeceklerini vurguladı.

Başbakan Binali Yıldırım, "Teröristleri yok edeceğiz, tünelleri, yolları yapacağız. Dağlarda, şehirlerde, ovalarda vatandaşımız için geleceğini aradığı, işini, maişetini kazandığı yerler haline gelecek, bu konuda ahdettik. Rize 15 Temmuz gecesi bütün Türkiye'de olduğu gibi destanlar yazan bir ilimizdir. Rize uşağını alçaklara teslim etmemiştir. Recep Tayyip Erdoğan'ı darbecilere yedirmemiştir. Evladına sahip çıkmıştır, milletine sahip çıkmıştır, ülkesine sahip çıkmıştır. Teşekkür ediyorum sizlere." değerlendirmesinde bulundu. 

binali-yildirim-rizede-(11).jpg

Başbakan Binali Yıldırım, "Çalışmaya devam edeceğiz. Ne zaman bize 'bırakın, gidin derseniz', o zaman bırakırız. Alçaklara, darbecilere, vesayetçilere pabuç bırakmayız, ama millet bırak derse bırakırız. Çünkü patron millettir, kararı veren millettir. Milletin kararının üzerinde hiç bir karar yoktur, buna da 'milli irade' diyoruz." dedi.

Yıldırım, bu milletin sadece darbeyi bastırmakla kalmadığını, ondan sonra 27 gün boyunca hem işlerini yaptıklarını hem de meydanlardan ayrılmadığını, demokrasi nöbetleriyle görevlerini sürdürdüklerini anımsattı. 

Başbakan Yıldırım, "Hepiniz kalkınma hamlemize omuz verip gecenizi gündüzünüze katarak, çalışmaları sürdürdünüz. Gelişmenin, büyümenin, kalkınmanın sihirli anahtarı istikrardır, istikrar ve güven olmadan bir ülkede hiç bir şey olmaz. Türkiye'de 14 yıldır AK Parti iktidarı var bunun neticesinde de hem siyasi istikrar var, hem kalkınma var hem de demokrasi ve istikrar var. Bu istikrarın mimarı işi bilene milletin beklentilerine cevap verecek olana sizin emaneti teslim etmenizden kaynaklanıyor." diye konuştu.  

Milletten aldıkları güçle, destekle 14 yıldır ülkeyi kalkındırmak, milletin yüzünü güldürmek için var güçleriyle çalıştıklarını kaydeden Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti: "Çalışmaya devam edeceğiz. Ne zaman bize 'bırakın, gidin derseniz', o zaman bırakırız. Alçaklara, darbecilere, vesayetçilere pabuç bırakmayız, ama millet bırak derse, bırakırız. Çünkü patron millettir, kararı veren millettir. Milletin kararının üzerinde hiç bir karar yoktur, buna da 'milli irade' diyoruz. Bazıları böyle fırsat kollar 'acaba bir vesayet dönemi olur mu, acaba bir darbe gelir de bize de bir ekmek çıkar mı' diye alışkanlık haline getiren partiler var. Demokrasiyle, milletin iradesiyle, milletin oylarıyla iktidar olmak için daha fazla gayret göstermek yerine kaos arayışıyla 'acaba bir fırsat çıkar mı' diye bekleyenler yakın tarihimizde hep olmuştur. Ama millet basiretiyle ferasetiyle vesayetçilere geçit vermemiş, seçtiği iş başına getirdiği iradeyi sonuna kadar desteklemiştir. Bunun en yakın örneği 15 Temmuz'dur, 15 Temmuz hain FETÖ terör örgütünün altın vuruşunu yapmaya çalıştığı tarihtir. 40 yıldır ülkenin değerlerini, inançlarını istismar ederek, kullanarak, sinsice örgütlendiği kurumlarda artık aleni bir şekilde niyetini ortaya koymuş, gerçek yüzünü ortaya koymuş ve ülkede halkın iradesiyle iş başına gelen hükümeti alaşağı etmeye, cumhurun başını alaşağı etmek gibi bir alçakça tutum içerisine girmiştir. Ama her zaman olduğu gibi Türkiye'de sağduyu galip gelmiş, halkın vatan sevgisi, millet sevgisi, bayrak sevgisi, bu alçakların girişimini akim bırakmıştır."

Kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerine, "Siz değer üretiyor, Türkiye'nin gücüne güç katıyorsunuz" diyen Başbakan Yıldırım, "Bize düşen de sizin önünüzü açmak, yaşam standardınızı yükseltmek, hayatınızı kolaylaştırmak." değerlendirmesinde bulundu.

binali-yildirim-rizede-(1)-001.jpg

- "KOBİ'lere 17 milyar liralık yeni kredi imkanı sağlıyoruz"

Başbakan Yıldırım, ekonominin canlılığının, istikrarının korunacağını, böylelikle vatandaşın işlerinin yürüyeceğini, memlekette iş, aş olacağını vurgulayarak, "Esnaf ve sanatkarlarımız için tüccar ve sanayici ve çiftçilerimizin verimli çalışması için yatırım ortamını iyileştirecek, tedbirlerin hepsini alıyoruz." dedi.

KOBİ'ler için yeni bir karar aldıklarını açıklayan Başbakan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: "KOBİ'ler bir ekonominin omurgasıdır, bütün istihdamın yüzde 90'dan fazlası KOBİ'lerdir, ihracatın yüzde 60'dan fazlası KOBİ'lerden geliyor ve bütün ekonomik faaliyetlerin yüzde 70'ini KOBİ'lerin faaliyetleri oluşturuyor. Onun için KOBİ'ler ekonominin omurgasıdır, bel kemiğidir. KOBİ'lerin güçlenmesi için bir karar aldık. O karar da şudur, hazine, bu kararı aldı, Kredi Garanti Fonu'nu kullanarak, KOBİ'lere bugüne kadar aldıklarının üzerine, 17 milyar liralık yeni kredi imkanı sağlıyoruz. Şu ana kadar kullandıkları, son sene de 3 milyardır. 17 milyarlık yeni bir kredi hacmi oluşturduk. Böylece piyasadaki hareketlilik, canlılık artacak ve ekonomimiz zaten iyi, daha da iyi olacak."  

Son 5 ayda Türkiye'nin büyük sıkıntılar atlattığına değinen Başbakan Yıldırım, "Buna rağmen, Allah'a şükür ekonomimiz dimdik ayakta, içeriden, dışarıdan ekonomiyi kötüleşsin diye herkes uğraşıyor. Ama millet, bu millet öyle bir aziz millet ki hem darbecilere darbeyi vurdu, hem de ekonomiye gereken katkıyı sağladı. Bakın darbe girişiminin olduğu günün sonrası Pazartesi, 2,5 milyar doları bu vatandaş bozdurdu, bankalara verdi. Ne olur ne olmaz ihtiyaç olur diye. Takip eden bir ay içerisinde 12 milyar dolar parayı evinden götürdü, bankalarda bozdurdu, yatırdı.  Böyle millet nerede var, kardeşim" değerlendirmesini yaptı. 

"Ticari taksilerden ÖTV'yi kaldırdık"

Geçmiş dönemlerde de darbe girişimleri olduğunu hatırlatan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "O zamanki yöneticiler ne yaptılar şapkalarını alıp gittiler. Ama onların hesabı yine aynı olacak 'biz darbeyi yapacağız, bunlar da tası toprağı toplayıp, ceketlerini alıp gidecekler. Ama yanlış hesap ettiler, ne dedik 'biz kefenimizi giyerek bu yola çıktık' ne dedi Tayyip Erdoğan 'Ben kefenimi giyerek bu yola çıktım, üzerimizden geçemeden bu milleti bu emaneti alamazsınız', ceketini alıp, şapkasını alıp gidenlerden olmadık, bu darbecilere darbeyi vuran aziz millete şapka çıkaranlardan olduk. Bu millete şapka çıkardık." 

Her gittikleri yerde esnafı, sanayicileri, oda temsilcilerini dinlediklerini aktaran Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti: "Esnafın kredi maliyetlerini düşünün yüzde 47'lerden yüzde 5'lere, yüzde 6'lara düşürdük. Desteklerdeki faiz oranları piyasanın normal faiz oranlarının yarısı. 30 bin liraya kadar faizsiz kredi kullanma imkanı getirdik, bundan bugüne kadar 48 bin esnafımız, sanatkarımız istifade etti. Esnaf, sanatkarımız için yaptıklarımız sadece kredi desteği de değil, sizlerin kayıtdışılık konusundaki hassasiyetinizi biliyoruz. Bu nedenle vergi ve sosyal güvenlik konularında da çalışmalarımız devam ediyor. Emekli olup, iş yeri açıp çalışan esnaflarımızdan vergi alınıyor. Bu vergiyi yüzde 10'a indirdik, sosyal güvenlik destek primi kesintisinin de tamamını kaldırdık. Bu da esnaflarımıza büyük bir rahatlama getirdi. Ayrıca taşıyıcı yani nakliyecilik yapan esnaflarımızın araçlarını yenilemeleri için ÖTV'yi kaldırdık, ticari taksilerden ÖTV'yi kaldırdık. 30 Haziran 2019'a kadar yeniledikleri takdirde araçlarını, ÖTV ödemeyecekler."

binali-yildirim-rizede-(2).jpg

Suriye ve Irak'ta son 5-6 yıldan beri büyük bir istikrarsızlık, büyük bir iç savaş yaşandığını belirten Yıldırım, bu iç savaşın en ağır bedelini orada yaşayan masum insanların ödediğini vurguladı.

Suriye'de bugüne kadar 600 bine yakın masum insanın hayatını kaybettiğini, en az 9 milyon insanın da ülkelerini terk etmek zorunda kaldığını dile getiren Yıldırım, Türkiye'nin, Suriye ve Irak'tan gelen 3 milyon sığınmacıyı misafir ettiğine dikkati çekti.

Yıldırım, "Onlar bizim kardeşimiz. Ekmeğimizi paylaşıyoruz, ekmeğimizi bölüyoruz, birlikte yiyoruz. Ekmeğimizi böleriz ama Türkiye'yi böldürtmeyiz. Yolları böleriz, milleti böldürtmeyiz." dedi.

"Ana muhalefet partisinin bir süreden beri Yenikapı ruhunu terk etmiş gibi gözüktüğünü" ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Varsa da yoksa AK Parti, AK Parti'nin işleri. AK Parti ne yapıyor kardeşim, AK Parti'nin, hükümetin yaptığı belli. Hükümetin yaptığı iş orada işte. Ovit Dağı'na tünel yapıyor. Boğazın altında araçlar için tünel yapıyor. Dünyanın en büyük havalimanını yapıyor, Osmangazi Köprüsü'nü yapıyor, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yapıyor. Zigana'ya Ovit'ten daha uzun tünel yapıyor. Hopa Tüneli'ni yapıyor, Kırık'ta tünel yapıyor. Ilgaz'da tünel yapıyor. Türkiye'nin her tarafında 600 kilometreden fazla devam eden tünel işi var. Hızlı trenler yapıyor, havayolunu halkın yolu yapıyor. Rize'ye denizin ortasına havalimanı yapıyor. Ya bizim size laf yetiştirecek vaktimiz yok ki kardeşim."

Yıldırım, herkesin bir uzmanlık alanı olduğunu, CHP'nin iktidara gelemediği için konuşmada uzman olduğunu ifade ederek, "Biz de çalışmada uzmanız. Biz çalışa çalışa millete hizmet ediyoruz, onlar da konuşa konuşa milletin kafasını yoruyorlar. Aramızdaki fark bu. Az laf, çok iş. Laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyacaksınız arkadaş. Bu memlekette taş üstüne taş koyan herkesin başımız, gözümüz üstünde yeri var. Çünkü bizim için siyaset hizmettir. Hizmete vesile olmazsa arkasında vatandaşın mutluluğu, vatandaşın sevinci, güveni olmazsa o hizmet varsın olmasın. Ne diyoruz, 'İnsanı yücelt ki devlet yücelsin.' 600 sene ecdat bunu söylemiş. Boşuna söylememiş. Üç kıtada değişik dinlerden, değişik kültürlerden insanı kardeş yapmış. Herkes beraber, barış içinde yaşamış." diye konuştu. 

- "Başardıklarımızla asla yetinmeyeceğiz"

Türkiye'nin yarınının bugünden daha güzel olacağını söyleyen Yıldırım, "Ne terör ne uluslararası tezgahlar Türkiye'nin önünü asla kesemeyecek. Biz ilk günden itibaren siyasi ve ekonomik istikrarı gözümüz gibi korumayı, temel önceliğimiz olarak gördük, görmeye devam edeceğiz. Başardıklarımızla asla yetinmeyeceğiz. Geldiğimiz noktada rehavete kapılmayacağız. Hep daha iyisini gerçekleştirmek için çalışacağız." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kimse boş hayal görmesin. Bugüne kadar ne yaptığımızı görmek istiyorlarsa her şey ortada. Hangi tabloya bakmak istiyorlarsa baksınlar, onların hayal edemediklerini, hayallerinin erişemediği her şeyi gerçeğe dönüştürdük. Bizim derdimiz, sadece Türkiye'nin bugünü değil, aynı zamanda geleceğidir, gençleridir. Geleceğimiz gençlerimizdir. Gençlerimiz için daha çok çalışacağız. Bizim derdimiz, bölüşerek büyütmek, paylaşarak çoğaltmak. Türkiye'nin, 79 milyon insanın yüzü gülerse biz, o zaman görevimizi yapmış sayacağız. 2023'te inşallah ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak, dünyanın parmakla sayılan ülkeleri arasına sokmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Hedeflerimize emin adımlarla yürüyoruz. Bugün ardı ardına gerçekleştirdiğimiz dev yatırımlar, o günlerin işaret fişeğidir. Dev projeler hız kesmeden devam edecek."

- "Verdiğimiz destekler 2017 yılı boyunca da devam edecek"

Asgari ücretin yılbaşından itibaren bin 300 lira olması dolayısıyla işverenlere prim ve vergi konusunda destek verdiklerini dile getiren Yıldırım, "Bir yıllığına verilmişti o destek. Hani yüklerini hafifletelim diye işverenlerin. Şimdi buradan, Rize'den bütün Türkiye'ye ilan ediyorum. Bu verdiğimiz destekler 2017 yılı boyunca da devam edecek. Vatandaş 15 Temmuz'da bizim yanımızdaydı, biz de vatandaşın yanında olacağız. Bu, 7,5 milyar tutuyor. Helal olsun. 15 Temmuz başarılı olsaydı, bunları konuşabilecek miydik? Onun için milletten gelen millete gidecek. Bizim işimiz, milletin derleyip topladığını adil bir şekilde, ülkenin ihtiyacı olan yerlere tahsis etmektir, sizin emanetinize hıyanetlik yapmamak, sahip çıkmaktır." şeklinde konuştu.

- "En büyük gücü veren millettir"

Türkiye'nin geçmişte yaşadığı sıkıntıları yaşamamak için üstündeki bütün ağırlıklardan kurtulması gerektiğini belirten Yıldırım, milletin siyasi partilerden en büyük beklentisinin, artık gerekli adımların atılması ve sistemdeki arızaların giderilmesi olduğuna işaret etti.

Yıldırım, şöyle devam etti: "Hatırlayın, Cumhurbaşkanımız yine Rize'de, sahilde bir toplantıda, 'cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle beraber yeni bir durum ortaya çıktığını, fiili durumun, mevcut anayasayla uyuşmadığını' ifade etmiş ve bunun mutlaka düzeltilmesi gerektiğini söylemiştir. Bunun üzerine kıyameti kopardılar. Vaveyla, 'Vay, işte ne demek anayasaya uymuyor. Fiili durum var, ikrar ediyor.' Kardeşim, siz değil misiniz cumhurbaşkanını seçtirmeyen, 2007'de icat çıkaran. 367 icadını yapan siz değil misiniz? Onun için biz de gittik, vatandaşa dedik ki 'Bize cumhurbaşkanı seçtirmediler. Size geldik, çare sizsiniz.' 'Çare millet' dedik, referandum yaptık ve milletin cumhurbaşkanı seçmesi kuralı geldi. Hal böyle olunca cumhurbaşkanı artık siyasi sorumluluğa sahip bütün yaptığı işlerden dolayı en azından vatandaşa karşı sorumluluğu var. Süre bitiminde ne diyecek vatandaşa, ne mazereti olacak? 'İşte anayasa öyleydi, böyleydi.' En büyük gücü veren millettir, anayasayı da millet yapar."

- "Vekillerin halledemediği işi, asıllar halleder"

Anayasanın milletin üzerinde olmadığını, en üstün iradenin, millet iradesi olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti: "Şunu bir de CHP'ye anlatabilsek her şey düzelecek. Her şeyi söylüyor da millet iradesine gelince nutku tutuluyor. Ya sen bırak FETÖ'cülerin avukatlığını yapacağına, milletin ne dediğine bak be kardeşim. Onlar yapacaklarını yaptılar, karşılığını da mahkemelerde görüyorlar. Sana ne. İnşallah bu işi de halledeceğiz. Bu anayasada gerekli değişiklikleri yapmak için teklifimizi kısa sürede Meclis'e getireceğiz. Yüce Meclis'in takdirine sunacağız. Meclisimiz tabii gerekli görüşmeleri yapacak, oradan da sizin önünüze getireceğiz. Siz de her zaman olduğu gibi bu işi halledeceksiniz.

Vekillerin halledemediği işi, asıllar halleder, millet halleder. Biz diyoruz ki partilere, 'Yeter ki kardeşim, biz vekiller olarak bu sorunu milletin önüne götürelim.' Hiç değilse bunun için gelin, görevinizi yapın. Meclis'te bu değişikliğe katkı sağlayın. Başka bir şey istemiyoruz. Son kararı millet verecek. Biz millet adına nasıl karar verelim. Milletin verdiği kararın da başımızın, gözümüzün üstünde yeri var. İnşallah Türkiye'nin gündemini meşgul eden bu meseleyi de kısa sürede gündemden çıkaracağız."

Eserlerin yurdun her köşesinde yükselmeye devam ettiğini söyleyen Yıldırım, "20 Aralık'ta boğazın altından 2'nci bir yolu açıyoruz. Boğazın 106 metre derinliğinde Avrasya Tüneli. Gidiş geliş 2 dakika. Biliyorsunuz bir 'one minute' var, bir de 'two minutes' var. 'One minute'i Recep Tayyip Erdoğan söyledi, 'two minutes'i de İstanbul'da yine Recep Tayyip Erdoğan ve onun tayfaları söylüyor. 2 dakikada Sarayburnu'ndan Haydarpaşa. 3 dakika da var, o da biraz sonra. O da Çanakkale Köprüsü, o 2023'de inşallah." ifadelerini kullandı.

- "Kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi Recep Tayyip Erdoğan"

Salonda bulunan bir vatandaşın Rize'ye yapılması planlanan şehir hastanesine ilişkin son durumu sorması üzerine Binali Yıldırım, şunları söyledi: "Hastanelerin patronu burada, Recep Akdağ. Hastane istiyorsan Recep Bey'e, polis istiyorsan Süleyman Bey'e, yol tünel istiyorsan Ahmet Bey'e müracaat et. Esnafa kredi istiyorsan Faruk Bey'e, gençlik, spor, gezme tozma istiyorsan Çağatay Kılıç. Hizmet istiyorsan burada. Vakıf işi istiyorsan, hayır hasenat için istiyorsan Veysi Kaynak, hemen kaynak olur. Onun ticaretle işi yok. Onun işi vakıf, garip gureba, mülteci. Kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi Recep Tayyip Erdoğan. Veysi Kaynak da el aldı ordan, o da o işleri yapıyor. Hayır hasenat işlerini ona verdik. Hayati Yazıcı'yı ne sayıyorsun. Hayati Yazıcı marka. O benim yardımcım, Genel Başkan Yardımcım. Daha önce biliyorsunuz gümrükler ondan soruluyordu."

Rize'den sonra İstanbul'a giderek orada da bir programa katılacağını söyleyen Yıldırım, bir günde 4 programa katılmış olacağını belirtti.

- Yıldırım'ın Trump'la yaptığı telefon görüşmesi

Başbakan Yıldırım, ABD başkanlığına seçilen Donald Trump ile telefon görüşmesine ilişkin, "Bu arada size Amerika'nın yeni seçilmiş başkanının da selamı var. Üzerimde kalmasın, telefonla görüştük. 'Türkiye'ye, Türk milletine selam söyle' dedi. Biz de 'aleykümselam' dedik. Biz de onların vatandaşlarına da selam söyledik." diye konuştu.

Salondaki öğrencilere yarın sınavları olup olmadığını soran, bunun üzerine "evet" yanıtı alan Yıldırım'ın, "Tembel talebenin son dakikada çalışmak aklına gelir. Geceye bırakmayın işi. İşinizi son dakikaya bırakmayın gençler." şeklindeki sözleri üzerine, salonda tebessüm ettiren anlar yaşandı.

Binali Yıldırım, gençlerin "Dik dur eğilme, bu gençlik seninle" tezahüratlarına ise "Biz sadece rükuda eğiliriz, başka yerde eğilmeyiz. Bu gençlik bizim arkamızda oldukça bize kimse bir şey yapamaz, hiç kimse. Rize'den bütün Türkiye'ye, bütün vatandaşlarımızı bir kez daha 'daima millet, daima hizmet' diyerek selamlıyorum." karşılığını verdi.

Yıldırım’ın konuşmasının ardından Rize Valisi Erdoğan Bektaş, Başbakan Yıldırım'a, Arapça Araf Suresi'nden bir ayetin yer aldığı tablo hediye etti.

binali-yildirim-rizede-(5).jpg