Baykal'dan zehir zemberek açıklama

Baykal'dan zehir zemberek açıklama
CHP Lideri Deniz Baykal, partisinin genel merkezinde kameraların karşısına geçti ve yargıdaki krizi değerlendirdi. Habercilerin sorularını da yanıtlayan Baykal, hükümete sert çıktı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yargıdaki depremin arkasındaki failin hükümet olduğunu söyledi. "Süreci hükümetin işlettiğini sağduyusunu kaybetmemiş herkes görüyor. AKP hukukta kendi ekolünü yaratmak istiyor" diyen Baykal, yargı ve emniyetteki cemaat tehlikesine dikkat çekti. Baykal, cemaat soruşturması yürüten başsavcıya "Sen bu işten vazgeç" denildiğini kaydetti.

Deniz Baykal'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

- Cumhuriyet tarihinde ilk kez adliye basılıyor, aranıyor, başsavcı tutuklanıyor.

- Başsavcıların nasıl yargılanacağıyla ilgili açık, net yasal düzenleme var. Bu düzenleme başsavcıların olağan usulün ötesinde Yargıtay Ceza Daireleri'nde yargılanmalarını öngörürür. Diyorlar ki biz yargılama değil, soruşturma yapıyoruz. Ama Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir soruşturma kapsamında görevini yapmakta olan bir savcıyı tutukluyorsunuz.

- HSYK da kendi yetkisi içinde karar verdi ve yetki tecavüzü ile işe başlayan savcıların özel yetkilerini alma kararı verdi. Bu tebligat yerinde olmuştur. HSYK'nın kararını hükümetın uygulaması zorunluluktur.

Başbakan Yardımcısı "işi kapat" dedi

- Bu olayın arkasında Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma var. Başbakan Yardımcısı telefon açıp işi kapatmasını ve gözaltındaki insanların salıverilmesini istemiştir. "Sen bu işten vazgeç" denilmiştir ve olay öyle başlamıştır. Başsavcı ise vazgeçmemiştir. Suçlamalar da bunun arkasından gelmeye başlamıştır.

- Olay savcıyı etkisizleştirmeye, korkutmaya yönelik bir uygulama. Başsavcı çeşitli şekillerde tehdit edilmiştir.

"Fail hükümettir"

- Bu olayın arkasındaki fail hükümettir. Sürecin hükümetin kararı doğrultusunda işletildiğini sağduyusunu kaybetmemiş herkes görmektedir. Bu iş hukuk, savcı işi değil, hükümetin kendi mücadelesini götürmekteki inadıdır. AK Parti kendi dünya görüşünü yargıya dayatmaktadır. Yerine getirmeyen yargı mensuplarını ezme mücadelesini götürmektedir. Bizim de bunu saygıyla karşılamamızı istemektedir.

- Bu olayların yaşandığı ortamda hukuk düzeninin işlerliğinden söz etmek mümkün değildir. Hukukta bir AKP ekolü oluşuyor. Nasıl HSYK, Yargıtay vb. varsa AKP'nin hukuk anlayışı dayatılmak isteniyor.

- Yargı kurumlarına sistemli bir saldırı olduğunu yargı kurumları da gayet iyi anladı.

"Yargı ve emniyette cemaat kontrolü oluştu"

- Kadrolaşma siyasal değil, cemaat kadrolaşması olarak ortaya çıkmaktadır. Güvenlik güçlerimizi cemaat örgütlenmesi etkisi altına almıştır. Hükümetin himayesi altında Türkiye'de yargı da güvenlik güçleri de yer yer cemaat kontrolüne geçmiştir.

- Bu olay bir kırılma noktası. Hedeflerini gerçekleştirirlerse Türkiye'de herkes tehdit altındadır. Her an her şey herkesin başına gelebilir demektir. Hukuk güvencesinin kimse için işlemeyeceğini ortaya koyan bir örnektir. Şu an tehlikede olan hukuk devletinin kendisidir.

- Adalet mülkün temelidir, mülk devlettir. Adalet için en büyük tehlike adaletin siyasallaşmasıdır.

Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın

- Özel yetkili mahkeme ve savcılıklar eski Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin yerine kurulmuştur. O nedenle madem demokratikleşiyoruz, o zaman DGM anlayışı tamamen kaldırılmalıdır. Normal mahkemeleri işletelim.