Bekaroğlu: Çaykur Kontenjana Girdi Özel Sektör 1,30’dan Çay Aldı

Bekaroğlu: Çaykur Kontenjana Girdi Özel Sektör 1,30’dan Çay Aldı
CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, 6 çay fabrikasını üretime yetiştiremeyen Çaykur’un randevu ve kontenjan uygulaması dolayısıyla özel sektöre gün doğduğunu vurguladı.

CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu düzenlediği CHP Rize Merkez İlçe Binasında düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu’nu yerden yere vurdu. Sütlüoğlu’nu sert sözlerle eleştiren Bekaroğlu, özel sektörün düşük fiyatlarla çay almasının nedeninin de Çaykur’un üretime yetiştiremediği çay fabrikaları dolayısıyla uyguladığı kontenjan ve randevulu sistemle henüz açıklanmayan  yaş çay fiyatının belirsizliği olduğunu kaydetti. Bekaroğlu, ayrıca İmdat Sütlüoğlu’nun verdiği emirleri uygulayan fabrika müdürlerini televizyon karşısında suçlayıp azarlamasını Sütlüoğlu’nun 3 maymunu “görmedim işitmedim duymadım”ı oynadığını vurguladı.

RİZELİ OLDUĞUMDAN RİZE’NİN SORUNLARINI GÜNDEME TAŞIYORUM

CHP Milletvekili olarak İstanbul Milletvekili olduğunu ve seçim bölgesinde 525 bin seçmeni olan büyük ilçeler de olmak üzere 13 tane ilçe bulunduğunu kaydeden Mehmet Bekaroğlu, Rizeli olduğundan dolayı 14. Bölge olarak Rize’nin sorunlarını gündeme taşımak istediğini ifade ederek, “Rizeliyim. Rize’de siyasete başladım ve Rize siyaseti yapmaya devam ediyorum. Ayrıca 14. Bölge olarak memleketim Rize’de de muhalefet görevini yapmaya çalışıyorum. Baştan beri bunu yapıyordum. Daha önce milletvekiliyken de bunu yapıyordum hatta milletvekili de değilken de bunu yapıyordum ama milletvekili olarak da Rize’nin sorunlarını gündeme getiriyorum.” diye konuştu.

mehmet-bekaroglu-basin-toplantisi-2.jpg

14 SENE TBMM’DE BİR GÜN ÇAY KONUŞULMADI

Ak Parti iktidarında çayın TBMM’de bir gün dahi konuşulmadığını ifade eden Bekaroğlu, Çaykur’un KİT komisyonunda hesaplarının ilgilendiği toplantılara katılmayan Rize Milletvekillerini de eleştirerek, “14 sene TBMM’de bir gün çay konuşulmadı. 13 senede ben yoktum parlementoda. Bakın araştırın bir gün konuşulmadı. Şimdi sürekli çayı meclis kürsüsünde konuşuyoruz, anlatıyoruz, denetliyoruz. Onlarda bunu dikkate almak mecburiyetindeler. Sayın Genel Müdür KİT komisyonuna geldi Çaykur’un hesapları incelendi. Bir tane Rize Milletvekili 2 gün boyunca Çaykur’un hesapları incelenirken KİT Komisyonuna gelmedi. Basın olarak sorun. 3 tane milletvekili var.  ‘Niçin Çaykur’un hesapları KİT komisyonunda incelenirken gitmediniz’ diye sorun. Ama ben ordaydım. KİT komisyon üyesi CHP’li üyelerle birlikte genel müdüre geçmiş hesaplarla ilgili değişik sorular sorduk, cevaplar verdi, bunu da kamuoyuna anlattık. Görevimizi yaptık.” dedi.

YAŞ ÇAY ÜRETİCİSİ HER SENE SEZONA SIKINTILARLA GİRİYOR

Çaykur’daki tartışmanın yıllardan beri devam eden tartışma olduğunu ve yaş çay üreticisinin her sene aynı sorunlarla baş başa bırakılıp çayı nasıl kaça satacağını, parasını ne şekilde ne zaman alacağını bilmeden sezona girmek zorunda bırakılıp özel sektöre yönlendirildiğini vurgulayan Bekaroğlu, Çaykur ve iktidar partisi mensuplarının kapasite artırdık sözlerini de eleştirerek, “Çaykur ve iktidar partisi sürekli biz kapasite artırıyoruz diyor. Kapasite niye artar? Kapasite, daha fazla çay işlemek için artar. 6 bin ton olan kapasiteyi  8550 tona mı çıkardınız? Peki 8550 tona çıkardıysanız ve kapasite her sene artıyorsa niye her sene çayın yüzde 55’ini Çaykur, yüzde 45’ini özel sektör alıyor? Biz CHP olarak prensipte ve kategorik olarak özel sektöre karşı değiliz. Özel sektör işini yapacak ama düzgün bir şekilde yapacak ve vatandaşa zarar vermeyecek şekilde yapacak.” ifadesinde bulundu.

mehmet-bekaroglu-basin-toplantisi.jpg

ÇAYKUR’UN FABRİKALARINI ÜRETİME YETİŞTİREMEMESİ KONTENJANI DOĞURDU, ÖZEL SEKTÖRE GÜN DOĞDU

SÜTLÜOĞLU SADECE HALKLA DEĞİL PERSONELİYLE DE MÜDÜRLERİYLE DE DALGA GEÇİYOR

Çaykur’un 2012’deki gibi sezona geç başladığını ve bundan dolayı uygulanan kontenjan ve randevulu sistemin yaş çay üreticisini özel sektöre düşük fiyatlarla çay satmak zorunda bıraktığını vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, “Bu sene çay sezonunda Çaykur bütün fabrikaları hazırlamadan sezona girdi. Ne yapar Çaykur? Çaytaş üzerinden çay satma oyunları, reklamcılık oyunları mı oynar, yoksa çay sezonunun kapalı olduğu dönemde çay fabrikalarını sezona mı hazırlar? Ne yapar Çaykur? 6 tane fabrikasını yetiştiremeden, açmadan çay sezonuna başladı. Bu yetmezmiş gibi daha birkaç gün içinde kontenjan uygulamaları, randevu uygulamaları başladı. Ne oldu? Çaykur kontenjana girdiği andan itibaren hemen özel sektör geldi 1,50 TL’ye, 1,40 TL’ye hatta 1,35 TL’ye çay aldılar, hala alıyorlar. Böyle bir şey olur mu? Sezon açıldı yaş çayın kilo fiyatını kimse biliyor mu? Böyle bir şey olur mu? Çay fiyatlarını bilmiyoruz. Böyle bir şey olmaz. Son birkaç seneden beri oluyor bunların döneminde oluyor. Yani biz istediğimiz gibi yaparız. Sen eğer fiyatını açıklamazsan ve kontenjan koyup benim elimdeki çayımı almazsan  ben bunu kime, kaça satacağım. Özel sektöre satacağım. Hangi fiyata satacağım. Hani Çaykur denetleyiciydi? Nasıl denetliyorsun? Ben kaça satacağım? Adam geliyor 1,30 kuruştan 1,35 kuruştan çayımı alıyor. Sen belki 2,5 açıklayacaksın. Keşke 2,5 açıklasınlar ne olacak aradaki benim farkım. Böyle bir şey olmaz. Daha önce söylemiştim Çaykur halkla dalga mı geçiyor? demiştim. Şimdi isim vererek söyleyeceğim. Sayın Sütlüoğlu halkla dalga mı geçiyor? Sadece halkla dalga geçmiyor sayın Sütlüoğlu. Kendi çalışanlarıyla, müdürleriyle de dalga geçiyor. Genel müdür olarak müdürlere emir veriyor bu şekilde yapacaksınız diye, ondan sonra televizyonun karşısına geçiyor diyor ki müdürler yaptı, benim haberim yok. Ben oturan müdürlere şöyle yaparım. Ayıp ya. Siyasi ahlak diye bir şey var. Ayıp. Hepimiz her gün birbirimizin yüzüne bakıyoruz. Siz yapacaksınız, ondan sonra çıkıp benim haberim yok diyeceksiniz.” dedi.

DEVLET ÇAY ALMIYORUM DİYEMEZ

mehmet-bekaroglu-basin-toplantisi-1.jpg

Bekaroğlu açıklamalarının devamında ise şunları kaydetti: Müstahsilden yaş çayın tamamını devlet alsın. Taban fiyatla alsın. Özel sektör ne kadar istiyorsa devletten bu çayı para yada kuru çay karşılığında bu şekilde alsın. Böylece özel sektöre bir standartta getirilir. Çaykur, özel sektöre der ki şu standartta çay üreteceksin der, özel sektörde o standartta çay üretir, çayın kalitesi de artar pazarı da ona göre daha kıymetli olur. Bunları açık çözüm olarak öneriyoruz. Çayın pazarlamasıyla ilgili, Çaytaş’ta dönen dolaplarla ilgili üreticinin, Rize halkının şu anda dikkatleri ona yönelmiş değil. Benim çocukluğumda bir dönüm çay alanı açtığınız zaman o zamanın parasıyla devlet 200 lira teşvik veriyordu. Devletin izniyle bu millet, bu Rizeli kendi mısır tarlalarını, narenciye, portakal, mandalina, fındık alanlarını kaldırarak çay alanı yaptı. Dolayısıyla ben çay almam, sen ne yaparsan yap. Yarısını alırım. Sayın Cumhurbaşkanımız zamanında söylediği gibi ‘Biz Çaykur’da aldığımızı alıyoruz parasını da veriyoruz. Diğerine de karışmam’ diyemezsin. Ben çaylıklarımı kaldırdım, söktüm, yarın mısıra geçiyorum diyemeyiz. Kolay bir şey değil. Bu toprak 20 senede dönüşüm yapıyor. Bu toprağın bu hale gelmesine devlet sebep oldu. Devlete güvendik de biz fındıklığımızı, narenciyemizi, mısır tarlamızı ortadan kaldırdık çay yaptık. Dolayısıyla bizden çay almak zorunda eğer devletse. Başka bir seçenek göstermeden çay almıyorum diyemezsin, bunu yapamazsın. Almıyorum, hadi sen git fındık ek diyemezsin. Almıyorum git mısır tarlası yap diyemezsin. Böyle yapacaksan bunu da bir yıl içinde yapamazsın yapacaksanız da yıllar gerekir bunun için.

BU ÜLKEDE KAN AKMAYA DEVAM EDİYOR, 30 YILDIR ÇÖZÜM BULAMADIK

CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, ülkede kan akmaya devam ettiğini belirterek, 30 yıldır çözüm bulunamadığını söyledi.

Terör olaylarına değinen Bekaroğlu, 30 yıldır bir çözüm bulunamadığını dile getirerek, “10 tanenin üzerinde şehit cenazeleri kaldırmaya devam ediyoruz. Bu ülkede kan akmaya devam ediyor. Esasen bütün bunlardan siyaset olarak iktidar olarak, muhalefet olarak sorumluyuz. Bu işe 30 senedir bir çözüm bulamadık” dedi.

Türkiye’nin bütün meseleleri bir kenara bırakarak başkanlık sistemini tartıştığını ve bu tartışmaların son bulmadan diğer meselelere sıra gelmeyeceğini savunan Bekaroğlu “Şuanda bütün bu konularımız dururken maalesef Türkiye bir tek insanın hırsı ile kilitlenmiş durumdadır. Türkiye gece gündüz bütün bu konuları Sayın Erdoğan nasıl Başkan olacak bunu tartışıyoruz. Yukarıda ki bu meseleler hallolmadan diğer meseleleri konuşmak mümkün değil. Rize’nin bin bir türlü sorunları var, bu sorunlarla biz adım adım her gün ilgilenmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.