Bekaroğlu: Cumhurbaşkanını İkna Etmişler Çaykur Özelleştirilecek"

Bekaroğlu: Cumhurbaşkanını İkna Etmişler Çaykur Özelleştirilecek"
CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, ÇAYKUR'un özelleşmesini geçmişte eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın engellediğini söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, düzenlediği basın toplantısında, “Türk çaycılığı bitirilmek isteniyor. Yapılan yeni çalışmalar ile orta vadede dünya çay tekellerine, Türk çay sektörü peşkeş çekilmek isteniyor. Bu da bu bölgede çaydan geçimini sağlayan 1 milyona yakın insanı açlığa terk etmek olur. Bölge insanı göç etmek zorunda kalır. Ancak artık göç de çare değildir. Uyarıyorum buradan. Eğer Mesut Yılmaz olmasaydı, eğer bu güne kadar Tayyip Erdoğan engellemeseydi ÇAYKUR çoktan özelleşmişti. Ama öyle anlaşılıyor ki Sayın Cumhurbaşkanını ikna etmiş durumdalar ve çayla ilgili ciddi bir oyun oynanılıyor. Çay piyasası kanununu mutlaka ve mutlaka engellemek durumundayız. Bu çayın özelleştirilmesi ve orta vadede Türkiye çaycılığının bitirilmesi anlamına geliyor.” dedi.

ÇAY KANUNU İLE ÇAYKUR'U ÖZELLEŞTİRECEKLER

Bekaroğlu, CHP Rize İlçe Merkez Başkanlığında düzenlediği basın açıklamasında, “Çay konusunda bir kanunu  çay kanunu hazırlıkları tekrar gündeme geldi. Daha evvel açık bir şekilde gündeme gelirdi. Tartışılırdı, sivil toplum örgütleri bunu tartışıldı. Uzmanlar bunu tartışıldı. Ziraat odaları, esnaf, sanatkarlar, Rize’de, borsada her yerde konuşulurdu. Konuşulmuyor artık. 3 aydan beri çay kanunu ile ilgili yapılan çalışmalara ulaşmaya çalışıyorum. Herkesi arıyorum. Borsayı arıyorum. Tarım Bakanlığının ilgili birimlerini arıyorum. Kanunlar, kararlar TBMM’ye gelmiş bir şeyler var mı arıyorum. Çaykur’u defalarca aradım bir tek belge, şöyle bir taslak var diye bir şey gelmedi. Ama bizim yaptığımız araştırmalarda anlaşılan öyle bir şey ki aynen daha evvel tütün piyasası ve şeker piyasası kanunu gibi bir kanun çıkarmaya çalışıyorlar. Bakana sözlü ve yazılı olarak sordum. ‘Çaykur’u özelleştirmeyeceğiz’ diye cevap verdi. Ama yaptığımız araştırmalarda bir çay piyasası kurulu gibi bir kurul oluşturuldu. Aynen şeker piyasası, tütün piyasası kurulu gibi bir kurul oluşturulacak ve Çaykur dahil çayla ilgili bütün kararlar bu kurula bağlanacak. Yani Çaykur bugüne kadar bildiğimiz tanıdığımız KİT olmaktan çıkarılıyor. Bu Çaykur’un özelleştirilmesi anlamına geliyor. Daha evvel tütünde ve şekerde böyle yapıldı. Şekeri özeleştiriyoruz diye bir şey demediler şeker piyasasına. Ama daha sonra şeker piyasası kurulu özelleştirme idaresi ile işbirliği yaparak çok sayıda şeker fabrikasını özelleştirdi. Pancara kota getirildi ve şu anda Türkiye dışarıdan şeker alıyor. Hem de nişasta bazlı şeker alıyor. Nişasta bazlı şekerler problemdir, bütün yurttaşlarımız zehirleniyor. Bizim Niğde’deki, Yozgat’taki, Çorum’daki pancar ekicileri perişan edilmiş vaziyette iken biz şeker için dünya piyasasından kargil gibi çok uluslu firmalardan tatlandırıcı alıyoruz,nişasta bazlı şeker alıyoruz. Buna benzer bir düzenleme yapılıyor. Rize’yi uyarıyorum. Eğer Rize ayağa kalkarsa bunu engelleriz. Türkiye çaycılığı, Rize çaycılığı bitirilmeye çalışılıyor. Bunun anlamı orta vadede Dünya çay tekellerine Türkiye çay piyasasını peşkeş çekmek anlamına gelir. Bu da bu bölgede yaşayan ve çaydan geçinen 1 milyonun üzerindeki insanın açlığa mahkum edilmesi, tekrar tekrar büyükşehirlere göçe zorlanması anlamına gelir. Artık Ankara’nın, İzmir’in, İstanbul’un taşı toprağı altın filan değil. Oraya göç edip giden insanların nasıl yaşadıklarını biliyoruz. Çaykur olmadan bu bölge olmaz. Çaykur bildiğimiz basit bir KİT değildir. Çaykur bir sosyal devlet kuruluşudur. Bu bölgede kim ekmek yiyorsa ya çay satarak ekmek yiyor, ya çayda çalışıyor, ya çaydan emekli olmuştur. Eğer Çaykur ortadan kalkarsa gelecek kuşakların burada geçinmeleri, yaşamaları çok mümkün değildir. Bunu açık bir şekilde söylüyorum. Bize şurada basın toplantısı yaptırmayabilirler. Televizyonlarda program vermiyorlar. Rize’nin 2 tane televizyon kanalı, yılların Rize’deki siyasetçisi Mehmet Bekaroğlu’na bir program yaptırmıyor. Olabilir. Ama biz CHP örgütleri olarak ve ben kendim tek tek herkese gidip çayda oynanan bu oyunu anlatacağız.” diye konuştu.

mehmet-bekaroglu-mesut-rakici.jpg

Geçen yıl rekoltenin yüksek olduğundan stokların olduğunu ve bu yıl yaş çay fiyatının düşebileceği açıklamasında bulunan Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan’a da yüklenerek Erdoğan’ı eleştiren Bekaroğlu, “Ticaret Borsa Başkanı Mehmet Erdoğan ne diyor? 2015’te rekolte çok yüksekti. Stoklarımız daha tükenmedi bu sene çayın fiyatı düşebilir. Ne diyor bu. Ne demektir. Geçen yıl destekleme ile birlikte 1,70’ti. Özel sektör 1,10’a aldı. Ortalaması baktım sordum 1,10 kuruşa aldı özel sektör. Daha parasını ödemeyen çok sayıda fabrika var. Özel sektör ile ilgili konuşurken dikkatli konuşmaya çalışıyorum. Çünkü  son derece namuslu dürüstçe çalışan ve bu bölgedeki müstahsilin getirdiği çayın % 45’ini işliyorlar. Dolayısıyla Türkiye ekonomisine çok önemli katkı yapıyorlar. Özel sektörü eleştirirken herkesi eleştiriyoruz anlamına gelmez. Ama bu insanlar çay piyasasına el koymak istiyorlar. 1,70 daha ne yapacaksın Mehmet Erdoğan. Stok varmış ellerinde de şey yapacaklarmış. Siz gidin devletle konuşun. 70 bin ton yabancı çay giriyor. Birçoğu kaçak. Onu engelleyin. O nedenle bu çayla ilgili yapılan bütün oyunları takip etmeye devam edeceğiz. Rize ile paylaşacağız.” dedi.

"MESUT YILMAZ VE RECEP TAYYİP ERDOĞAN OLMASAYDI ÇAYKUR ÇOKTAN ÖZELLEŞMİŞTİ"

mehmet-bekaroglu-rizede-004.jpg

ÇAYKUR'un özelleşmesini geçmişte eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın engellediğini ancak çayda oyun oynayanların Cumhurbaşkanını Çaykur’un özelleştirilmesi yönünde ikna ettiklerini ifade eden Bekaroğlu, “Eğer Mesut Yılmaz olmasaydı, Tayyip Erdoğan engellemeseydi Çaykur çoktan özelleşmişti. Rize’nin, Rize seçmenlerinin,iktidar partisi seçmenlerini de söylüyorum baskısı olduğundan dolayı Çaykur, Anavatan Partisi döneminde özelleştirilmedi. Mesut Yılmaz engelledi. Hepimiz gittik konuştuk. Bu Rize baskı yaptı. Anaplı politikacılar geldiğinde sürekli şekilde vatandaş söyledi ve özelleştirilmedi. Bugüne kadar da Recep Tayyip Erdoğan bu işi durdurdu. Ama öyle anlaşılıyor ki Sayın Cumhurbaşkanını ikna etmiş durumdalar ve çayla ilgili ciddi bir oyun oynanılıyor. Çay piyasası kanununu mutlaka ve mutlaka engellemek durumundayız. Bu çayın özelleştirilmesi ve orta vadede Türkiye çaycılığının bitirilmesi anlamına geliyor. Daha evvel defalarca söyledim. Dünyada 2,5 milyon ton civarında. 2,5 – 3 milyon ton arasında kuru çay fazlası var dünya tekellerinin. Bunlara Pazar arıyorlar. Türkiye önemli bir pazardır. Senede 300 bin ton kuru çay tüketiyor. Bunun 220 bin ton, 230 bin tonu Türkiye’de üretiliyor, 70-80 bin tonu da çoğu kaçak olmak üzere dışarıdan geliyor. Şimdi Türkiye piyasasını bütünüyle ele geçirmek istiyorlar. Ve bu çay piyasası kanununu çıkarmak isteyenler de bunların işbirlikçileridir. Nasıl tütünde böyle oldu, şeker de böyle oldu, çayda da böyle olacak. Tütün piyasası kanunu çıkmadan evvel Türkiye’deki sigara markalarının tütününün yüzde 70-80’i yerli tütündü. Şu anda Türkiye’nin bilinen en iyi yerli sigara markasındaki tütünün yüzde 92 ile yüzde 95’i yabancı tütündür. Sadece yüzde 5’i Türkiye’nin tütünüdür. Çayda da aynı şeyi yapacaklar. Satılan çaylarda damak tadını değiştirerek yabancı çaylara Türkiye piyasasını peşkeş çekecekler.” şeklinde konuştu.