Bekaroğlu’ndan Bomba Açıklamalar

Bekaroğlu’ndan Bomba Açıklamalar
Saadet Partisi Rize Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu öyle açıklamalarda bulundu ki…

Saadet Partisi Rize Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, Ak Parti Rize Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Reşat Kasap’ın dünkü aday tanıtım toplantısında sarfettiği sözler, Timya Vadisi Projesi, Rize Belediyesi’nin otopark yapımı için binalardan aldığı ücretler, Çaykur’un Organik Çayı Projesinin sabote edilmek istenmesi, Fethullah Gülen Cemaati ve daha birçok konu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

mehmet-bekaroglu-basin-mensuplariyla-2.jpg

Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu Green Hotel’de basın mensuplarıyla kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Toplantıya, Saadet Partisi GİK Üyesi Cemil Çolak, Saadet Partisi Rize İl Başkanı Hasan Uzun, Rize Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Mustafa Mahmutoğlu ve Bekaroğlu’nun Basın Danışmanı Ramazan Bursa katıldı.

hasan-uzun-mehmet-bekaroglu-mustafa-mahmutoglu-fotograf.jpg

Seçim çalışmalarına başladıklarını ve belli programlar çerçevesinde kendilerini Rize’ye anlatmaya çalıştıklarını ifade eden Bekaroğlu, şahıs olarak kendisini Rize’ye anlatmaya gerek duymadığını Rize Belediyesi çalışmalarını anlatmaya çalıştıklarını kaydetti.

Öncelikle hedeflerinin temel prensipleriyle ilkelerini Rize’de vatandaşlarla paylaşmak olduğunu açıklayan Bekaroğlu, Rize’nin sorunlarının üç aşağı beş yukarı belli olduğunu ifade ederek bu sorunları uzmanlar tarafından geliştirilecek çözümlerle giderileceğini söyledi. Örnek olarak Rize’nin bir terminale ihtiyacı vardır ve Rize’de terminal yapılacak alan sayısının belli olduğunu ve uzmanlar tarafından en ideal yer tespit edilecek yerin terminal olacağını belirtti.

AK PARTİ RİZE'YE HAKARETTE BULUNMUŞTUR

mehmet-bekaroglu-basin-mensuplariyla-3.jpgRize’de seçimi gerecek, kavgaya sebebiyet verecek, barış ortamını huzuru zedeleyecek davranışlardan kaçınacağını açıklayan Bekaroğlu, polemiklerin seçimde kaçınılmaz olduğunu ve o yüzden biraz polemik yapmak istediğini belirterek şunları kaydetti: Mevcut belediye başkanı Halil Bakırcı’yı ziyaretimdeBakırcı’nın enteresan bir şekilde kendi uslubü ve şivesiyle “Fuzuli gezmeyin. Başbakan Ak Parti’nin Rize Belediye Başkanını açıkladığı an Rize Belediye Başkanı seçilmiştir belli olmuştur.” dedi. Başbakan’ın atadığı Ak Parti Rize Belediye Başkan Adayı dün aday tanıtım toplantısında, Halil Bakırcı’nın açıklamalarına paralel bir ifade bulunarak“Muhalefetin hiçbir şansı yok.” dedi. Buna benzer şeyleri Başbakan da sürekli söylüyor. Bu Ak Parti’nin demokrasi anlayışını ortaya koyuyor. Halka nasıl baktığını ortaya koyuyor. Bunlar halkı 5 senede bir sandığa gidecek oy makinası olarak görüyorlar. Bu iki söz Rize halkına hakarettir. Siz belediye başkan adayını atayabilirsiniz ama bu yanlıştır. Partilerin adaylarını parti merkezleri parti başkanları atamamalı partilerin adayları o partinin o bölgedeki üyeleri tarafından seçilmeli doğrusu budur. Ama Ak Partinin böyle bir demokrasi anlayışı yoktur. Rize’de 10 adayı yarıştı bir sürü çalışmalar yaptı bunların hiçbirini yeterli bulmadı Ankara’dan atadılar. Karışamayız partinin içişleridir kendi adaylarını atarlar. Ama atadıkları o adayı şimdiden Belediye Başkanı olarak ilan etmek Rize halkına Rize seçmenine hakarettir. Ederler bunlar ediyorlar da. Rize’yi Rize seçmenini bir oy makinesi olarak görüyorlar. Kendilerine mecbur olarak görüyorlar ve bizim atadığımız insan orada belediye başkanıdır diyorlar. Diyorlardı öyleydi taki biz aday olarak Rize’ye gelene kadar. Biz Rize’de gerçekten 30 Martta seçim yapılmasının önünü açtık. Böyle bir şey olmayacaktı. Eğer ben Saadet Partisi’nden belediye başkan adayı olmasaydım böyle bir şey olmayacaktı. Şimdi böyle bir şey var telaşları da ondan zaten. Şimdi Rize’de seçim var. Rize Belediye Başkanını bu seçimde Rize halkı seçecek. Son zamanlarda böyle bir şey olmamıştı. Bugüne kadar atanmıştı dayatılmıştı gönderilmişti şimdi Rize halkı seçecek. Onları Ankara’dan atadılar gönderdiler beni de Rize halkı, arkadaşlarım istedi geldim ve aday oldum. Kararı Rize halkı verecek.

AK PARTİ'NİN RİZE ADAYI REŞAT KASAP AK PARTİLİ RİZE BELEDİYESİNİ YERDEN YERE VURMUŞTUR

mehmet-bekaroglu-basin-mensuplariyla-1.jpg

Ak Parti Belediye Başkan Adayının dünkü konuşmasını akşam sitelerden okuduğunu ifade eden Bekaroğlu, Kasap’ın konuşmasında entereresan şeyler olduğunu kaydederek “Sayın Reşat Kasap, ben kendisini tanımam adını Ak Parti Belediye Başkan Adayı açıklandığında duydum. Çok ilginç şeyler söyledi. Adım adım Rize’yi dünya kenti yapacağını söyledi. Tamam yapsın. Profesyonel belediyeciliği Rize’ye getireceğini söyledi. Bunu kim diyor. Adalet ve Kalkınma Partisi adayı söylüyor. Peki 10 senedir Rize’yi kim yönetiyor Adalet ve Kalkınma Partisi yönetiyor. Demek ki 10 sene Rize Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından profesyonelce yönetilmemiş. Bilim adamlarından da çok istifade edilmemiş çünkü Sayın Kasap diyor ki ben üniversite ile belediye arasında köprü görevini yapacağım diyor, iyi. Sosyal belediyecilik anlayışını Rize’ye getireceğim diyor. Demek ki 10 seneden beri Rize’de sosyal belediyecilik yokmuş. Afet yönetimi ile trafik sorununu çözeceğim diyor. Bu da ciddi bir itiraftır. Trafik sorunu 10 senedir daha da karmaşık hale gelmiş daha problem olmuş. Rize’yi bekleyen en önemli afet seldir hiçbir şey yapılmamış. Bizim iktidar partisinin Rize yönetimini eleştirmemize çok gerek yok. Sayın Kasap çıkmış iktidar partisinin Rize’de yaptıklarını ettiklerini yerle bir etmiş öyle görünüyor, öyle anlaşılıyor bu sözlerinden. Acemilikten mi yaptı yoksa birisi böyle söyledi diye mi yaptı, eski yönetimle aralarında bir problem olduğundan mı yaptı bilmiyorum ama görünen o ki Sayın Reşat Kasap, önceki yönetimi hiç beğenmiyor ve ciddi bir şekilde eleştiriyor. Söyledikleri de doğru. Rize’de sosyal belediyecilik yok, Rize’de gerçekten bilim adamlarından, uzmanlardan istifade edilmiyor, hiç profesyonel belediyecilik yapılmamış, afet ve trafikle ilgili hiçbir çalışma yapılmamış doğru. Fakat bunu iktidar partisinin adayının, 10 seneden beri Rize’yi yöneten partinin belediye başkan adayının söylemesi ilginç.” dedi.

GEMİ SU ALMAYA BAŞLADI AK PARTİ'DE KAVGA BÜYÜYECEK

Mevcut belediye başkan adayı ile Reşat Kasap arasında ciddi bir sıkıntı olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Bunu şurdan da anlıyoruz. Mevcut Belediye Başkanı Sayın Bakırcı aynı toplantıda yaptığı konuşmada ben Ak Parti mak partiyi tanımam Başbakana bağlıyım diye bir laf ediyor. Evet bunlar şimdi böyle birbirleriyle uğraşıyor. Gemi bir taraftan delinip su almaya başlayınca böyle olur bu tip kavgalar başlar. Başka kavgalar da olacak Ak Parti arasında.

hasan-uzun-mehmet-bekaroglu-mustafa-mahmutoglu.jpg

AK PARTİ İÇİNDEKİ KİMYASAL GÜBRE LOBİSİ ÇAYKUR'UN ORGANİK ÇAYINI SABOTE EDİYOR

Çaykur’un organik çayının kimyasal gübre üretiminde bulunan kişilerce aralarında AK Partiye mensup kişilerinde bulunduğu bir lobi tarafından sabote edildiğini iddia eden Bekaroğlu konu hakınnda “ Çaykur Genel Müdürü epey zamandır organik çayla ilgili çalışmalar yapıyor. Ben hükümetin birçok icraatını sıkça eleştiren bir siyasetçiyim ama doğru icraatlarını da takdir etmiş paylaşan birisiyim. Bu organik çalışmasını da ciddi bir şekilde destekleyen birisiyim. Çok önemli bir çalışma. Bu sadece çayla ilgili bir çalışma değil. Çayda yıllardan beri kullanılan gübreler Doğu Karadenizin toprağını suyunu derelerini yer altı sularını mahvetmiştir. Bizim bütün sularımız zehirlidir. Bütün sebzelerimiz meyvelerimiz zehirlidir. Çayda kullanılan gübre bunu bu hale getirmiştir. Çayda kullanılan gübreden dolayı dışarıya çay satamıyoruz. Biz yıllardan beri her yerde bunu tartışıyor ve söylüyoruz Sayın Sütlüoğlu’nun uygulamaya çalıştığı organik çay projesi hayati bir projedir. Bölgemizi kurtaracak, çayımızı, toprağımızı, balığımızı, sebzemizi, meyvemizi, likapamızı, suyumuzu kurtaracak bir projedir. Çok önemli çok ciddi bir çalışmadır. Gelecek kuşaklar içinde gerekli bir çalışmadır. Çayımızı da kurtaracak budur. Çayımız pahalıya mal oluyor deniliyor, maliyetinden dolayı düşüğe satmak zorunda kalıyoruz deniliyor, pazarlayamıyoruz deniliyor, çayı dışarıdan alsak daha karlıdır deniliyor çayı özelleştirelim deniliyor. Yani çayın bu gidişle geleceği gözükmüyor. Organik çay projesi çayı kurtaracaktır. Nasıl kurtaracaktır? Eğer Türkiye’de böcek olmadığı için haşerat olmadığı için böcek öldürücü ilaçları kullanmıyoruz. Böcek öldürücü ilaçlar gıdada çok önemlidir. Çok düşük miktarda olsa bile gıda maddelerinde Avrupa ülkeleri dünya ülkeleri ürünü geri gönderiyor. Dünyada üretilen bütün çayda böcek öldürücü ilaç kullanıyor. Biz kullanmıyoruz Doğu Karadenizde böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Bunun yanında birde organik çaya geçersek yani bu kimyasal gübreleri kullanmasak çayımızı çok daha geniş bir alana çok daha pahalıya satabiliriz ve çay yeniden bu bölgenin geçim kaynağı olacaktır. Ama Sayın İmdat Sütlüoğlu kendi partisinin kimyasal gübre lobisi tarafından sabote edilmektedir. Hatırlarsanız 2 sene önce çay sezonunda fabrikalarda trafolar patladı elektrik kesintileri oldu. İmdat Bey beni sabote ediyorlar diye bağırmaya başladı. Oydu o. Şu an isimlerini söylemeyeceğim Rize’nin kimyasal gübre lobisi yapan iktidar partisi içinden bazı kişiler Sayın Sütlüoğlu’nun organik çay projesini sabote etmiştir etmeye de devam ediyorlar. Eğer bütün bölge organik çaya geçerse bölgemiz kurtulacak ama kimyasal gübre ithal eden ham maddesi işleyenler batacaktır. Bu kimyasal gübrelerin hammaddesi tamamen dışarıdan geliyor. Ama organik gübre ile ilgili tesisler Rize’de kurulmaya başlandı ve kurulmaya devam ediyor dışarıdan hiçbir hammadde alınmayacaktır. Ama kimyasal gübre lobileriyle işbirliği yapan bazı insanlar bu işi sabote ediyor.” şeklinde konuştu.

bekaroglu-basin-mensuplariyla.jpg

Rize’nin her konuda olduğu gibi ne ile geçineceği ile ilgili bir hedefinin de olmadığını savunan Bekaroğlu, “Rize ne şehridir? Her şehir mevcut temel 3 tane sektörden biri ağırlıklıdır. Ziraat şehridir tarım şehridir sanayi şehridir yada hizmet şehridir. Yani insanlarımızın birçoğu ziraat der, sanayi der hizmet der. Peki Rize nasıl bir şehir olacak? Turizmi herkes öne çıkarıyor bence de öyledir. Rize’yi yönetenler eğer biz yönetirsek turizmin gelişmesi için altyapı oluşturacaktır. Bu çalışmalarla Rize’deki çay tarımın organikleşmesinin çok ciddi etkisi var. Bu bölge kimyasal gübreyi tamamen ortadan kaldırırsa dünyanın en geniş en önemli organik bölgesi olacak. Bu bölgede 3-5 yıl sonra yetişen her ne olursa olsun kıymeti katlanarak artacaktır. İnsanlar bu bölgedeki ürünlere daha çok değer verecektir. Organik çay konusunda sayın Genel Müdür çok ciddi çalışmalar yapıyor ancak kendi partisinin kimyasal gübre lobisi tarafından sabote ediliyor.” diye konuştu.

3-5 AY ÖNCESİNE CEMAATLE İLİŞKİSİ BULUNAN AK PARTİ TERÖR ÖRGÜTÜYLE Mİ İŞBİRLİĞİ YAPIYORDU?

İsminin terör örgütü ve kendilerini yazar, gazeteci, akademisyen ve aktivist olarak nitelendiren 100 isim arasında cemaat gazetesi Zaman’dan ‘Yetti Artık! Yolsuzlukları da Ergenekoncuları da AK’lama’ çağrısı yapılan listede yer aldığına dair yöneltilen soruyu Bekaroğlu, aydınlar arasında isminin yer almasının kötü bir şey mi olduğunu ifade ederek “Cemaat paralel yapı mı, terör örgütü mü oldu? Cemaatle daha 3-5 ay öncesine kadar ilişkisi bulunan Ak Parti bir terör örgütüyle koalisyon halinde miydi? Fethullah Gülen Cemaatine ait şu kurslarda yurtlarda bulunan çocuklar terör örgütü üyeleri mi? Bunlar ayıp şeylerdir. Aralarında bazı anlaşmazlıklar, problemler, sıkıntılar olabilir. Ama daha düne kadar birlikte iş yaptıkları bir cemaate, insanlara aynı camiyi paylaştıkları insanlara terör örgütü demeleri ayıptır bu doğru değildir.” şeklinde cevaplandırdı.

CEMAATİ TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRMÜYORUM

Dünkü bildiride ana fikir olarak birkaç tane cümle olduğunu kaydeden Bekaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: Dünkü bildiride ana fikir olarak birkaç tane cümle var. O da şu: Türkiye hem bu tip paralel yapılar devletin içindeki paralel yapılar hani paralel yapı diyorlar ya cemaate. Hem bunlarla baş edebilmesi için hem yolsuzluklarla baş edebilmesi için demokrasi içinde hukuk devleti ilkeleriyle çalışılması vurgulanıyor. Eğer gerçekten varsa paralel yapı yada devletin içinde örgütlenme bunu hukuku çiğneyerek değil demokrasi ve hukuku geliştirerek hukuku işleterek bununla mücadele edin çağrısıdır o metin. Dolayısıyla bu metin bana gönderildiği zaman kimin imza atacağı nerde yayınlanacağına bakmadan ben bu metni imzaladım. Bunda bir şey yok. Cemaati terör örgütü olarak görmüyorum. Dolayısıyla bu metni de güzel bir demokrasi ve hukuk çağrısı olarak değerlendirdiğim için imzaladım. Tabi ki cemaatin yaptıkları ettikleri her şeyi de tasvip ettiğim anlamına gelmez. Cemaatin biraz cemaat sınırlarını zorladığını düşünüyorum. Bunu da doğru bulmuyorum. Cemaat kendi sınırlarına daha önce yaptıkları gibi öğrenci yetiştirme, hayır işlerine, kurs, yurt gibi en iyi yaptığı bütün dünyada önemli çalışmalara yer verdiği işlere dönmesini temenni ederim bunu isterim. Bu olaylardan sonra her şerde bir hayır olduğu gibi bu kavgadan da hayırlı bir sonuç çıkar. Fethullah Hoca cemaati de yıllardan beri yürüttüğü hayırlı işleri yürütmesini dilerim, isterim.

TİMYA VADİSİ AK PARTİ’DE YENİ KAVGALARI ORTAYA  ÇIKARACAK

Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı’nın Timya Vadisi ile ilgili Ak Parti Aday tanıtım toplantısında yaptığı “Timya Vadisinde değişiklik olursa yargıya giderim” açıklamasının sorulması üzerine Bekaroğlu, Timya Vadisi projesinin Ak Parti içinde yeni bir kavgaya sebebiyet vereceğini ifade ederek, Sayın Bakırcı sanki başka bir hükümeti eleştirir gibi sanırım TOKİ’yi mahkemeye vermekten bahsediyor. Orada büyük bir haksızlık var. İnsanlarla oturup anlaşmış konuşmuşsunuz. Evlerini yıkmışsınız evlerinden çıkmışlar. Kira yardımı yapacağınızı söylemişsiniz belli bir anlaşma yapmışsınız. Şimdi hayır biz vazgeçtik diyorsunuz. Niye vazgeçtiklerini söyliyeyim. Başbakan çok eleştiri aldı bu yüksek binalar için. Normalde bu kadar yüksek bina nerede, medeniyetimizde var mı böyle bir kentleşme böyle yüksek binalar diye çok eleştiri aldı. Başbakan da bir yerdeki konuşmasında yerel yönetimleri uyardı yüksek binalara izin vermeyin. Onlar da aman Başbakan kızıyor diye bu projeyi durdurdular. Yanlış tabiî ki. Baştan beri yanlışlıklar var. Eğer gerçekten bu kadar yüksek binalar doğru değilse neden bu insanlarla böyle bir anlaşma yapıldı. Hukuk diye bir şey yok mu? Başbakan arzuladı, sağa döndü öksürdü diye hukuk çiğnenir mi? Mevcut kanunları beğenmeyebilirsiniz. Ama var olduğu müddetçe onlara uymak zorundasınız. Herkes uymak zorunda. Bende uyacağım siz de uyacaksınız. Başbakan da Başbakanın oğlu da Halil Bakırcı da uyacak. Yoksa kargaşa çıkar. Hukuk devleti olmaz. Böyle bir şey yok. Siz yaptınız ondan sonra diyorsunuz ki biz bunu beğenmedik, değiştirin. Böyle bir şey olur mu? Çadır devleti muz cumhuriyeti falan deniliyor ya. Şimdi burada ne kadar aile burada mağdur. Benzer örnekleri Türkiye değişik yerlerinde onlarca örnek var. Bunlar hep Rize’de olacaktır. Çünkü Rize’de planlı bir şey yapılmıyor. Planı olmayan az sayıdaki kentten bir tanesidir Rize. Böyle bir şey olur mu? Rize’nin bir tane imar anayasası yok. Neye göre hareket edileceği belli değil. Eğer bir planı olsaydı orada o insanlara şu kadar kat yapacağız denilmezdi, denilemezdi. Yapmıyorlar bunu. Kendilerinin yanlışı ama maalesef 10 yıldan beri Rize’yi yönetiyorlar.

BAKAN YAZICI AÇIKLASIN BAKIRCI’NIN ALDIĞI OTOPARK PARALARI NEREYE KULLANILDI?

“Şehir meydanının otopark olarak işletilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine Bekaroğlu, “Bu otoparklarla ilgili yasa gereği yapılan her binanın altında daireye göre otopark yapmak zorundasınız. Yapmazsanız gidip belediyeye para verirsiniz. Belediye bu parayı sadece otopark için kullanabilir. Tüm belediyeler bu parayı alıyor başka kalemlerde kullanıyor. Milyon milyon TL.’ler nereye gitti? 10 senedir Ak Parti Rize’yi yönetiyor. Kaç tane otopark yaptı. Bu paralar nereye gidiyor, alınan paralar nereye gitti? Başka kalemlere kullanıldı, kaldırım yapıldı şu yapıldı bu yapıldı. Biz Rize’nin sorunlarını tespit etmek için bir anket çalışması yaptık. Rize’nin en önemli sorunu ne diye. Rize halkı trafik ve otopark dedi. Allah rahmet eylesin Erbakan Hoca, Şevki Yılmaz’ın belediye başkanlığı döneminde şu anki mevcut belediye binasının temelini otopark olarak atmıştı. Hızır Hop geldi kulakları çınlasın orayı belediye hizmet binasına çevirdi. O günden bugüne bir tane otopark yapılmadı. Peki araç sayısı Rize’de her geçen gün artarken koca koca binalar yapılırken neden otopark yapılmadı?10 senede kaç tane blok yapıldı?  Bunların elinden kenti almak gerekir. Bunlar Rize’yi katlettiler. Bunların elinden Rize’yi almak gerekiyor. Çok uzun bir süre Rize rehabilite edilmelidir. Rize sakat, Rize sorunlu, hasta. Rize rehabilite edilmeli yoksa Rize adım atamaz Rize’nin içinde adım atamayız. Mahvettiler Rize’yi. Yağma psikolojisi ile bakıyorlar kente. Nerde ne yapabiliriz kaç kat atabilir ne alabiliriz diye bakıyorlar kente. Olmaz böyle bir şey. Otopark olmayan bir kent olur mu? Ne yapacağız? Rize meydanını otopark yapacağız. Rize’nin en güzel sahil şeridini bir duvarla ayıracağız araba parkedeceğiz. Olmaz böyle bir şey kardeşim. Bütün dünya ne yapıyorsa onu yapacağız. Otopark yapmak o kadar zor bir şey mi? Parayı alıyorsunuz milletten. Kaynak nerde diye kimse sormasın. Her bina yapan her daire yapan insandan otopark yapma parası alıyorsunuz. Çıksın açıklasın Halil Bakırcı geriye doğru gitsin. 10 sene içerisinde yeni yapılan binalardan otopark için ne kadar para tahsil etti ve bu para nerede kullanıldı? Çıksın açıklasın. Reşat Kasap da böyle bir kalemin olduğunu bilmez kimse de söylememiştir. Halil Bakırcı çıksın açıklasın. Suç bu suç. Bir suçu herkes işliyor diye suç olmaktan çıkmaz.

Kanun diyor ki bina yapan otoparkını da yapar. Yapmıyorsa parayı belediyeye öder. Belediye de bu parayı otopark yapmak için kullanır. Kullanmayana yaptırım öngörülüyor. Suç işleniyor ama bütün belediyeler bu suçu işlediğinden kimse görmüyor. Adet böyle bizde.  Milletin parası toplanır dağıtılır paylaşılır yağmalanır. Böyle bir şey var mı? Şimdi buradan soralım. Sayın Bakırcı yada Ak Parti’nin adayı yada Ak Partinin yöneticileri, onlar konuşamıyorsa  Sayın Bakan bugünlerde buralarda çıksın açıklasın. 10 senede Rize’de ne kadar otopark parası toplanıldı, bu paralar nerelerde kullanıldı? Kaç araçlık otopark yapıldı? Meydanlarımızı otopark yapacağız. Böyle bir şey olur mu? Meydanı olmaz mı bir şehrin? Meydanı olmayan bir şehir olmaz. Bunlar bir de medeniyet bizde müslümanız diye laflar ediyor. Bizim medeniyetimizde bizim geleneğimizde merkez vardır cami vardır orada. Bütün sokaklar oraya açılır. Bütün medeniyetlerde bu böyledir. Meydansız bir şehir olur mu? Otoparka açılıyoruz ha. Mabedimiz otopark.  Bi tane meydanımız var oraya arabaları doldurduk oraya açılıyoruz. Çok saçma bir şey." diye konuştu.