Bir zamanlar 'Gandi idi, şimdi dandi' oldu
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Genel Merkezi'nde Gençlik Kolları'nın düzenlediği 6. istişare ve değerlendirme toplantısına konuşmacı olarak katıldı.
Arınç, geçmiş yıllarda yapılan askeri darbelere değinerek, "Halk hiçbir şey bilmez, biz biliriz" diyenlerin darbe yaptığını söyledi. Arınç, dünyada birçok diktatörün olduğuna dikkat çekerek, diktatörlerin kendi hükümleri olduğunu belirterek, güçlü diktatörlerin ise 1 günlük ömürleri olduğunu, onun da seçim günü olduğunu belirtti.
Arınç, Türkiye'de son 60 yıl içinde demokrasiye çok büyük müdahaleler yapıldığını anlatarak, "1960 yılında darbe yapıldığında ortaokul öğrencisiydim. Bugün imtihan yok, darbe var denildi. Halk hiçbir şey bilmez, biz biliriz diyenler darbe yapmaya kalktılar. Siyasetçilerin hatasını halk düzeltir. Siyasetçi de bu ülkenin insanı. Fikirleri yanlış olabilir. Siyasetçilere tankla, tüfekle, topla balans ayarı olmaz. Bu ayarı ancak sandıkta halk verir. Bunun için andıçlar yazmaya gerek yok. Bu ülke demokratik olmaya mecburdur" şeklinde konuştu.
"Halkın kendi kendini yönetmesi olmazsa olmazdır" diyen Arınç, geçmiş yıllarda ihtilal yapanların şu an birbirine düştüğünü söyledi. Arınç 1971 yılında yapılan darbeyle ilgili hatırasını da şöyle anlattı: "1971 yılı mart ayında asker muhtıra verdi. 'Ülkeyi yönetemiyorsunuz, yönetmeyecekseniz defolun gidin' dediler. O dönemin başbakanı Süleyman Demirel'di. Demirel askerin bu sözünün ardından hemen istifasını verererek şapkasını alıp gitti. Demirel'e seni halk seçti, şapkanı neden alıp gittin diye sordular. 'Ne yapayım şapkamı mı kaptırayım?' dedi. Daha sonra 1973 yılında seçimin ardından CHP çok oy almıştı. Ancak tek başına iktidar olamıyordu. DP 48 vekil çıkardı. Hiçbir parti CHP ile koalisyon içinde olmadı. CHP ile Milli Selamet Partisi (MSP) koalisyon kurdu. Biri sol diğeri muhafazakar partinin koalisyon kurmasına şaşırdı. 71 - 73 yılları arasında teknokrat hükümetler kuruldu. 77 yılında yapılan seçimin ardından 1980 yılında düdük çalarak tekrar darbe oldu, artık paydos denildi."
'DANIŞTAY GİTSİN KALSIN DİYEMEM'
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, geçtiğimiz günlerde 'Bayramdan sonra ne Danıştay ne de Bülent Arınç kalacak' sözlerinin yanlış anlaşıldığını ifade etti. Arınç, "Danıştay gitsin' cümlesi çok okkalı bir cümle. Haşa, gitsin kalsın diye düşünemem. Yine burada bir toplantı yapıyorduk. Gazeteciler bununla ilgili soru sormak istediler. Ben de konuşmayacağımı söyledim, daha sonra ısrar edince ben de sinirlenerek, 'Bayramdan sonra ne Arınç ne de Danıştay kalacak' dedim. Kötü niyetim yok, sözlerim yanlış anlaşıldı. Ben de hukukçuyum, nasıl böyle bir şey diyebilirim? Danıştay'ı çok sevdiğimden aklıma Danıştay gelmiş. Bundan dolayı kaynaklandı, kimseyle bir sorunum yok" diye konuştu. Arınç, 27 Mayıs darbesinin ardından Anayasa Mahkemisi'nin askerlerin kapısını çalarak, "Sizi kutluyoruz, emrinizdeyiz" demelerini hayretle karşıladıklarını ifade etti.
Arınç 28 Şubat sürecinde lojmanlarda kaldığını ifaderek şöyle devam etti: "28 Şubat'ta lojmanda kalıyordum. Lojmanın yarısı kaçtı. Siz de gelin diyenlere, 'Ben lojmandayım' dediğimi biliyorum. Türkiye'de demokrasiyi yaşayacaksan bunun bedeli var. Biz bu bedeli ödedik, sizlere ödettirmeyiz. AK Parti'nin aldığı yüzde 47 oy bir siyasi partinin alacağı oy değildir. Kuvvet komutanlarının ifade vermesi, Türkiye'de artık demokratik kurallar işliyor. Türkiye'de artık birilerine hesap sorulabiliyor. Herkes yargı önünde hesap noktasında olmalıdır. Sincan'da balans ayarı yapanlar, YÖK'e katsayı konusunda mektup yazanlar bu ülkede kendi iktidarlarını kurdular."
Arınç, CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştirerek, "Birisi var medya ona Gandi diyordu. Ben de diyorum o artık 'Dandi' oldu. Hüviyeti ortaya çıktı. Bizim Genel Merkez'in önünden 20 metre bile ilerleyemez artık" dedi.
