Bozdağ: Kamu ayağı soruşturulmalı

Bozdağ: Kamu ayağı soruşturulmalı
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Almanya'da devam eden ırkçılık davası ile ilgili yaptığı açıklamada, "Biz davayı, Türkiye olarak yakından takip ediyoruz ve kamu ayağının da bu dava kapsamında soruşturulmasını arzu ediyoruz." dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Fatih Sultan Mehmet'in hocası Akşemseddin Hazretleri'ni Anma Etkinlikleri'ne katıldı. Göynük Kaymakamlığı, Belediye Başkanlığı ve Akşemseddin Hazretleri Vakfı'nca bu yıl 26'ncısı düzenlenen ve Gazi Süleyman Paşa Camii önünden kortej yürüyüşüyle başlayan etkinliğe, çevre illerden çok sayıda vatandaş katıldı.

Bozdağ, ilçe girişinde kendisini bekleyen partililerle tek tek tokalaştı. Bozdağ, Göynük Kaymakamı Haluk Çakmak, AK Parti'li Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Göynük Belediye Başkanı AK Parti'li Kemal Kazan, AK Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, Fehmi Küpçü, partililer ve vatandaşlarla birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mehteran Grubu'nun çaldığı marşlar eşliğinde, törenin yapılacağı alana kadar yürüdü. Yürüyüşte, Çanakkale Şehitleri ve İstiklal Gazileri Varisleri Anma ve Yaşatma Derneği üyesi gazile Bozdağ'ın etrafını sararak adeta onu korudu. Bekir Bozdağ, yürüyüş sırasında Fatih Sultan Mehmet'in hocası olan Akşemseddin Hazretleri için dua etti. Tören alanında mehteran takımı tarafından karşılanan Bozdağ, tören sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı.

"BAŞARILI OLAMADILAR"

Gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen olaylar sonrası yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Bozdağ, "Reyhanlı'da yaşanan hadise hepimizi üzdü. Orada hassas bir durum var. O bölgede Esed'in zulmünden kaçan insanlar Türkiye'den imdat isteyerek bize geldiler. Türkiye'de her zaman olduğu gibi medeniyetimizin ve geleneklerimizin gereği olarak kapılarımızı açtık. Onları misafir ediyoruz. Orada bu misafir ettiğimiz insanlarla, mazlumlarla bölgede yaşayan insanları karşı karşıya getirmek için bir takım oyunlar oynandığı çok açık. Reyhahlı saldırısının hemen arkasından bu saldırının kimler tarafından yapıldığı ortaya çıkmadan orada gizli eller, bir takım ağızlar, bunu bize misafir olan insanların bulunduğu taraftaki muhaliflerin yaptığına ilişkin fitne ateşini oraya atıp, oradaki insanları karşı karşıya getirmek istediler. Ama bunda başarılı olamadılar. Hatay ve Reyhanlı'daki kardeşlerimize gösterdikleri sağ duyudan, aklı selim yaklaşımlardan dolayı teşekkür ediyoruz. Bu tuzakları kuranlar başarılı olsa, elbette çok arzu edilmedik şeyler olabilirdi. Şimdi görüldü ki bu hadiseyi gerçekleştirenlerin kimler olduğu Suriye gizli örgütü Muhaberat ile beraber ve Suriye yönetimiyle ilişkili Türk vatandaşların yaptığı ortaya çıktı." şeklinde konuştu.

"CHP ESED'İN KANLI ELİNİ SIKTI"

Bir başka gazetecinin, CHP'nin yaşananlardaki tavrını sorması üzerine Bakan Bozdağ, şu cevabı verdi: "CHP, Esed yönetimine olan tutumunu, Esed'i savunan yaklaşımını gözden geçirmek zorundadır. Kılıçdaroğlu, zaman zaman, "Esed'in elini biz sıkmadık. Türkiye'de biz ağırlamadık, kardeşim biz demedik." diye bir takım açıklamalar yapıyor. Bu açıklamalar, bugünkü Esed'in elinden kan damlamasını meşru hale getirmez. Biz Esed'le geçmişte AK Parti hükümetleri olarak, Suriye ile Türkiye arasında olumlu ilişkiler yaptık. Ortak Bakanlar Kurulu toplantısı yaptık. İlişkilerimizi olumlu bir noktaya getirdik. Ne zamana kadar, Esed kendi insanlarını öldürmeye başlayana kadar. Havadan, karadan, denizden masum insanlara ölüm yağdırmaya başlayınca, 'Sen bu insanları öldürmeye devam et' diyemezdik. Biz mazlumdan yana tavır koyduk. İnsanların hakkını, hukukunu koruyan bir yaklaşım ortaya koyduk. Esed'in elini bıraktık, çünkü kan damlayan bir eli tutmaya biz devam edemeyiz. Şimdi CHP genel başkanı, geçmişte olan şeyleri ifade ederek, bugün Esed'in akıttığı kanları adeta meşrulaştırmak isteyen ve kendisini Esed savunmasını daha meşru bir temele oturtmak isteyen sakat bir yaklaşımın içinde. Biz kan damlarken Esed'in elini hiç tutmadık. Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, kendi insanlarına ölüm yağdıran Esed'in kanlı elini, gittiler tuttular. Onunla kucaklaştılar. Onunla beraber Şam'da fotoğraf çektirdiler. Eli kanlı katille yan yana gelip fotoğraf çektirmedik. Çektirilmesine de gönlümüz razı değildir. CHP milletvekilleri, Kılıçdaroğlu'nun bilgi ve onayı dahilinde giderek, Şam'da Esed ile tokalaştılar, kanlı eli sıktılar, kucaklaştılar. Bu kadar insanı öldüren ve öldürülmesi talimatını veren ve bütün bu olayların ana sorumlusu olan Kılıçdaroğlu'nun bu dostluğunu izah etmesi lazım. Türkiye'de çarpıtarak savunması yetmedi, Avrupa'nın başkenti Brüksel'de de aynı şeyi yapmak istedi. Oradaki kapılar yüzüne kapandı."

Reyhanlı saldırısını gerçekleştirenlerin, CHP heyetini Şam'a götüren kişiler olduğunun sorulması üzerine ise Bozdağ, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Reyhanlı'da gözaltına alınan ve tutuklananlardan bazılarının da CHP heyetini Şam'a götüren kişiler olduğu anlaşıldı. Öyleyse burada CHP'nin kimlerle iş tuttuğunu, kimlerin rehberliğiyle yol aldığını görmesi lazım. CHP ve CHP'lileri sağduyuya davet ediyorum. Orada yapılmak istenilenlere CHP'nin çanak tutmaması lazımdır. Aklı selim halkta olduğu gibi CHP'nin, Hatay milletvekillerin de CHP Genel Merkezi'nde Reyhanlı'daki aklı selimin yüzde 1'i olsa daha olumlu bir noktaya gelmiş olur."

"SÖZLERLE OLMAZ"

Ayrıca, İsrail Cumhurbaşkanı Perez'in son açıklamalarını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Sözlerle yol alınmaz. Akan kan, yaşanan dram yıllardır ortada. Çok laf söylendi. Lafla yol alınacak zaman olmadığını düşünüyoruz. Barış vakti geldiyse o zaman herkes üzerine düşeni söyleyerek değil yaparak buna destek olması lazım. Filistin'in bağımsız bir devlet olarak uluslararası toplumun şerefli bir üyesi olarak Birleşmiş Milletler'de bulunması ve kendi ayaklarının üzerine düşer bir hale gelmesi son derece önemlidir. Bugün yaşanan bir sürü hadise var. Bunların sorumlusunun hepsi İsrail'dir. Onun için sözlerden öte, yapılacaklara ihtiyaç vardır." diye konuştu.

"KAMU AYAĞI ARAŞTIRILMALI"

Diğer yandan, Almanya'da devam eden NSU davasına ilişkin soruları cevaplayan Bozdağ, şöyle dedi: "Almanya'da ırkçılık yükseliyor. Tabi sadece Almanya'da değil, Avrupa'nın başka ülkelerinde de Türkiye'de ırkçı terör var. Başka şekilde de ırkçılık bizim ülkemizde var. Destek bulan bir noktada ama onun için ırkçılığa karşı sadece Almanya'nın değil, Türkiye'nin ve tüm ülkelerin ortak mücadele etmesi lazım. Toplumun huzurunu, barışını ve güvenliğini tehdit eden en önemli şeylerin başında ırkçılık geliyor. Pek çok terör örgütü ırkçılıktan bahsediyor ve ırkçılık davası etrafında insanları ölmeye ve öldürmeye ikna ediyor. Ve bunun da mağduru başka insanlar oluyor. Onun için yer altı örgütünün yaptığı cinayetler ortaya çıkarıldı ve yargıda. Bunun bütün boyutlarıyla aydınlanması lazım. Şu anda kamuya uzanan ayağına ilişkin yeteri kadar bir araştırmanın yapılmadığını görüyoruz. Kamu ayağının yargıya taşınmadığını görüyoruz. Bunun bir kamu ayağı olduğu kanaatini de taşıyoruz. Bir hadise bu kadar ortadayken bu kadar süre gizli kalmayı başaramaz. Mutlaka birileri bunun üzerini örttü, görmezden geldi. Bazı soruları ve konuları araştırmadı. Öyleyse kim bunlar. Bunlar hangi görevliler, bunların araştırılması lazım. Davanın sonunda karanlık bir noktanın kalmaması ve yargılanan kişilerin hak ettiği cezaya çarptırılması ırkçılara verilecek mesaj olmuştur. Biz davayı, Türkiye olarak yakından takip ediyoruz ve kamu ayağının da bu dava kapsamında soruşturulmasını arzu ediyoruz."