'Bu adamlara nasıl köşe veriyorsunuz?'

'Bu adamlara nasıl köşe veriyorsunuz?'
Medya patronlarına seslenen Erdoğan, "Bu adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsunuz. Hedefi, heyecanı olmayan insanların eline kalem vermişsin, köşe teslim etmişsin'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun Myanmar'a yaptığı ziyareti eleştirenlere "O medya patronuna yazıklar olsun, bu adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsunuz" diyerek yüklendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın düzenlediği iftarda konuştu. Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve eşi Emine Erdoğan'ın Myanmar ziyaretinin bazı köşe yazarları tarafından eleştirilmesine sert tepki gösterdi.

ŞİMDİ ÇIKMIŞ BİRİLERİ KÖŞESİNDE YAZIYOR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Myanmar'a gidişinin bazı köşe yazarlarınca eleştirildiğini belirterek, ''Ben buradan o medya patronuna 'yazıklar olsun' diyorum. Bu adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsunuz. Bu tür hedefi olmayan, bu tür aşkı, heyecanı olmayan insanların eline kalem vermişsin, köşe teslim etmişsin'' dedi.

Myanmar'ın çok anlamlı bir yer olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şehitlerimizin gittiği, şehitlerimizin defnedildiği bir yer Myanmar. Biz, oralara gitmekle mükellefiz, biz buna zorunluyuz, bundan sorumluyuz. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından, bizim yüzlerce, binlerce kardeşimiz esir olarak Myanmar'a götürüldü ve birçoğu orada şehit olarak Myanmar topraklarına defnedildi. Şu anda bizim orada bir şehitliğimiz var ve inşallah TİKA eliyle bu şehitliğimizi de ihya ediyoruz, edeceğiz.

ÇOK BAYAT BİR SENARYO

Bunun çok bayat bir senaryo olduğuna işaret eden Erdoğan, 30 yıl boyunca terörün, Türkiye'de siyaseti şekillendirme gayesi içinde olduğunu ve bunu da geçmişte kısmen başardığını bildirdi.

Erdoğan, şöyle devam etti: ''Terör, hükümetleri yıpratmak için bir araç olarak kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor bu ülkede. Bugün de terörü bu şekilde, siyaseti dizayn etmek, hükümeti yıpratmak için bir araç olarak kullanmak isteyenler var. Ne yazık ki, geçmişte muhalefet partileri bu tuzağa nasıl düştülerse, bugün de aynı şekilde düşüyorlar. İspanya'ya bakıyorsunuz, İngiltere'ye bakıyorsunuz, orada muhalefet partilerinin terör örgütlerine karşı iktidarla birlikte hareket ettiklerine şahit oluyorsunuz. Biz de ise tam aksine. Biz de muhalefet, 'terör örgütüne nasıl destek olurum?' gayreti içerisinde. Ana muhalefet partisi CHP'nin, 14 Ağustos'ta Meclis'i olağanüstü toplama girişimi tam bir basiretsizlik örneği olduğu kadar, aynı zamanda teröre de teslimiyettir. Hiçbir konuda hiçbir politikası olmayan CHP, böyle anlık tepkiler vererek terörün ekmeğine yağ sürmektedir.''

CHP BOĞAZINA KADAR BAAS REJİMİNİN ZULMÜNE BULAŞMIŞ DURUMDADIR

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Akan masum kanlar üzerinden mezhep tartışması yapmak insanlığı da, vicdanı da ayaklar altına alıp çiğnemektir. Bakın şu anda CHP, en başta Genel Başkanı olmak üzere Suriye meselesine maalesef böyle bir nazarla bakıyor. CHP, boğazına kadar Baas rejiminin kirine, pasına, zulmüne bulaşmış durumdadır'' dedi.

ERDOĞAN'DAN ÇAĞRI

Erdoğan, mübarek ramazan ayında Suriye'de akan kanın, artan olayların kendilerini üzüntü ve endişeye sevk ettiğini vurgulayarak, şunları dile getirdi: ''Buradan tüm İslam dünyasına, tüm İslam alemine, dünyaya çağrıda bulunmak istiyorum. İslam'ın, Hristiyanlığın, tüm diğer inançların tüm kutsal mabetlerine, camilere, kiliselere, havralara yönelik her türlü saldırıyı kınıyoruz. Mabetler, her dinin ortak kutsal değeridir ve hangi dine, mezhebe ait olursa olsun herkesi bu manevi makamlara saygı göstermeye davet ediyorum. Ama şunu da açık söylüyorum. İnsana saygı göstermeyenin mabede saygısı olmaz. İnsanı, bu savunmasız insanları öldürmek, o mabetleri yıkmaktan herhalde çok daha kötü. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Toplarla, tanklarla, uçaklarla artık hiçbir ayrım yapmaksızın insanlar öldürülüyor Suriye'de.''

Zalimin de, dini, mezhebi, etnik kökenine bakmadıklarını belirten Erdoğan, ''Akan masum kanlar üzerinden mezhep tartışması yapmak insanlığı da, vicdanı da ayaklar altına alıp çiğnemektir. Bakın şu anda CHP, en başta Genel Başkanı olmak üzere Suriye meselesine maalesef böyle bir nazarla bakıyor. CHP, boğazına kadar Baas rejiminin kirine, pasına, zulmüne bulaşmış durumdadır'' şeklinde konuştu.