Çakmak: Dizi Filmleriyle, Hoca Kılığındakilerle Zehiri Yavaş Yavaş Veriyorlar

Çakmak: Dizi Filmleriyle, Hoca Kılığındakilerle Zehiri Yavaş Yavaş Veriyorlar
Rize’de Mevlid Kandili dolayısıyla program düzenlendi.

Hazreti Muhammed (SAV)'nin dünyaya geldiği gün olarak kutlanan Mevlid Kandili, Rize'de de idrak edildi. Vatandaşlar kandil dolayısıyla Sahil Camisine akın etti.

Sahil Camiinde düzenlenen programda İl Müftü Vekili Ali Çakmak yaptığı vaazda çarpıcı açıklamalarda bulunurken, İlahi ve Kur'an-ı Kerim okundu, 15 Temmuz şehitleri ile dün akşam İstanbul'daki terör saldırısında şehit olan polis ve vatandaşlarla tüm Müslümanlar için dua edildi.

rizede-mevlit-kandili-programi-duzenlendi-(1).jpg

İl Müftü Vekili Ali Çakmak, yaptığı vaazda, Kur’an’ı Kerim’den uzak bir hayat yaşadığımızı ve mutsuzluğumuzun temel sebebinin Kur’an’lı hayattan uzak oluşumuz olduğunu kaydederek, günümüz dünyasında İslam düşmanlarının çok farklı renklere bürünerek kimi zaman isminin önünde birçok sıfat olan bir hoca olarak karşımıza çıktığını, kimi zaman ise dizi filmleriyle zehiri yavaş yavaş verdiklerini belirtti. Çakmak, ayrıca doğan çocuklara artık Resulullah’ın isimlerinin verilmediğini ve İslam dininin, İslam örf ve adetlerinin çok önem vermiş olduğu Recep, Şaban, Ramazan gibi isimlerin dizi filmleriyle laubali hale getirilmeye çalışıldığını ve filmlerle alay edilir hale getirilen bu isimlerin yeni doğan çocuklara verilmediğini kaydetti.

ali-cakmak-rize-muftu-yardimcisi-(1).jpg

Resulullah Aleyhisselam’ın dünyaya gelişinin her sene kutlandığını ve bundan sonra da yaşayanlarca kutlanacağını ifade eden Rize İl Müftü Vekili Ali Çakmak, geçen seneki Resulullah’ı tanıdığımız oranla şu ana geldiğimiz zamandaki oran arasında bir fark olup olmadığını sorgulamamız gerektiğine vurgu yaparak, “Acaba geçen seneki Resulullah’ı tanıdığımız oranla şu ana geldiğimiz zamandaki oran arasında bir fark var mı yok mu? Hayatımızda bir düzelme var mı, yok mu? Doğan çocuklarımıza Resululah’ın isimlerini veriyor muyuz, vermiyor muyuz? Onun gözbebeği olan Ashabının ismini mi veriyoruz yoksa daha farklı modern isimler koymak için gecemizi gündüzümüze katıp bir çalışma mı yapıyoruz?” diye konuştu.

rizede-mevlit-kandili-programi-duzenlendi-(2).jpg

“’Bizler Müslümanız da ne kadar Müslümanız?’ Anne babadan öğrendiğimiz kadar mı yoksa küçük yaşta zorla camiye gittik de cami hocasının bize öğrettiği kadar dini bilgiye mi sahibiz? O dini bilgi acaba bizi Cennet’e götürür mü, sıratı köprüsünü bize geçirir mi, Resulullah’ın şefaatine nail olmak için yeterli mi? O camiye giderken öğrenmiş olduğumuz kısa dua ve sürelerle mi hayatımızı devam ettiriyoruz. Bunlarla devam eden ibadet hayatımız bizi nereye kadar götürecek, bi yerde bitecek mi? Mutsuzuz. Niçin mutsuzuz, mutsuzluğumuzun sebebi nedir? Kuran’lı hayattan uzak mıyız yoksa dünyada gözümüzü doyurmayan bir işe mi sarılmışız, gecemizi gündüzümüzü bu işlere mi veriyoruz, neden bir türlü mutluluğu yakalayamıyoruz? Bunların sebepleri nelerdir?” sorularının cevabının Allah’ın mükemmel yarattığı insan olarak bu mükemmelliğimizin devamı için peygamber olarak gönderdiği Hz Peygamberimizle beraber hikmetlerle dolu kitabı Kur’an-ı Kerim’i anlayamamak, tanıyamamak olduğunu ifade eden Çakmak, “Ruhumuzu doyuracak olan, aç kalışımızı sona erdirecek, mutsuzluğumuzun sebebi Kur’an-ı Kerim’den uzak yaşayışımız, Resulullah’ın sünnetinden uzak yaşamamızdandır.” diye konuşarak, “Günümüz dünyasında İslam düşmanları o kadar farklı renklere bürünerek karşımıza çıkıyor ki kimi zaman bir bakıyorsun ki isminin önünde birçok sıfat olan bir hoca olarak karşımıza çıkıyor. Zehiri yavaş yavaş veriyorlar. Bir bakıyorsunuz dizi filmlerinde İslam dininin, İslam örf ve adetlerinin çok önem vermiş olduğu isimler laubali hale getirilmeye çalışılıyor. Recep ismini veren var mı daha? Recep İvedik diye bir film çıktı bakıyorsunuz Recep’i veren yok, Şaban’ı veren var mı? O da yok. Ramazan, o da filmlere bakıyorsunuz ki aşağılık bir kişi, işten anlamayan biri. Ya Muhammed ismini veren kaldı mı? Çok az. Niçin? İsmini Muhammed verirse Resulullah’ın ismi olduğu için ve her söylendiği zaman da Salatü Salavat getirilmek gerektiği için ve bunu da yapamayacağımıza göre manen bir sorumluluk altına gireriz düşüncesiyle bakıyorsunuz ki Muhammed isminden de uzaklaştırıldık. Bahaneleri görüyor musunuz. Bu şekilde İslam kültüründen, İslam ahlakından uzaklaştırılıyoruz. Önümüzdeki görsele baktığımız zaman o güzel örnekler bir bir yozlaştırılmaya çalışılıyor.” dedi.

ali-cakmak-rize-muftu-yardimcisi-(2)-001.jpg

Çakmak, Müslümanlar olarak, mümin olarak inandığımız kitabı bilmediğimizi, okuduğumuzu anlamadığımızı, Kur’an-ı Kerim’i tanımadığımızı, Kur’an-ı Kerimle muhabbet edemeyip, Allah’la muhabbet kuramadığımızı ve Allah’la muhabbetten uzak olduğumuzu beyan ettiği vaazında, mükemmel olarak yaratılan insanın mükemmelliğinin devamı için ruhunun ihtiyacı olan Kur’an yok başında. Evinde var, kütüphanende var, her tarafta var, hatta cep telefonunda da var. Var ama açıp okuyacak kadar yaklaşamamışız, şeytanın peşine takılmış, mutluluğu lüks araçta, lüks evde, daha lükste arıyor, maddi olarak tatmin etme yollarına gidiyoruz. Mutsuzluğumuzun kaynağı Allah’tan uzak, Kur’an-ı Kerim’den uzak oluşumuz olmasın? Mutsuzluğumuzun kaynağı, mükemmel yaratılan fiziki yönümüzün ruh dünyamızı aydınlatacak, onunla mükemmelleştirecek olan Kur’an’lı hayattan uzak oluşumuzdur. Günde 40 defa Fatiha okuyoruz. Ancak bir kez yüzünü açıp Allah Fatiha'da ne diyor biliyor muyuz? Bilmiyoruz. Çünkü mealini okumamış, susuzluğumuzu gideremiyoruz. Neden? Çünkü lafızla yetiniyoruz. Bu şekilde gitmez, bu vasıta yolda kalır. Sahip olduğumuz değerler niçin beni mutlu etmiyor diye düşünüyorsak önce Allah’la muhabbeti başlatmak, Kur’anı Kerim’i tanımak, O’nu anlamak zorundayız.” diye konuştu.

rizede-mevlit-kandili-programi-duzenlendi-(1)-001.jpg

Afrika’da Kur’an-ı Kerim’in tahtalar üzerine yazılarak çocuklarca ezberlendiğini ve o çocukların hafızlıklarını bu şekilde tamamladıklarını kaydeden Çakmak, “Bizim evlerimizde 4-5 tane Kur’an olmasına rağmen henüz yüzünü açıp okumuyoruz. Bu Müslümanlık olur mu? Kitabını okumayan, okumasını bilmeyen bir Müslüman. Şeytan bizleri ‘Allah affeder’ şeklinde kandırıyor. Onun için ilk etapta Kur’an-ı Kerim’i öğrenip Allah’ı tanıma yoluna gideceğiz. Öğrendikten sonra da mealini öğrenme yoluna giderek Allah’ı tanıyacağız.” şeklinde vaazını sürdürdü.

Çakmak, müminler olarak ezan okunmadan camilere gitmemizi ve en çok sevabın verileceği ilk saflarda yer alabilmek için yarış içerisinde olmamız gerektiğini kaydettiği vaazının devamında ise stada giderken atılacak golü en güzel yerden izleyebilmek için acele ederken, özel localar kiralarken camiye girişlerde ise ezan okunurken girişlerin yapıldığına, camiden çıkışta ise izdiham oluştuğunu ve Allah’ın evinden çıkmak için acele edildiğini, bu anlarda cami kapılarında bir trafik oluştuğuna ve aceleyle camiden çıkışların yapıldığına dikkat çekti.

Çakmak, konuşmasının son bölümünde ise 4-6 yaş Kur’an Kurslarının Rize’de de açıldığını ve 800 öğrencilerinin bulunduğunu kaydederek, bunun yetersiz olduğunu ve bu çocukların Kur’an öğrendiği gibi Kur’an-ı Kerim’i bilmeyen anne, baba ve dedelerinin de Kur’an-ı Kerim’i öğrenmeleri ve Kur’an-lı hayat sürmeleri gerektiğini belirtti.

rizede-mevlit-kandili-programi-duzenlendi-(2)-001.jpgali-cakmak-rize-muftu-yardimcisi-(3).jpgrizede-mevlit-kandili-programi-duzenlendi-(3).jpgrizede-mevlit-kandili-programi-duzenlendi-(6).jpg

rizede-mevlit-kandili-programi-duzenlendi-(5).jpgrizede-mevlit-kandili-programi-duzenlendi-(5)-001.jpgrizede-mevlit-kandili-programi-duzenlendi-(4).jpgsahil-cami-rize-(1).jpg

sahil-cami-rize-(2).jpg