Çayda Kontenjan Uygulayan Sütlüoğlu Üreticiyi Suçladı
Çaykur’un birinci sürgün döneminde uyguladığı 10 kilo kontenjan dolayısıyla Çaykur’a çay satamadığından geçen süre zarfından çayı elinde kalan ve dalında kalan çayın kartlaşıp çay değerini, evsafını ve kilo değerini kaybettiğinden mağdur olan yaş çay üreticisini Çaykur’dan sonra kurban avına çıkmış ve Çaykur’un kontenjan uygulamasını başlatmasını bekleyen bazı özel sektör fabrikaları da İmdat Sütlüoğlu’nun anlaşılmaz yönetimi sayesinde kısa sürede amacına ulaştı ve çay üreticisinin Çaykur’a 1,70 TL.’den satacağı yaş çayı 1,20 Tl’lere kadar düşen fiyatlarda satın aldı. Tüm bu yaşananlara rağmen ise Çaykur Genel Müdürü İmdad Sütlüoğlu ise Rize Ticaret Borsası’nda gerçekleşen Ulusal Çay Konseyi Yönetim Kurulu Toplantısında Konsey Başkanı olarak çay üreticisini suçlayarak “Çay üreticilerimiz çiftçi gibi davranmadı” diye konuştu.
Birinci sürgün alımlarında yaş çay fiyatlarının düşürülmemesi için kapasite artışına gittiklerini ifade eden ancak kısa sürede kontenjan uygulamasına giderek çayını düşük fiyatla özel sektöre satmak zorunda bırakılan vatandaşın büyük tepkisini çeken İmdat Sütlüoğlu, sütten çıkmış ak kaşık misali bu kez suçlu olarak çay üreticisini gördü. Oysaki Sütlüoğlu’nun kısa sürede uyguladığı kontenjan dolayısıyla çayın kilosunu 50 kuruş eksiğine özel sektöre satmak zorunda bırakılan çay üreticisi Sütlüoğlu’nun bir basın toplantısında ifade ettiği “Bir milyon üreticinin bedduasını almak kime ne fayda getirir” sözündeki bedduasını çoktan almaya başlamış ve üreticiler Sütlüoğlu’na bedduada bulunmuştular.
İşte o Sütlüoğlu, yaptığı açıklamada, “Çaykur olarak dönüm başına yaş çay alım kotasını ilk kez 450 kiloya yükselttik. Önemli bir kapasite artışı gerçekleştirmiş olduk. Yapmış olduğum basın açıklamalarıyla çay üreticilerine seslenerek yaş çayın özel sektör işletmelerine düşük fiyatta satılmaması çağrısında bulundum. Kapasite artışına giderek üreticinin mağdur olmamasını amaçladık” dedi.
Çay üreticisinin çiftçi gibi davranmadığını ifade eden Sütlüoğlu, “Çay üreticimizin çiftçi gibi davranmayıp, 2-3 günde çay toplaması ve söylediklerimizi dikkate almamaları çay sektöründeki sıkıntının temel kaynağını oluşturmaktadır. Çay sektörüne getirmiş olduğumuz randevulu sistem sayesinde çay üreticisinin aile düzeni bozulmamış oluyor. Randevulu sistemin ana kriterlerinden biri de aile düzenini korumaktı. Gurbetçi vatandaşlarımızın randevulu sistemi tam olarak uygulaması çaya olan değeri arttırır” diye konuştu.
