Çayda Yılda 77 Milyon TL’lik Potansiyel Kullanılamıyor

Çayda Yılda 77 Milyon TL’lik Potansiyel Kullanılamıyor
DOKA tarafından yapılan araştırma geri dönüşümün önemini bir kere daha gözler önüne sererken yaş çayda yılda 77 milyon TL’lik bir potansiyelin kullanılamadığı belirtildi.

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından yapılan araştırma geri dönüşümün önemini bir kere daha gözler önüne seriyor.

Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın yaptığı araştırmaya göre, Dünya’da her yıl 800 milyon ton civarında çöp geri dönüşüme tabi tutulurken, Türkiye’de ise yıllık ortaya çıkan yaklaşık 39 milyon ton atığın teorik olarak yüzde 25’inin geri dönüşüme tabi tutulabilmesi mümkün. Türkiye’de atığın tamamı düzenli depolama sahalarında depolanırken, vahşi depolama alanlarında ise geri dönüşüm faaliyetleri yürütmek gerek insan sağlığına zararı gerekse ürünün muhteviyatında meydana gelen deformasyon sebebi ile pek mümkün olmadığı için geri dönüşümde istenilen performans henüz gösterilemiyor.

BÖLGEDE GERİ DÖNÜŞÜM YAPAN TEK BELEDİYE TRABZON BELEDİYESİ

Doğu Karadeniz Bölgesi özelinde ise yıllık yaklaşık 0,9 milyon ton kentsel atık açığa çıkmakta ve bunun yaklaşık yüzde 20’lik kısmı geri dönüşüme tabi tutulacak yapıda. Bölge kentsel ve ambalaj atıklarının geri dönüşümü ile ülke ekonomisine kazandırılması konusunda henüz yolun çok başında. Bölgede geri dönüşüm alanında kayda değer çalışmalar yapan tek belediye günlük 20 tonluk ambalaj atıkları geri dönüşüm amaçlı toplama faaliyeti ile Trabzon Belediyesi olurken, kentsel atıkların yanı sıra Doğu Karadeniz Bölgesi’nde ciddi bir tarımsal atık (biyokütle) potansiyelinin de bulunduğu bildirildi.

Fındık ve çay üretiminde ülkede lider konumda olan bölgede yıllık yaklaşık 77 bin ton çay işleme atığı, 130 bin ton fındık kabuğu ve 260 bin ton fındık cürufu açığa çıkıyor. Bu ürünlerin çeşitli kompozitler içinde yalıtım malzemesi veya ahşap katkı maddesi amaçlı kullanılmasının yanı sıra organik gübre ham maddesi olarak kullanılma potansiyeli de bulunurken, bu yönüyle yatırımcılara ciddi imkanlar sunuyor.

TÜRKİYE’DE GERİ DÖNÜŞÜM

Türkiye’de son yıllarda yaşanan hızlı sanayileşme ve tüketim eğilimlerinin değişmesi, genelde çevre yönetimi özelde ise atık yönetimi, geri dönüşüm ve kazanım alanlarında belli düzenlemeler ve ciddi harcamalar yapılmasına sebep oldu. TÜİK verilerine göre, 2009 yılında kamu kesimi tarafından yapılan toplam çevresel harcamalar 1,4 milyar TL seviyesinde olduğu ve bu harcamaların artarak devam ettiği bildirildi. Toplam çevre harcamalarının yanı sıra atık yönetimine yapılan yatırımlardaki artış hızının çok daha fazla olurken, geri dönüşümün Türkiye’deki geçmiş çok yeni olmakla birlikte, özellikle 1983 yılında çıkarılan çevre kanunu ve bu kanunda 2006 yılında yapılan düzenlemeler ile Avrupa Birliği uyum sürecinde 2004 yılı sonrasında oluşturulmuş birçok yönetmelik ile geri dönüşüm ve atık yönetimi alanlarında önemli değişiklik ve iyileşmelerin sağlandığı bildirildi.

Türkiye’de 30 milyon ton atığın teorik olarak yüzde 25’inin geri dönüşüme tabi tutulabilmesi mümkün olurken, buradan ülke toplam geri dönüşüm potansiyelinin 7,5 milyon ton olabileceği teorik olarak söylenebilir. Türkiye’de atığın tamamı düzenli depolama sahalarında depolanamazken, vahşi depolama alanlarında ise geri dönüşüm faaliyetleri yürütmek gerek insan sağlığına zarar gerekse ürünün muhteviyatında meydana gelen deformasyon sebebi ile pek mümkün değil.

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ’NDE GERİ DÖNÜŞÜM

Kentsel atık miktarı ve bu atık içindeki geri dönüştürülebilir madde miktarının hesaplamasında nüfus ve kişi başı çöp tüketimine dair veriler kullanılırken, Doğu Karadeniz Bölgesi 2010 yılı toplam nüfusunun 2 milyon 516 bin 167 olduğu göz önünde bulundurulduğunda ve kişi başı kentsel atık üretim miktarının günlük yaklaşık 1 kg olduğu istatistiğine dayanarak bölgede günlük yaklaşık 2 milyon 516 bin 167 kilogram atık açığa çıkıyor. Bu atık içindeki geri dönüştürülebilir kısım ise illerin iklim durumuna, kullandıkları katı yakıtlardan çıkan kül atığına, toplama ve düzenli depolama sistemlerinin durumuna göre değişiklik gösterdiği bildirildi. Bölgede yapılmış akademik bir çalışmaya göre, bölge illerinde atık içinde potansiyel geri dönüştürülebilir madde oranları yaklaşık olarak belirlenirken, belirlenmiş bu yaklaşık oranlara göre illerde ve bölge genelinde geri dönüşüme tabi olabilecek kentsel atık miktarı ile ilgili hesaplamaları içeren tablo şu şekilde:

TARIMSAL YAN ÜRÜNLER

Doğu Karadeniz Bölgesi hasat sonu tarım ürünleri bakımından potansiyeli oldukça yüksek bir bölge olduğu öğrenilirken, yıl boyu yağış alması bölgenin biyokütle potansiyelinin yüksek olmasında en önemli etken. Bölgede yetişen ürünlerden elde edilen yan ürünler genelde yakacak amaçlı kullanılmakla birlikte gelişen teknoloji ve imkanlar ile birlikte katma değeri daha yüksek ve sürdürülebilir bitkisel üretime katkısı daha fazla olan yöntemlere doğru bir kayma söz konusu. Özellikle çay ve fındık açığa çıkan posa, kabuk, cüruf atıkları miktarı göz önünde bulundurulduğunda yatırımcılara potansiyel imkanlar sunuyor.

ÇAY İŞLEME ATIKLARI

ÇAYKUR verilerine göre, Türkiye’de 2009 yılında satın alınan toplam yaş çay miktarı yaklaşık 1.1 ton. Bu alımın yüzde 54’ü ÇAYKUR, yüzde 46’sı ise özel sektör firmaları tarafından yapılıyor. Türkiye’de çayın tamamı Doğu Karadeniz Bölgesi’nde üretilirken, yaş çayın fabrikalarda işleme sürecinde yüzde 6-8 oranında çay atığı ortaya çıkıyor. Toplam yaş çay üretim miktarına bakıldığında; işleme sürecinde yıllık yaklaşık 77 bin ton çay atığının açığa çıktığı öğrenilirken, ortalama yaş çay alım fiyatının 1 TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda yıllık 77 milyon TL’lik bir potansiyelin kullanılamadığı ortaya çıkıyor.

FINDIK KABUĞU VE CÜRUFU

2010 yılı TÜİK bitkisel üretim geçici verilerine göre, Doğu Karadeniz Bölgesi toplam fındık üretimi 275 bin 911 ton olarak gerçekleştirirken, bölgede ortalama fındık randımanının yüzde 50-54 arasında değişiyor. Kalan yüzde 46-50’lik kısmı kabuk atık olarak açığa çıkıyor. Her yıl bölgede yaklaşık 130 bin ton fındık kabuğunun hasat sonu yan ürün olarak değerlendirilebilme potansiyeline sahip. Bölgede fındık kabuğu yaygın olarak evlerde ısınma amaçlı kullanılıyor. Fakat kabuğun katma değeri daha yüksek ürünlerde değerlendirilebilmesi ile ilgili çeşitli araştırmalar da yürütülüyor. Fındık kabuğunun malzeme özelliklerinden faydalanılarak hafif ve dayanımı yüksek çeşitli izolasyon kompozitlerinin oluşturulabilme imkanı bulunuyor. Fındık kabuğundan özellikle İtalya, A.B.D. ve Almanya gibi tekniği ileri ülkelerde kontralit ve muşamba yapılıyor ve boya sanayinde kullanılıyor. Kömürleştirme yolu ile birlikte kömürü, aktif kömür ve sınai kömür elde ediliyor. Furfural ve furfuril alkol eldesinde kullanılabilen fındık, dış sert kabuğunun yanı sıra toplama işleminden sonra patoz adı verilen aletler ile ayrılan fındık dış yaprağı da hem evsel amaçlı yakıt olarak hem de sonrasında gerek fındık bahçelerine gerekse diğer bitkisel üretim alanlarına gübre amaçlı kullanılmak üzere kompost yapılarak değerlendiriliyor. 1 dekardan elde edilen cüruf miktarı yaklaşık olarak 60-75’kg. Bölge yaklaşık 3,9 milyon dekar alana ekim yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda yıllık 260 bin tona yakın fındık cürufunun açığa çıktığından söz edilebilir. Bu cüruf organik gübre amaçlı geri kullanıldığında bitkisel üretim için önemli bir katkı ve yatırımcılar için önemli bir gübre kaynağı oluşturabilir.

BÖLGEDE GERİ DÖNÜŞÜM ALANINDA FAALİYET GÖSTEREN İŞLETMELER

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kayıtlarında yer alan bilgilere göre, geri dönüşüm amacıyla faaliyet gösteren 3 toplama ayırma tesisi ile bir geri dönüşüm tesisi bulunuyor. Bu tesisler haricinde izinsiz olarak faaliyet gösteren birçok irili ufaklı toplama-ayrıştırma ve geri dönüşüm tesisi bulunuyor. Bakanlık lisansı ile faaliyet gösteren toplama ayrıştırma tesislerinin iki tanesi Trabzon ilinde yer alıyor. Toplama ayrıştırma tesislerinin bir diğeri de geçici lisans ile Ordu il sınırları içinde faaliyet gösteriyor. Bölgede bulunan toplama ayrıştırma tesisleri günlük ortalama 10 ton ambalaj atığı ayrıştırırken, yaz aylarında bu rakam 15 tonlara kadar çıkıyor. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde lisanslı bir şekilde ayrıştırılan ürün miktarı için yıllık 13 bin 500 ton civarı bir rakam öngörülüyor. Sektörde bir o kadar da lisanssız ayrıştırma yapan işletmelerin var olduğu biliniyor. Toplama ayrıştırma tesislerinde gerek sahada toplama işlerini organize etmek, gerek taşıma işlemlerini yürütmek, gerekse tesis içinde ayrıştırma, presleme ve araçlara yükleme işlemlerini gerçekleştirmek amacıyla ciddi bir insan gücüne ihtiyaç var. Tesis başına ortalama istihdam edilen personel sayısı dönemsel olarak değişmekle birlikte 30-35 kişi civarı. Bölgede lisanslı tesislerde faaliyet gösteren personel sayısı 100’ü aşıyor. Bunun dışında kayıt dışı olarak toplama işlemi yürüten birçok sokak toplayıcısı da geri dönüşüm alanında ekonomik bir fayda sağlıyor. Bölgede geri dönüşüm tesisi olarak lisanslı bir şekilde faaliyet gösteren tek işletme Ordu ili sınırlarında ve plastik geri dönüşümü yapabiliyor.

YATIRIM FIRSATLARI VE ÖNERİLERİ

Belediye ve il çevre müdürlükleri verilerine bakıldığında, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde kentsel atıkların düzenli depolanmasında ve geri dönüşüm amaçlı ayrıştırma düzenli depolanmasında ve geri dönüşüm amaçlı ayrıştırma yapılmasında kat edilmesi gereken ciddi mesafeler bulunuyor. Bu noktada çöp yönetimi ve geri dönüşüm çözümleri sunan işletmelerin bölge belediyeleri ile potansiyeli yüksek iş birlikleri kurma fırsatı orta ve uzun vadede kendini hissettiriyor.

DOKA tarafından yapılan araştırmada şu önerilerde bulunuluyor:

"Doğu Karadeniz Bölgesi ayrıca biyo-kütle potansiyeli bakımından avantajlı bir konumda. Organik atıkların kompostlaştırılarak tarımda toprak zenginleştirme malzemesi olarak kullanılmasına yönelik tesislerin kurulması bölge atık yapısı bakımından önem arz ediyor. Zira bölge kentsel atıkların yanı sıra, tarıma dayalı sanayi artıklarının da büyük bir kısmı organik madde ihtiva ediyor. Özellikle çay atıkları, fındıkkabuğu ve cürufunun 500 bin tonu aşan bir potansiyeli bulunuyor. Halihazırda kullanılan evsel yakıt amacı bu ürünlerin en verimsiz şekilde kullanılmasına sebebiyet vermekte. Bu ürünlerin organik gübre ve torf malzemesi olark bitkisel üretimde katma değeri daha yüksek bir şekilde değerlendirilmesi söz konusu olabilir. Ayrıca hem çay posasının hem de fındıkkabuğunun ağaç işlerinde katkı malzemesi, yapı işlerinde yalıtım malzemesi olarak kullanılması ve bu alanda yapılacak AR-GE faaliyetlerinin takibinde ticari anlamda büyük kazanımların elde edilmesi mümkün. Bölgede atık yönetimi, geri dönüşüm HES’lerin çevresel etkileri alternatif enerji gibi konularda danışmanlık hizmetleri sınırlı hatta yok denecek düzeyde. Bu alanlarda uzmanlaşmış firmaların veya bu alanlarda bölgeye kazandırılacak teknolojilerin araştırılmasına yoğunlaşmış firmalar için bölgede ciddi bir Pazar bulabilecekleri kaçınılmaz bir gerçek. Zira gelişme eksenlerinin en önemlilerinden biri turizm/yayla turizmi olan bölge çevresel sürdürülebilirlik konusunda henüz yolun başında. Yatırımlardan önce alan araştırmaları, etki değerlendirmeleri, fizibilitelerin hazırlanması gibi konularda profesyonel bakış açılarına ihtiyacı var.”