Çaykur’dan Diktatörlük Yasağı: Çay Alım Yasağı Devam Edecek

Çaykur’dan Diktatörlük Yasağı: Çay Alım Yasağı Devam Edecek
Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, yaş çay üreticisinin büyük tepkisini ve öfkesini çeken yaş çay alım yasağının devam edeceğini açıkladı.

Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, yaş çay üreticisinin büyük tepkisini ve öfkesini çeken randevu gününde çay vermeyenin kotasının yanacağının bütün tepkilere rağmen komik gerekçelerle devam edeceğini açıkladı.

Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu’ndan akla mantığa sığmayacak açıklama… Çay alım evlerinin günlük kotasını kullanma yerine özel sektörün lehine karar alan ve çay üreticisinin düşük fiyatlarla özel sektöre çay satmaya zorlayan Genel Müdür Sütlüoğlu komik gerekçeler sundu. Ancak Sütlüoğlu’nun sunduğu o komik gerekçelerdeki hizmet akışları aynı gün yada ertesi gün devam ederken kendilerinin hizmet alım akışını yasaklayıp durdurduğunu ve üreticiyi özel sektöre mahküm ettiğini unuttu.

VERDİĞİ ÖRNEKLERDE YASAK YOK, HİZMET AKIŞI DURMUYOR, ÇAYKUR İSE YASAK UYGULUYOR HİZMET ALIMINI DURDURUYOR

İmdat Sütlüoğlu yaptığı açıklamada Çaykur’u akla mantığa sığmayacak şekilde sağlık ve hava yolları şirketleriyle karşılaştırdı. Ancak bu karşılaştırmada bile tökezlediğinin farkına varamadı. Sütlüoğlu, sağlık alanında doktor randevusunu örnek verirken, doktorları ve sağlıkçıları yanlış bir şekilde sağlıkta hizmetin durduğu şeklinde vatandaşa kötülerken, randevu saatinde muayeneye gitmeyen kişinin tüm muayeneler bitince muayene olabileceğini veya sırasını alan vatandaşın sırasını geçirdiğinde 10 sıra geçmemişse sırasıymış gibi muayene olabileceğini, 10 sıradan fazla sıra geçmişse tüm hastaların muayene olmasının ardından muayene olacağını ve Çaykur’daki gibi hizmetin yasaklanmadığını ve vatandaşın yararına çalışmanın devam ettiğini bilmiyor olacak ki böyle bir  talihsiz örnek verdi. Sütlüoğlu o bilgisizce verdiği örnekte “Siz bir doktora gitmek için randevu aldınız. Diyelim Pazartesi günü saat 15:00’de randevu aldınız gitmediniz ertesi gün gideceğim dediniz. Canınızın istediği bir gün gittiniz herhangi bir saatte o doktor sizi muayene eder mi? Etmez. Niye? O saatte başkasının randevusu var. Doktor boş değil yani bizimde her gün bir müstahsile yüzlerce, binlerce müstahsile verdiğimiz randevumuz var. Başka bir gün o müstahsilden bir önceki çayı almamız mümkün değil.” ifadesinde bulunurken ikinci örneğinde ise Çaykur’u havayolları şirketleriyle karşılaştırarak “Bugün bir uçak bileti alıyorsunuz giderseniz mesele yok gitmezseniz paranız yanıyor. Neden yanıyor? Çünkü sizin yerinize yolcu alamıyor o uçak onu mağdur etmiş olursunuz.” derken bu örnekte de yolcunun biletini düşük bir fiyat farkıyla tehir etme hakkının bulunduğunu ve hizmetin yasaklanmadığını, tam tersine vatandaşa verilen hizmetin devam ettiğini unuttu yada bilmiyor.

RANDEVU GÜNÜNDE ÇAY VERMEYEN BİR DAHA O KOTAYI KULLANAMAYACAK

Çaykur’a randevu gününde çay vermeyenlerin bir daha o kotayı kullanamayacaklarını ifade ederek, üreticiyi özel sektöre mahküm edecek ve üreticinin kayıp yaşayacak olmasına rağmen yasağı sürdürmekte kararlı olduklarını vurgulayan Sütlüoğlu, her hangi bir nedenle randevu gününde çay veremeyecek olan üreticiler dolayısıyla eksik kalacak olan alım evi kotasını aynı gün çay satışı yapan üreticilerden temin etmek yerine yaş çay üreticisini düşük fiyatlarda özel sektöre çay vermeye zorlayacak ve özel sektör kilo fiyatını istediği rakama kadar düşürme şansına sahip olacakken, Sütlüoğlu bu durumu yine komik gerekçelerle şöyle açıkladı: Şimdi randevulu sistemde biz 4 taksitle çağırıyoruz. Yani 4 haftada bir sürgünün çayının tamamını almayı hedefliyoruz. O hafta randevu gününde çayını getirmeyen vatandaşın haftalık kotası yanacak. Biz yüz kişiden, örnek olarak söylüyorum, diyelim çay alıyoruz. Bu yüz kişiden yirmi kişinin çayını getirmediği oluyor randevu gününde o zaman benim fabrikam yüzde yirmi kapasitesi eksik çalışır. Yani yüz ton işleyeceği yerde seksen ton çay işler ve dışarda da yanlış bir algı oluşur bak işte fabrika tam çalışmıyor bir bölümü makinaların çalışmıyor şeklinde bu fabrikanın suçu değil. Bu bizim suçumuz değil. Gününde çayın randevulu müşteri tarafından üretici tarafından getirilmemesinin sonucudur. Yani fabrikalarımızın verimli çalışması kapasitelerinin tam olarak kullanılması herkesin randevusunda çay getirmesiyle mümkündür.

ÜRETİCİ KENDİSİNE TANINAN 400 KİLO KOTA HAKKINDAN MAHRUM KALIP ÖZEL SEKTÖRE ÇOK ÇOK DÜŞÜK FİYATLARA ÇAY SATMAK ZORUNDA KALACAK

Yasakla beraber Çaykur’un dekar başı üreticiye tanıdığı 400 kilo kota hakkını kullanamayacak olan üreticiler Genel Müdür Sütlüoğlu’na olan tepkilerini her geçen gün artırırken, Genel Müdür Sütlüoğlu, diktatörlük anlayışıyla zorbalık peşinde koşmaya ve üreticiye zorluk çıkarmaya yaptığı açıklamayla devam edeceğini gösterdi ve yasağın çay alımının başladığı alım evlerinde uygulanmaya başladığını, çayı henüz gelmeyen yüksek kesimlerde ise alımların başlamasıyla başlayacağını ifade ettiği açıklamasında, “Yüksek kesimlerde olan ve çayı henüz gelmeyen üreticilerimiz gelen mesajlardan dolayı tedirgin olmasınlar yani onlar bu mesajları yok saysınlar. Bu mesajların yüksek kesimlerde olan henüz çayı gelmeyen vatandaşlarımıza gitmemesi gerekirdi fakat fabrikalarımızda böyle bir yanlışlık yapıldı. Bu yanlışı yapanları da biz ikaz ettik. Bu üreticilerimiz bu mesajları yok saysınlar. Yani ne zaman çayları gelir ne zaman alım yerleri açılır ise işte o zaman onlar için randevulu sistem başlayacaktır. Yani sahilde ve orta kesimde çay geldiği için buralarda başlayan uygulama çayın gelmediği yüksek kesimleri bağlamıyor yani onlar için randevulu sistem henüz başlamış değil. Ne zaman çayları gelir, alım yerleri açılır, o zaman onlara mesaj gelecek randevu günleri onlara söylenecek ve o gün çaylarını getirecekler uygulama onlar için o zaman başlayacak.

Herkes randevu gününde randevu saatinde çayını getirirse biz işte yeni arttırışlarla yaklaşık sekiz bin altı yüz elli tona çıktık bu sene kapasite olarak bunu kullanırız. Ama diyelim randevusunda bin ton, iki bin ton çay eksik gelirse fabrikalarımızın kapasitesi bir işe yaramaz sekiz bin altı yüz ton yerine altı bin altı yüz ton çay işleyebiliriz. O gün aynı zamanda da erken çayı gelenler zamanında çaylarını versinler çay taze taze toplansın ve onlar daha sonraki sürgünlerde de çaylarını erkenden toplayabilsinler ve yüksek kesimlerde olan vatandaşlarımıza sıra geldiği zaman da onlar da daha rahat çaylarını verebilsinler diye biz bu düzeni kurmak zorundayız. Doğru olan budur.

Bizim Genel Müdürlük olarak istediğimiz hususlara üreticilerimiz uyarlar ise inşallah birinci sürgünü de müteakip sürgünleri de bu sezonu da geçmiş yıllarda olduğu gibi huzur içinde geçirmiş oluruz. Ben çok değerli üreticilerimize hayırlı sağlıklı huzurlu bereketli bir sürgün bereketli bir sezon diliyor herkesi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLERİMİZ

Bekaroğlu: Çaykur Halkla Dalga mı Geçiyor?

Rize’de Genel Müdür Sütlüoğlu'na Büyük Öfke

Genel Müdür Sütlüoğlu’na Tepki Çığ Gibi Büyüyor

Çay Üreticileri Derneği Genel Müdüre Sert Tepki Gösterdi Sütlüoğlu'nu İstifaya Davet Etti

Çay Üreticisi Çaykur Genel Müdürünü İstifaya Çağırdı

Çaykur’dan Çay Üreticisine 1 Şok Daha

Çaykur’dan Çay Üreticisini İsyan Ettiren Uygulama. Üretici Çayını Çaykur'a Satamayacak