Cumhurbaşkanı Adayı Başbakan Erdoğan'ın ilk konuşması

Cumhurbaşkanı Adayı Başbakan Erdoğan'ın ilk konuşması
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, halka hizmet için güzel bir yolculuğa hazırlandıklarını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in, cumhurbaşkanı adayı olarak ismini açıklamasının ardından kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı.

Erdoğan, konuşmasında, "Bizi hasatten muhafaza et yarabbim. Bizi, ailemizi, tüm yol arkadaşlarımızı yolların tuzaklarından koru Yarabbim.

Allah'a hamdolsun. Mülkün sahibi, zaferin sahibi Allah'tır. Bu davayı, bu mücadeleyi bugünlere ulaştıran Allah'a hamdolsun.Bu davanın sancaktarlığını yapmış her bir kardeşimden Allah razı olsun. Ayaklarımızı doğruluk üzerine sabit kıl.Yarabbi senin iznin olmadığı sürece hiçbir şey kıpırdamaz. Hayır işlerimizi kolaylaştır. Bizi kibirden, hasetten muhafaza eyle. Bizi adaletsizlikten muhafaza eyle. Bizi ailemizi, yol arkadaşlarımızı muhafaza eyle. Tarık Bin Ziyad gibi arkamızda gemileri yakarak geldik. Bu milleti bir kez daha zaferle müjdele ya rab. Bugün çıktığımız kutlu yolculuğu hayırlara vesile eyle ya Rab. amin amin amin.Sen ki her şeye gücü yetensin. Bu mübarek günde dileğimiz odur ki, bu milleti bir kez daha zaferle müjdele yarabbi. Bugün çıktığımız kutlu yolculuğu Türkiye için, milletimiz için, insanlık için hayırları vesile et yarabbim".

Yol arkadaşlarına teşekkür eden Erdoğan, "Yol arkadaşlarımı yürekten selamlıyorum. Aziz milletimi, bizim bu heyecanımızı paylaşan, yer yüzündeki tüm dost ve kardeşlerimi selamlıyorum. Şahsımı Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanlığı için aday gösteren tüm milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Kardeşlerim 1994 yılıydı İstanbul'da yerel seçimler için gece gündüz çalışıyorduk. Manşetlerin diline aldırmıyorduk. Birileri günlerce önceden zafer naraları atıyordu ama biz Allah'ın izniyle yolumuza devam ediyorduk. İstanbul'un fakir bir semtinde dolaşıyorduk. 7-8 yaşlarında bir kız çocuğu geldi. Elinde bir şey vardı geldi, verdi. Annem dedi ki bizi unutmasın. Bir baktım iki bilezik. Kendisi de kolundaki bileziği verdi. O çocuğun bakışlarını hiç unutamadım. Pınarhisar'da o çocuğun bakışlarını unutamadım. Başbakan olduğumda yine o masum bakışlarını unutmadım".