Cuntacıların 2012 Çankaya Planı (VİDEO)
Taraf Gazetesi'nin yayınladığı Türkiye'yi Kafes'e alma planı, cuntacıların millet iradesine dayalı bir Türkiye istemediğini açıkça gösterdi. İşte korkunç plandan dehşet veren detaylar...
Vekil seçimlerine yönelik çalışma
Planda AK Parti'nin ekonomik kriz ve etnik kökenli gerilimlerle yıpratılması ve parti içinde rahatsız olan bir grup milletvekilinin koparılması suretiyle parçalanmasının hedeflendiği ayrıntılarıyla belirtilmiş. "Kafes Operasyonu Eylem Planı"nın en dikkat çekici bölümü ise 2011 yılı milletvekili Genel Seçimleri ile 2012'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik çalışmaların yer aldığı bölüm oldu.
Hedef Anayasayı değiştirmek
Planda 2012 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçeceği belirtiliyor. Planın içeriğinde bunun değiştirilmesi için 2011 seçimlerinde AK Parti dışındaki partilerin Anayasayı değiştirecek bir nitelikli çoğunluğu sağlamasının üzerinde durulduğu öğrenildi. Planda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos çıkışı da "düşman unsurlar” bölümünde, "Davos'ta yaptığı çıkış taraftarlarından yoğun destek gördü. Ama yerel seçimlerde başırısız oldu" ifadeleriyle yer aldı.
Cinayetlere 'operasyon' ifadesi
Mart 2009 tarihli planın ortaya çıkan ayrıntılarında Türkiye'yi sarsan Rahip Santaro, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant Dink cinayetlerinden de operasyon olarak söz edilmişti.
'ORDU 25 YILDA BiR MÜDAHALE ETMELi'
Kafes Operasyonu Eylem Planı'nı uygulayacak hücrelerin başında bulunan Danışma Kurulu'nun iki numaralı isminin Koramiral Kadir Sağdıç olduğu iddia edildi. İnternete düşen ses kaydıyla gündeme gelen Sağdıç, ordunun 20- 25 yılda bir siyasilerin elinde yozlaşan sistemi tekrar rayına oturtması için müdahele etmesi gerektiğini savunmuştu. Sağdıç ses kaydında şunları söylemişti:
Dış tehditle ilgilensek
"Biz sıkı bir şekilde aydınlanma, ileriye gitme yönünde devlet sistemini ayakta tutmak durumundayız. Keşke Lüksemburg, Almanya gibi etrafında sıkıntıları olmayan bir bölgede bulunsaydık. Böylece Rönesans reform sürecini 5 asır geçip, birey olarak siyasî haklarımızı , eşit kullanabilme olgunluğunda olsaydık da biz Silahlı Kuvvetler olarak sadece dış tehditlerle ilgilenseydik. Ama durum bu değil."