Dağcılar Zigana'ya kamp kurdu

Dağcılar Zigana'ya kamp kurdu
Yurdun büyük bölümünü etkisi altına kar yağışı, vatandaşların hayatını olumsuz etkilerken, bunu fırsat bilen dağcılar, bu ortamda en iyi eğitim almak ve...

Yurdun büyük bölümünü etkisi altına kar yağışı, vatandaşların hayatını olumsuz etkilerken, bunu fırsat bilen dağcılar, bu ortamda en iyi eğitim almak ve doğayla iç içe olmak için Gümüşhane'nin Torul ilçesi sınırlarında bulunan Zigana Dağı'nda kamp kurdu.

Dağcılık Federasyonu Başkanı Alaattin Karaca liderliğinde, 36 bölgeden, 102 dağcının katıldığı kampta, sporculara, kış temel eğitimi verilecek.

Sadece yaz temel eğitimi almış olanların katılabildiği kamp için çadırlarını kuran sporcular, antrenörler eşliğinde, teorik olarak dağda nasıl hareket edecekleri, yürüyüş teknikleri, dik yamaçlara tırmanırken ve inerken nelere dikkat edecekleri, kar kazmasını kullanma gibi konularda eğitim alacak.

Aktif eğitimlerle desteklenecek 7 günlük kamp somunda yapılacak sınavda başarılı olan sporcular, ileri seviyede kış eğitimi almaya hak kazanacak. Başarısız olanlar, gelecek yıl aynı eğitimi tekrar alacak.

kamp-1.20100127232247..jpg

Dağcılık Federasyonu Başkanı Karaca, eğitime, belli bir seviyenin üzerinde olanların katılabildiğini belirterek, "Beklentimiz 136 sporcunun katılmasıydı ancak bazı sporcular gelemedi" dedi.

Karaca değişik bölgelerden gelen antrenörlerin kampta eğitim verdiğini belirterek, "Mevsim olarak çok güzel bir ortam var. Özellikle karın çok yoğun olduğu bir zamanda geldik. Şansımıza çok güzel kar yağdı. Çok soğuk kış koşulları altında sporcularımıza eğitim vermeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Dağcılık sporunun olimpiyatının, madalyasının, şiltinin ve kupasının olmadığını belirten Karaca, "Dağcılık insanları eğiten, birlik ve büt ünlüğe, yardımlaşmaya yönlendiren, vatanını, memleketini bir turizm elçisi olarak tanıtan kişilerin olduğu bir spor dalıdır" dedi.

Karaca, "Ben dağcıyım" demekle dağcı olunamayacağını, çok teknik bilgilere sahip olunması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Meteorolojik bilgiler, yardım, tırmanma teknikleri, kayada, buzda, karda yapılması gereken teknik bilgileri vardır. Dağcı, dağ malzemelerini kullanma bilgisine sahip olması gerekir. Bu konuda tek ciddi eğitim veren Türkiye Dağcılık Federasyonu'dur. Şu anda biz Zigana Dağı'ndayız. Yedi gün burada arkadaşlarımız kış temel eğitimi alacaklar. Şu anda ülkemizin her tarafında hava değerleri çok çok kötü. Ama dağcılarımız burada çadırda kalıyorlar. Gündüz eğitim yapıyorlar. Karda kışta bu durumu yaşamayanların başkalarına yardım etme ş ansı olmaz. Direnç kazanması gerekiyor. Onun için dağcılığı spor olarak kabullenip, bunun eğitimlerini almak gerekiyor. Biz sekiz ayrı eğitim veriyoruz. 3 yaz, 3 kış, bir yaz arama kurtarma, bir de kış arama kurtarma eğitimleri. İki yılda 600 saate yakın ders alındıktan sonra biz kişiye 'dağcı oldun' diyoruz ve belge veriyoruz."

Birilerinin çıkıp "ben dağcıyım" diyebileceğini, bunları karışamayacaklarını belirten Karaca, "Bu işe, doğaya, dağlara gönül verenler mutlaka dağcılık eğitimi almalıdırlar. Buna bahane uydurmaya gerek yoktur. Çünkü doğaya girdiniz mi çıkamazsınız" dedi.

Dağcılık sporu risklidir deyip insanları soğutmamak gerektiğini ifade eden Karaca, şunları söyledi: "Türkiye'deki dağ kazalarına baktığınızda, bir takım eksikliklerin olduğunu görüyorsunuz. Bu eksiklikleri giderirsek, daha az kaza ile atlatmış oluruz. Amacımız sorunsuz, kazasız sezon geçmesidir. Şu anda kış bir anda bastırdı. Türkiye'nin her tarafında kar yağışı var. Tabi ki dağlarda güzel yerler, gidilmesi gereken yerler. Çok sayıda insanlarımız gidecek ama dikkat etmeleri gerekiyor."

Alaattin Karaca, dağcıların gerçek anlamda spor yaptığını ifade ederek, "Spora birlik, kardeşlik, dostluk, sevgi, geleceğe iyi nesiller yetiştirmek olarak baktığımızda, gençlere ne verdiğimize dikkat edilmesi gerekiyor. Gençlerimiz kahve köşelerinden kurtaracağız diyoruz ama bu ifadeyi kullanmakla olmuyor. Kahve köşelerinden kurtarmak için onlara bir takım imkanlar tanımak gerekiyor" dedi.

Bunların yapılabilmesi için bir takım maddi desteklerin olması gerektiğini dile getiren Karaca, "Ekonomik durumu iyi olan ailelerin çocukları kendilerine uğraş buluyor. Onun paraya pula ihtiyacı yok. Esas olan gelir düzeyi düşük vatandaşların çocuklarını kahve köşelerinden alıp bu spora kazandırırsak, o zaman görevimizi yapmış oluruz" diye konuştu.

Sporculardan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölüm Öğrencisi Meltem Güneş de, havanın çok soğuk olduğunu belirterek, "Ama biz bu işi seviyoruz, severek yapıyoruz. O yüzden de herkese tavsiye ediyorum. Mutlaka bu zorlu koşullarda yaşamın olabileceğini görmek ya da yaşayanları anlamak adına bu sporu yapmaları gerekiyor" dedi.

kamp-2.jpg