Devlet Bahçeli açıkça meydan okudu

Devlet Bahçeli açıkça meydan okudu
Demokratik açılımda söz sırası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'deydi. Alkışlarla kürsüye gelen ve elinde kalın bir dosya olan Bahçeli sert ifadelerle Hükümete meydan okudu...

Demokratik açılımda söz sırası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'deydi. Alkışlarla kürsüye gelen ve elinde kalın bir dosya olan Bahçeli sert ifadelerle sürdürdüğü konuşmasının son bölümünde Hükümete meydan okudu...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konuşmasında şunları söyledi:

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bugün kuruluşundan beri en talihsiz günlerinden birini yaşamaktadır...

Dün Mustafa Kemal'in işgalicileri Anadolu'dan atmasına bakınız, bugün aynı çatı altında bu toprakalrın bölünmesi mücadelesine bakınız...Bugün şehidini sorgulatan sürece bakınız.... 

Allah esirgesin bunlara izin verirsek göz yumarsak, görmezden gelirsek, muhterem ecdadımıza ne diyeceğiz? Şayet varsa bir yolunuz siz söyleyiniz. Gafletteydik uyuyorduk güçsüzdük mü diyeceksiniz? Görmedik bilmedik düşünmedik mi diyeceksiniz? Oy peşindeydik mi diyeceksiniz? Bu mekanda ayakta alkışladığınız küresel güçler böyle itiyorlardı mı diyeceksiniz?"

Aylardır görüşmek istiyordunuz. İşte burada milletin huzurundayız. Bizden istediğiniz nedir? Bunların hangisine onay vereceğiz? Bugün burada neyi tartışacağız? Nasıl bölüneceğimizi? Devletemizi nasıl parçalayacağımız. Topraklarımız nasıl taksim edeceğimizi mi?

Bunun hesabını iki cihanda nasıl vereceksiniz? Türkiye bir bütün olur bu oyuna gelmez. kardeşliğine, birliğine musallat olan bu tehlikeyi elinin tersiyle iter. Yaşanan buhranın hesabını da mulaka sorar. MHP'nin Meclis'te bulunan 69 vekili ve milyonlarca Türkiye sevdalısı al bayrağımıza göz dikelnlere hak ettiğini verir.

Bugün azizmilletimiz son derece endişeli ve huzursuzdur. Bu açılımın amacı, anlamı ve sonuçlarının iyi değerlendirilmesi gerekir. Burada sınırları anayasa çizer. Bu açılım amacı, anlamı ve sonuçlarının hesabı büyük önem taşımaktadır....

Bu şerefli mücadelede 2002 yılına gelindiğinde terörün beli büyük bir oranda kırılmıştır. Ancak aradan geçen 7 yılda AK Parti iktidarıyla birlikte terörö cüretle ortaya çıkmıştır. Terörle mücadele bırakılmış, müzakere ve mütareke başlamıştır... PKK açılımı ile birlikte Yüce Meclis PKK'nın hak ve talepleriyle karşı karşıya bırakılmıştır...

AKP hükümetinin en baştan beri konuya yaklaşımı PKK'nın talepleri doğrultusundadır. Bunun sonucunda terör örgütü ve etnik bölücülerle yöredeki kardeşimiz aynı kefeye konulacak ve PKK'nın bunların temsilcisi olduğu kabullendirilmeye çalışılacaktır. Açılımın doğuracağı sonuçların vahametini herkes görmelidir

BUNUN ADI ŞARK MESELESİDİR

AKP'nin açılım sürecinin hareket noktası bu nedenle yanlıştır ve sakattır. Bu vatan bundan bin yıl önce gerçek sahibini bulmuştur. Aradan geçen 10 asır büyük bir milleti ortaya çıkarmıştır. Bunun adı Türk milletidir. Bizleri bir araya getiren acılarımız, anılarımız, hüzünlerimiz ve sevinçlerimiz olmuştur. Bin yılda kız alıp vermiş, fetihlere katılmış, vatanı kurtarmışızdır. Bizi bir araya getirenler bunlardır. Mezhebimiz, anamız ne olursa olsun bizim adımız Türk milletidir.

PKK'lılarla yöredeki kardeşlerimiz aynı kefee konacaktır. Bu hakaret ve iftiradır. Bu vatan 100 yıl önce gerçek sahbini bulmuştur. Konuştuğumuz dil ne olursa olsun bu milletin adı Türk milletidir. Buranın adı Türkiye, milletinin adı da Türk milletidir. Adı ne olursa olsun konunun aslı 'Şark meselesi'dir.

MHP'NİN AÇILIM TEKLİFİ

Bizden çözüm önerisi istiyordunuz. İşte bizim çözüm önerimiz:

1- Yurt içinde ve yurt dışındaki tüm teröristler teslim olmalıdır...

2- Tamamı yargılanmalı ve gereken cezalar verilmelidir. Veriecek cezalara razı olmalılardır.

3- Dağa çıkışlar engellenmelidir...

4 -Yokluk önlenmelidir. Bölgeye yönelik ekonomik yatırımlar yapılmalıdır.

15 kez yıkılp 16 kez kurulduysak yeniden kuruluruz kimsenin endişesi olmasın. İçeriği bilinmeyen bir demokrasi arayışı bizi yıkıma götürür. Temennimiz tez elden yanlıştan dönülmesidir. Açılım denilen sürecin ilk ortaya çıktığı andan beri kararlı bir duruş sergiliyoruz. bunun sebebi siyasetimizi birleştirme üzerine kurulu oluşudur.

Herkes anasının dilini konuşup, konuşmama hususunda serbesttir. Ancak resmi dilin dışında ikinci bir dilin kamusal alanda kullanılması milletin bölünmesine sebep olacaktır...

"GÖRÜŞÜMÜZÜ BİR KEZ DAHA SÖYLÜYORUM"

Haftalardan beri ekranlarda, köşelerinde koltuklarında bizim görüşlerimizi merakla bekleyen siyasi partilere, sözde aydınlara görüşümüzü bir kez daha söylüyorum.

Bu sözde açılım projesi, bölgemizdeki enerji ve suyumuzu ele geçirmek isteyenlerin yazdığı Büyük Orta Doğu Projesi’nin yazdıklarıdır. Siyasi İslamcılığın bugünkü fason sahipleri ırkçı noktaya sürüklenmişlerdir. İmralı-PKK-ABD-Peşmerge ve AKP’nin birlikte oynadıkları oyundur.

Bu aşamaya kadar bile PKK’nın 25 yıldır yapamadığı ayrışmayı hükümet başarmış, teröristlerle gazilerimizi şehitlerimizi aynı kefeye koymuştur.

Vatana bağlılığı şüphe götürmeyen, iş aş edinmiş vergisini veren, vatan borcunu veren vermek isteyen yüz binlerce kardeşimizin birlikte yaşama şartları da bu ayrıştırma süreciyle tehlikeye atılmıştır.

"YASALARI ÇIKARTABİLİYORSANIZ ÇIKARTIN!"

MHP oyunu görmüş okumuş ve bozmuştur. Başbakan’ın geri adımlar atarak, sığındığı takkiye alışkanlığı ile, milletin devletin bayrağın tekliğine vurgu yapmasındaki sebep de budur.

MHP bu siyasi sapmalara sonuna karşı çıkmaya devam edecektir. Yeni yöntem arayışları da kesinlikle çözüm vermeyecektir. Türkiye’yi yıkıma götüren siyasi aktörlerin oyununu bozmak ise vazgeçilmez milli görevimiz ve namusumuz olacaktır. MHP bunun takipçisi olacağız, hesap vakti geldiğinde de buna neden olanların yakalarına yapışacaktır. Ama her şeye rağmen girdiğiniz yoldan dönmemeye kararlıysanız, TBMM’deki sandalye sayınız yeterlidir. Açılım ortağınızla el ele verin, bölünme yasalarını çıkartabiliyorsanız çıkartın.

Çanakkale Savunması ve Cumhuriyetin ilanıyla Lozan anlaşması, Anadolu’nun nihai senedidir. Türk milleti, ilgili son sözünü o tarihte söylemiştir. Bu sözün karşılığı 1915 Çanakkale’sinden 1922 İzmir2ine kadar adım adım savunulan vatan topraklarıyla tescil edilmiş ve şehitlerimizle bedelini ödemiştir.

Yüz yıl önce en umutsuz ortamda bile Türk milletine gücü yetmeyenlerin bugün yeni ihanetlerle şanslarını değerlendirmeye çalışmaları beyhudedir.
 
MHP için bu konu bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Türk milleti bu fırtınalı badireleri de atlatacaktır.

Tarih ihanetleri de kahramanları da geçmişte kaydetmiştir, şimdi de kaydedecektir. Bu millet şimdi de kendine ihanet edenleri de kahramanları da hatırlayacaktır.

Girdikleri yanlış yolda sonuna kadar gideceklerini söyleyenler çok iyi bilmelidirler ki, Türkiye’nin geleceğinin tehlikeye atılmasına asla göz yummayacak MHP,  bunun bedeli nasıl ödenecekse ödensin, önlemeye azimle kararlıdır.