Doğu Karadeniz'de, canlıdan canlıya ilk böbrek nakli

Doğu Karadeniz'de, canlıdan canlıya ilk böbrek nakli
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi bünyesindeki Böbrek Nakli Merkezi'nde biri çocuk iki hastaya başarıyla böbrek nakledildi.

Başhekim Prof. Dr. Tevfik Özlü, düzenlenen basın toplantısında, hastane olarak organ transplantasyonlarıyla ilgili projelerini hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Organ nakliyle ilgili hazırlıkların 2007 yılının Aralık ayında resmi olarak Sağlık Bakanlığına iletildiğini, 2008 yılının Temmuz ayında denetimden geçip Ekim ayında da böbrek transplantasyon merkezinin ruhsatını aldıklarını anımsatan Özlü, "Bu yılın Mart ayında ilk kadavradan böbrek naklini başarıyla gerçekleştirdik" dedi.

Bu ilk naklin ardından yaklaşık 1,5 hafta önce, 7 Eylül'de canlıdan canlıya biri yetişkin, diğeri çocuk olmak üzere iki hastaya yakınlarından alınan böbreklerin başarıyla nakledildiğini ifade eden Özlü, "Bu, bölgemizde böbrek bekleyen diyaliz hastalarımız, böbrek yetmezliği tanısıyla tedavi gören hastalarımız için bir umut ışığı haline geldi" diye konuştu.

Nakil ameliyatına giren transplantasyon cerrahı Yrd. Doç. Dr. Serdar Türkyılmaz, nakil olan hastaların durumlarının gayet iyi olduğunu, kendilerini taburcu edeceklerini belirtti.
Sadece Trabzon'da 500 diyaliz hastası bulunduğunu, hasta havuzlarının ise bu sayıya ulaşmadığını anlatan Türkyılmaz, şöyle devam etti: "Hasta havuzumuzu genişletmek zorundayız. Yoksa böbrek çıkmasına rağmen takacak hasta bulamıyoruz. Geçenlerde AB kan gruplu bir hasta için Terme'ye kadar gittim. Tek hastamız vardı, o da doku tiplemesi uymadığını öğrenince oradan geri döndük. Halbuki Trabzon'da bu böbreği alabilecek 15-20 hasta vardır. Onlar listeye kaydolmadığı için bundan mahrum oldular.

Hastalarımızın büyük çoğunluğu İstanbul, Antalya, Ankara, İzmir gibi merkezlere kayıtlarını yaptırıyorlar. Halbuki buralarda onların kadavradan böbrek bulma şansı yok, imkansız hatta. Çünkü hekimler, bizler en kısa sürede bize ulaşabilecek, işlemlerini en kısa sürede bitirebileceğimiz insanlara böbrek takmak isteriz. Çünkü süreyi ne kadar uzatırsak, organın insana hizmet verme süresi o derece kısalıyor. Bu nedenle İstanbul'daki bir kadavraya buradan hasta bulunması olasılığı daha zayıftır."

KTÜ Organ Nakli Koordinatörü Doç. Dr. Murat Topbaş ise kurumlarındaki organ nakli sürecinin hep bayramlara denk geldiğini kaydederek, "Hastanemizde ilk beyin ölümü tanısını ve ilk bağışı 2008 Mart ayında Tıp Bayramında almıştık. İkinci bayramımız da bu yılki Tıp Bayramında, kadavradan ilk böbrek naklini yapmamız oldu. Şimdi de Ramazan Bayramı öncesinde 2 canlı nakil. Söylenecek fazla söze gerek yok" dedi.

Toplantıda, KTÜ Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şükrü Ulusoy da merkezin işleyişi hakkında bilgi verdi.

Basın toplantısının ardından, hastanenin göğüs cerrahi servisii çerisinde yer alan "organ ünitesi"ne galoş takarak giren basın mensuplarıyla böbrek nakli geçiren iki hasta tanıştırıldı.

dogu-karadenizde-canlidan-canliya-ilk-bobrek-nakli-1.jpg

Eşi Zelife Şahin'in böbreğinin nakledildiği Osman Şahin (41), 5 yıldan bu yana böbrek hastası olduğunu, ilk 3 yıl zorluk yaşamamasına rağmen, diyalize girdiği son 2 yıldır büyük sıkıntılar çektiğini söyledi.

Diyalize giren bir kişi olarak yeyip içememenin, özellikle su içememenin acısını çok çektiğini ifade eden Şahin, "Ameliyattan sonra her şeyi yeyip içebiliyorum, suyu istediğim kadar rahat içebiliyorum. Bunlar benim için en büyük varlık" diye konuştu.

Hastalığının tanı, tedavi, ameliyat gibi tüm süreçlerini Trabzon'da yaşadığını belirten Şahin, "Tüm tedavi burada başladı, burada son buldu. Halkımız organ nakli konusunda bilinçsiz. Halkı bilinçlendirmek lazım. Daha çok insanın kurtulması için bilinçli olunmasını istiyorum. Birçok diyaliz hastası arkadaşım var, onların da kurtulmasını isterim" dedi.

Annesi Sabire Fırıncı'nın böbreğinin nakledildiği lise 3'üncü sınıf öğrencisi Semanur Fırıncı (15) ise annesinden bir parçayla hayata tutunmanın mutluluğunu yaşadığını anlatarak, "Böbreklerimin eksikliği bana nakil yapılana kadar bir rahatsızlık vermedi. Tam diyaliz aşamasına gelindiğinde annemin böbreğiyle sağlığıma kavuştum" diye konuştu.

Hastaneden bugün taburcu olacağını, bayrama sevinç içerisinde gireceğini belirten Semanur, kız meslek lisesindeki eğitiminin ardından çocuk gelişimi öğretmeni olmak istediğini, bu yönde eğitimini sürdüreceğini kaydetti.