Domuz gribinde kimler tehlikede?

Domuz gribinde kimler tehlikede?
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği tarafından önemli bir açıklama geldi.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği tarafından yapılan açıklamada, domuz gribi önlemleri arasında yer alan termal kameraların artık önemini yitirdiği çünkü tehlikenin yurt içinde olduğu ifade edildi.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği, Ankara ve İstanbul'da düzenlediği toplantılarda domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsü konusundaki çalışmaları mercek altına alındı. Konuyla ilgili sunumların yapıldığı toplantıda, farklı görüşler de masaya yatırıldı.

Toplantının ardından açıklanan sonuç bildirgesinde, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre domuz gribi salgınının son 50 yılın en önemli salgını olduğuna dikkat çekilerek, "Dünya Sağlık Örgütü, yayılma nedeniyle alarm düzeyini 6'ya çıkardı. Kuş gribi salgınında bu seviye 4'te kalmıştı. Bu, her ülkede salgının başlayabileceği anlamına gelmektedir. Salgının yaygın olması, ölün oranının yüksek olduğu anlamına gelmez. Ölüm oranı binde 1'in altındadır. Özellikle gebeler ve aşırı kilolu olanlarda ölüm oranının daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Ölümler, kronik hastalığı olanlarda daha yüksektir" ifadeleri kullanıldı.

Hastalığa karşı en etkin önlemin, ellerin sık sık yıkanması olduğunun ifade edildiği açıklamada, tartışılan aşı konusunda ise şöyle denildi:
"Mevsimsel influenza aşısına ek olarak influenza H1N1 aşıları uygulanacaktır. İnfluenza H1N1 aşısı gereken riskli gruplar; 6 aydan 24 yaşa kadar olanlar, 6 aydan küçük bebeklere bakanlar, gebeler, 24-65 yaş arasında kronik hastalığı olanlardır. Aşının, yapıldığı gün ortaya çıkan hafif belirtiler dışında ciddi yan etkisi yoktur. Aşılar, eczanelerde satılmayacak, Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanacaktır."

Açıklamada domuz gribi hastalığı karşısında alınan önlemlerden termal kameraların önemini yitirdiğine de değinilerek, "Termal kameralar, gelinen noktada uygulamadan kaldırılmalıdır çünkü ülke içinden olgular çıkabilmektedir. Yurt dışından gelenlerin doldurması istenen formlar önemini yitirmiştir. Salgına yönelik çalışmalar ve hesaplamalar saydam bir şekilde sunulmalıdır. Sunulan hesapların referansları ortaya konulmalıdır. Resmi makamlarca halkı paniğe sevk edecek açıklamalardan kaçınılmalıdır. Aşı hakkında detaylı ve doğru bilgilendirme yapılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, okullardaki el yıkama koşullarının iyileştirilmesini hedeflemelidir" ifadelerine yer verildi.