Erdoğan, RTEÜ İlahiyat Fakültesi Binasının Açılışını Yaptı

Erdoğan, RTEÜ İlahiyat Fakültesi Binasının Açılışını Yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi binasının açılışına katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğuş Grubu tarafından yaptırılan  Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi binasının açılış törenine katıldı. 

Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Rize Valisi Erdoğan Bektaş, RTEÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman ve diğer ilgililer katıldı.

"BU HİZMET BİNASI ÜNİVERSİTELER İÇİN BİR ÖRNEK OLACAK"

İlahiyat Fakültesinin yeni eğitim-öğretim binasının Rize’ye, Türkiye’ye ve İslam alemine hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 65 milyon liraya mal olan ve tamamıyla yerel mimariyle inşa edilen fakülte binasını yaptıran Doğuş Grubuna teşekkür etti.

İçinde dekanlık, 95 akademisyen odası, 44 dersliği, 250 kişilik konferans salonu, 40 bin kitaplı kütüphanesi, 2 hafızlık odası, tezhip, ebru, hat atölyeleri ve kapalı otopark bulunan binanın kendi içinde adeta küçük bir külliye olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadeniz Bölgesi’ne ait geleneksel mimari ile modern mimariyi başarıyla mezceden bu binanın tüm üniversitelerimiz için örnek olacağına inanıyorum” dedi.

"MİMARİ DENİNCE AKLA BETONUN SOĞUK YÜZÜ GELMEMELİ"

Nerede olursa olsun, artık insanı yoran, ürküten, cesameti altında ezen binalar yerine, çevreyle, tabiatla ve fıtratla barışık eserlerin ortaya konması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Gökyüzünün maviliğini kapatan, güneşin aydınlığını örten, yıldızların parıltısını söndüren binalar dikmek asla inşa etmek değil. İnşa etmek, özünde imar ve ihya etmektir. Maalesef son dönemde özel sektörümüzün ve bazı kuruluşlarımızın farklı kaygılarla, kar hırsıyla bu inceliği gözden kaçırdıklarına şahit oluyoruz. Ülkemizde mimari deyince, akla çelik ve betonun soğuk yüzü gelmemeli. Selçuklu ve Osmanlı mimarisine baktığımızda, insanı merkeze alan, tabiatla ve hayatla uyumlu bir çizginin hakim olduğunu görürsünüz. İşte bakın burada ahşabı görüyorsunuz, taşı görüyorsunuz ve iç içe geçtiklerini görüyorsunuz. Sadelik ve ihtişam bir arada, hem kullanışlı, hem de alabildiğince estetik.”

İslam medeniyet geleneğinde tabiatın, ‘boyunduruğa vurulması gereken vahşi doğa’ olarak görülmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki tüm varlıkların, ‘göklerde ve yerde olan şeyler Allah’a secde ederler’ mealindeki ayette belirtildiği Allah tarafından kendilerine verilen vazifeyi yerine getirdiğini söyledi. “Meseleye bu şekilde yaklaştığımızda, işte burada olduğu gibi, son derece kıymetli örnek alınacak eserlere imza atabiliriz” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hassasiyeti yitirdiğimizde ise insana ve tabiata zarar veren ucubeler ortaya çıkarırız” diye ekledi.

"FETÖ MENSUPLARI ÖRGÜTÜN ELEBAŞINI MEHDİ OLARAK GÖRÜYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir daha FETÖ'vari yapıların millete musallat olmaması için gereken adımların atılması gerektiğini söyleyerek, "Bunun yolu dini bilgisi yüksek, ilmini amele çevirebilen toplumla beraber olan, mütevazilikten taviz vermeyen hocalarımızın sayısının artmasından geçiyor" dedi.

Yapımı tamamlanan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi binasının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ terör örgütünün ve elebaşısının dinde açtığı yaraları gündeme getirdi. 15 Temmuz gecesi yaşanan hadisenin Türkiye'ye dinde baş gösteren sapkınlıkların ne tür felaketlere neden olabileceğini gösterdiğini belirten Erdoğan "Bunlar insan fıtratını tahrip eden bir örgütün mensuplarıdır. Bu örgütün elebaşısı ehli sünnet geleneğinde olmayan kimliksiz bir güruh yetiştirmiştir. Hiç düşünmeden yalan söyleyebilmişler, her türlü gayri meşru işe imza atmışlardır. Siyasi cinayetlerden casusluğa, vatana ihanete kadar herşey bu örgütün mensuplarının gözünde meşrudur. Bunlar 15 temmuz gecesi olduğu gibi kendi milletine sivil insanlara dahi ateş edebilmişlerdir. Örgüt liderini mehdi olarak görmeleri ve kendilerine şah damarlarından daha yakın olarak görmeleri daha büyük sapkınlıktır. Şah damarından bize daha yakın olan tek güç vardır. O da Rabbimizdir. Rabbimizden başka bize şah damarından daha yakın olan hiçbir güç yoktur. Daha acı olan ise, bu örgütün 4 yıl boyunca hizmet, eğitim, hayr gibi dini kavramları kullanması, altın nesil iddiasıyla toplumun gözünü boyamasıdır. Zira hepimiz helali haram, haramı helal kılmanın ancak Allah'a mahsus olduğunu çok iyi biliyoruz. Dinimizde yasakların bin 400 yıl önce çok sahih bir şekilde ortaya konulduğunun da farkındayız. Tüm bunlara rağmen hoca kıyafeti giymiş bir şarlatan, yıllarca hurafelerle insanlarımızı kandırmayı başarabiliyor. Bu yanlış gidişi siz düzelteceksiniz" dedi.

erdogan,-rteu-ilahiyat-fakultesi-binasinin-acilisini-yapti-(8).jpg

"DİYANET TEŞKİLATI NEFİS MUHASEBESİ YAPMALI"

"BİZİM ABLALARIMIZ, AĞABEYLERİMİZ BURADA"

"Ben Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin mensuplarını, öğrencilerini geleceğin aydınlık Türkiye" sinde o dindar nesli çok daha farklı olarak karşımda görüyorum" diyen Erdoğan "Bu şahıs sapkın ideolojisini yaymak için uzun bir dönem cami kürsülerini bile kullanabilmiştir. Ama artık buraları siz onlara bırakmayacaksınız. Teslim etmeyeceksiniz. Bunların ablaları var. Bizim ablalarımız burada. Onların ağabeyleri var. Bizim ağabeylerimiz burada. Onun için iyi yetişeceğiz. İyi okuyacağız. Başta Kuran, Hadis, Tevsir, Arapça, Kelam. Bütün bu ilimlerde inşallah iyi bir noktaya varacağız. Ben sizlere inanıyorum. İlahiyat Fakülteleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir nefis muhasebesini yapması gerektiğine inanıyorum. Bu manzara bize dinimizin anlatılması ve anlaşılması konunda önemli boşlukların olduğuna işaret ediyor. Şüphesiz bunlar tek parti döneminde dine ve dini hayata olan sorunlu bakışın etkisi çoktur. Çünkü bu dönem Kuran-i kerimin gizli bir şekilde öğrenilmek zorunda kalındığı çok zor bir dönem olmuştur. Camiler yıkıma terk edilmiş, dini eğitim yasaklanmış, ölümleri yıkayacak kişi bile bulunamamış. Alimler dert es edilmiş, kamusal alanda mütedeyyin insanların kendi kimlikleri ve var olmasına iman verilmemiştir. Buda dini anlamda ciddi bir boşluğun oluşmasına neden olmuştur.

FETÖ elebaşı gibi şarlatanlar da oluşan bu boşluğu fırsata çevirmişlerdir. Bizim geçmişe takılıp kalmadan bu yaşananlardan ders çıkartarak geleceği planlamamız gerekiyor. Bir daha FETÖ vari yapılan milletimize, gençlerimize musallat olmasının önüne geçecek adımları atmamız gerekiyor. Bunun yolu dini bilgisi yüksek, ilmini amele çevirebilen toplumla beraber olan, mütevazilikten taviz vermeyen hocalarımızın sayısının artmasından geçiyor. Unutmayalım tabiat boşluk kabul etmez. Siz olmayınca sahneyi bezirganlar, takke ve cübbe ile göz boyayan şarlatanlar alıyor. Yunus'un güzel bir ifadesi var "dervişlik olayı taç ile hırka, biz bile alırdık otuza kırka" Dervişlik o kadar ucuz değil. Kabiliyet ve irfan gerektiriyor. "ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır" siz bunlardan değilsiniz. Siz irfan sahibi arifler ve arifeler olarak geleceği inşa edeceksiniz. İhya edeceksiniz" ifadelerini kullandı.

erdogan,-rteu-ilahiyat-fakultesi-binasinin-acilisini-yapti-(14).jpg

Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, demokratik avantajı fırsata çevirmenin yolunun, eğitime daha fazla yatırım yapmaktan geçtiğini söyledi.

Şahenk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) İlahiyat Fakültesi yeni hizmet binasının açılışında yaptığı konuşmada, ekonomik kalkınmanın, itici gücü olarak nitelikli insan kaynağı yetiştirmenin gittikçe daha önemli ve öncelikli hale geldiğini belirtti.

Ülke olarak küresel rekabette daha üst seviyelere çıkabilmek için genç ve dinamik nüfustan en etkili şekilde yararlanmak gerektiğini ifade eden Şahenk, “Demokratik avantajımızı fırsata çevirmenin yolu, eğitime daha fazla yatırım yapmaktan geçiyor. Özellikle üniversite ve öğrenci sayısı bakımından eğitimde son yıllardaki çarpıcı büyüme hamlesini, gerekli fiziki kapasite artışıyla desteklemeye devam etmemiz lazım.” dedi.

Şahenk, son 13-14 senede eğitimde büyüme hamlesinin devam ettiğini vurgulayarak, "Bununla beraber eğitimin kalitesine ilişkin niteliksel dönüşümü de sürdürmeliyiz. Doğuş Grubu olarak eğitime katkının kutsal bir görev olduğu bilinciyle hareket ediyor ve insan kaynağımızın gelişimine en üst düzey seviyede destek olmaya gayret ediyoruz. Başta eğitim olmak üzere ülkemizin kalkınma sürecinde üzerimize düşen kurumsal, sosyal sorumlulukları kültür, sanat ve spor gibi farklı alanlarda da yerine getirmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Doğuş Grubu olarak eğitimde fiziki altyapı desteğinde birçok projeyi Ayhan Şahenk Vakfı aracılığı ile ülkenin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiklerini anlatan Şahenk, şöyle devam etti: "Van, Artvin, Şanlıurfa, Kocaeli, İstanbul, Antalya ve Niğde gibi illerimizde ilk, orta öğretim ve mesleki eğitim alanlarında tüm ihtiyaçları temin edilmek ve gerekli donanımları sağlanmak suretiyle 10 okul yaptırarak, Milli Eğitim Bakanlığımıza devrettik. Ayrıca Şanlıurfa ve Niğde’de toplam 600 yataklı 3 öğrenci yurdunu ve yine Niğde’de 15 daireli eğitim hizmet konutlarını da inşa ederek öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin hizmetine sunduk.”

Şahenk, konuşmasında şunları kaydetti: “Eski adı ile Niğde Üniversitesi olan ve kahraman şehidimizin aziz hatırasını yaşatmak üzere yeni adı ile Ömer Halisdemir Üniversitesi bünyesindeki Ayhan Şahenk Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesini ve öğrenci yurdunu Doğuş Grubu olarak hizmete sunmaktan da gurur duyduk. Hizmete açmakta olduğumuz Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi kompleksi de Doğuş Grubu’nun yine yüksek öğretim alanında destek olduğu çok önemli projelerden birisi niteliğindedir. 20 yılı aşkın süredir seçkin akademik kadrosuyla hizmet veren ve halihazırda lisans ve yüksek lisans programlarıyla 2 binin üzerinde genç kardeşimin eğitim almakta olduğu bu fakülteye yakışır modern fiziki bir altyapı imkanı sağlamanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Açılışını yaptığımız bu güzide eğitim kompleksinin hizmete açılması sürecinde bizlere her türlü desteği veren saygıdeğer Cumhurbaşkanıma, tüm yetkililerimize ve projede emeği geçen arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Bu yatırımın Rize’ye ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."

Açılışın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Kurucular Kurulu’nun üniversitedeki toplantısına katıldı.

- Fakülte 65 milyon liraya mal oldu

Yerel mimari dikkati alınarak ahşap ve taş kullanılarak yaklaşık 1,5 yılda üniversite kompleksi içinde inşa edilen İlahiyat Fakültesi binası 65 milyon liraya mal oldu.

İçinde dekanlık, 95 akademisyen odası, 44 derslik, 250 kişilik konferans salonu, 40 bin kitaplı kütüphane, tezhip, ebru ve hat atölyeleri ile kapalı otoparkı bulunan bina bünyesinde iki hafızlık odası da yer alıyor.

erdogan,-rteu-ilahiyat-fakultesi-binasinin-acilisini-yapti-foto-galeri.jpg