Furtuna, İmam Hatipliler Kurultayında Plaketle Ödüllendirildi

ÖNDER, İmam-Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği tarafından organize edilen 10. İmam-Hatipliler Kurultayı Adıyaman’da gerçekleştirildi. RİHDER Başkanı ve Önder Doğu Karadeniz Bölge Koordinatörü Eyüp Furtuna törende plaketle ödüllendirildi.

ÖNDER, İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneğinin 10. Kurultay'ına katılmak üzere, Türkiye'nin 81 ilindeki İmam Hatip Mezunları hafta sonu Adıyaman'da buluştu. Rize İmam Hatipliler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Önder Doğu Karadeniz Bölge Koordinatörü Eyüp Furtuna, İmam Hatip camiasına yapmış olduğu katkılar ve çalışmalarından dolayı Önder tarafından plaketle ödüllendirildi.

Türkiye genelindeki teşkilatlanma faaliyetlerini değerlendirmek, çalışmalara ivme kazandırmak ve özelde İmam Hatip, genelde tüm ülke problemlerine STK penceresinden bakılmasının amaçlandığı; çözüm sürecine İmam Hatiplilerin katkısının ve İmam Hatiplere nitelik kazandıracak projelerin konuşulduğu kurultay, Türkiye Petrolleri Adıyaman Bölge Müdürlüğü Sosyal Tesislerinde düzenlendi.

Kurultay’a, Başbakan Yardımcısı Doç.Dr. Yalçın Akdoğan, Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, AK Parti Grup Başkan Vekili ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Adıyaman Milletvekilleri Mehmet Metiner, M. Murtaza Yetiş, Salih Fırat, Mehmet Erdoğan, Belediye Başkanı F. Hüsrev Kutlu, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Talha Gönüllü, ÖNDER Başkanı Dr. Hüseyin Korkut, ÖNDER Genel Sekreteri Mustafa Şişman ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Önder Bölge Koordinatörleri, İl Emniyet Müdürü Fikret Salmaner, TPAO Bölge Müdürü Savaş Bütün ile Türkiye'nin 81 ilinden gelen İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği Başkan ve üyeleri ve davetliler katıldı.

“DESTEK İÇİN BURADAYIZ”

ÖNDER Genel Başkanı Dr. Hüseyin Korkut, konuşmasının ana hatlarında, çözüm sürecine de değinerek; "Türkiye`nin en temel meselelerinden bir tanesinin hallediş sürecine, kardeşlik sürecine, çözüm sürecine omuz vermek, bu süreci cesaretle, vakur bir şekilde işleten değerli Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza ve aramıza teşrifleriyle bize güç veren Başbakan Yardımcımıza, yeniden bu kardeşliği geleceğe taşımak için çalışmalarınızda yanınızdayız, duacınızız ve destekçiniziz demek için buradayız" dedi.

Saygı Duruşu, İstiklal Marşı ve Kur’an tilaveti ile başlayan kurultay, Önder Genel Başkanı Dr. Hüseyin Korkut’un konuşmasıyla devam etti. Türkiye’nin dört bir tarafından Kurultay’a’ katılan misafirlerini selamlayarak konuşmasına başlayan Korkut “Bugün burada tarihi bir gün yaşıyoruz. Ülkemizin içinden geçtiği önemli süreçte, yarım asrı aşkın zamandır ülkemizin bugünlere ulaşmasında, ülkemizin normalleşmesinde, gelişmesinde, özgürleşmesinde ve demokratikleşmesinde ÖNDER’in çok önemli katkıları vardır. Bugün İmam Hatip Mücadelesini üstlenmiş omuzlarında taşıyan kardeşlerimizle, Yeni Türkiye’nin gelişimine, büyümesine, İslam coğrafyasını barış, huzur, kardeşlik iklimine dönüştürmesine katkı sağlamak üzere bu salonda, bu güzel coğrafyada kadim medeniyetimizin önemli şehirlerinden birisi olan Adıyaman’dayız. İmam Hatip Okulları ve İmam Hatip nesli, ülkemizin sivilleşmesine ve normalleşmesine önemli katkılar sağlayan eğitim kurumları olmuştur” dedi.

“SAMİMİ BİR ÇALIŞMANIN İÇERİSİNDEYİZ”

Korkut, konuşmasının devamında şunları kaydetti: "İmam Hatip projenin devam etmesini Türkiye ve İslam dünyası açısından çok önemli ve kıymetli buluyoruz. Bugün bizler samimi bir çalışmanın içerisindeyiz. Biliyoruz ki bu mücadeleyi sürdürdüğümüzde ülkemiz, İslam coğrafyasının İslam ümmetinin ümidi olmaya devam edecek, İslam dünyasının beklentilerine karşılık verecektir. İmam Hatip okullarının yarım asrı aşkın tarihi, medeniyetleriyle yeniden buluşma tarihidir. İmam Hatip Okulları, milletimizin bütün imkânlarını seferber ederek, baskılara ve engellemelere rağmen sahiplendiği ve bugüne taşıdığı, 28 Şubat sürecinin dayatmalarını, engellemelerini aşarak, bugün milyonu aşan öğrenci ve 3 bine yaklaşan okul sayısı ile yeniden eğitim sistemimizin göz bebeği okulları durumuna gelmiştir.

Türkiye`nin içeriden geçtiği önemli süreçte, yarım asrı aşkın zamandır ülkemizin bugünlere ulaşmasında, normalleşmesinde, demokratikleşmesinde, gelişmesinde, özgürleşmesinde, çok katkıları ve rolü olan İmam Hatip neslinin bugünden yarına daha güçlü bir şekilde taşınması için beraberce çalışmamız gerekiyor. Türkiye’nin en temel meselelerinden bir tanesinin hallediş sürecine, kardeşlik sürecine, çözüm sürecine omuz vermek, bu süreci cesaretle vakur bir şekilde işleten değerli Cumhurbaşkanımıza başbakanımıza ve aramıza teşrifleriyle bize güç veren başbakan yardımcımıza, yeniden bu kardeşliği geleceğe taşımak için çalışmalarınızda yanınızdayız, duacınızız ve destekçiniziz demek için buradayız" dedi.

“KARDEŞLİĞİN TEMİNATI İMAM HATİPLİLERDİR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın zor zamanlarında her zaman yanlarında olduğunu vurgulayan Korkut, "Zor zamanların aşılması sürecinde katkılarını bizlerden esirgemeyen içimizden birisi, mezunumuz, mensubumuz, ülkemizin ve İslam dünyasının umudu haline dönüşen değerli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan`a gönülden teşekkür ediyoruz" ifadesini kullandı.

Korkut, çözüm sürecinde İmam Hatip neslinin bütün gücüyle var olduğunu, bu sürece omuz verdiğini ve yakın zamanda da kardeşliği engelleyen sorunların ortadan kalkacağına inandıklarını vurguladı. Hiç kimsenin dili, rengi, inancı, cinsiyeti ve düşüncesi dolayasıyla bir ayrımcılığa uğramaması gerektiğine dikkat çeken Korkut, "Biz kardeşliğimizin teminatı olarak, İmam Hatip okullarının varlığının, İmam Hatip camiasının çalışmasının ve milletimizin sivil sahiplenmesine muhatap olmuş, karşılık bulmuş okullarımızın, kardeşliğimizin teminatı ve bölgemizdeki huzursuzlukların ortadan kaldırılabilmesi için önemli bir varlık ve zemin olduğunu düşünüyoruz. Biz bu toplumda din emniyetini, akıl emniyetini, mal, can ve nesil emniyetini sağlayabilmemiz lazım ve bunun vazgeçilmez bir süreç olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu çerçevede bu emniyetin sağlanması için herhangi bir dayatmaya herhangi bir sınırlamaya ve herhangi bir engellemeye karşı olduğumuzu ve bunun toplumumuz için çok önemli bir değer olduğunu ifade etmek istiyoruz" dedi.

“STK’LAR ONURLU DURUŞ SERGİLEDİLER”

Başbakan Yardımcısı Doç. Dr. Yalçın Akdoğan, bu süreçte sivil toplum kuruluşlarımızın duruşları büyük önem taşıdığını ifade ederek, ‘Çözüm süreci’ konusunda özellikle Türkiye’de yaşanan siyaset vesayeti karşısında STK’ların çok önemli bir duruş sergilediğini söyledi.

 "SÜREÇ DESTEKLE BAŞLADI"

Milletin iradesine sahip çıkmak, demokrasiye sahip çıkmak için çok önemli tavır ortaya konulduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Devam eden süreçte toplumsal destek çok büyük önem taşıyor. Sürecin iki ayağı var. Birincisi Kamu düzeni ve güvenliği, diğeri bölgelerdeki bütün STK’ların, patilerin söyleyecek sözleri olan herkesin paydaş olmasıdır. Sürecin parçası olmasıdır. Bu süreç toplumsal güven devam ediyor. Çekilen sıkıntılar eziyetler, toplumun büyük bir oranla sürecin arkasında durmasına sebep oldu. Bölgedeki her kim varsa, söyleyecek sözü olan herkesin bu sürecin muhatabıdır. Devlet bu süreçte elbet bir takım temaslar yapıyor ama bu bölge halkının sorunlarını müzakere ediyor, değiliz. Temel hak ve özgürlükler müzakere edilmez. Bu zaten insanın bu temel hak ve özgürlüğüdür. Bölge halkının meselelerini biz bölge halkıyla konuşuruz. Temel hak ve özgürlükleri insanımızla konuşuruz. Bunu biz yaptık. İçinden geçtiğimiz siyasi süetçe bütün STK’ların bir duruş sergilemesi önemliydi. Bu duruşlarından dolayı onları tebrik ediyorum” dedi.

AK Parti iktidara geldikten sonra ‘çözümsüzlük çözüm değildir’ diyerek sorunları çözmek istediklerini dile getiren Akdoğan, ‘Çözüm Süreci’yle ilgili şunları söyledi: “Bütün sorunları çözeceğiz. Prangaları kırıp atacağız. 2005’den itibaren on binlerce evladımızın toprağa düştüğü sorula ilgili ‘analar ağlamasın’ dedik. Bu sorun Türkiye’ye yakışmıyor; dedik. Milletin cebinden çıkan yüz milyarlarca dolar para harcandı. Bunun üzerine kararlılıkla üzerine gitmeye çalıştık. Bu olmadan, ne iç barışını koruyabiliriz, nede güçlü bir ülke olabiliriz, dedik.

Sorunu görmezden gelmek sorunu çözmez. Siz gözünüzü yummuştunuz, toprağa gömmüştünüz, kendi güzel dünyanızdan başka yerlere bakmıyordunuz. Hastalığı görmezden gelirseniz hastayı kaybedersiniz. Biz teşhis ettik ve tedavi için çok büyük çaba ortaya koyuyoruz. İlgilik nedeniyle mağdur olan bölge halkına yatırımlar yaptık. Sosyal politikaları devreye koyduk. Ayrımcılığı ortadan kaldırmak için yok sayan anlayış paradikmasını değiştirdik. Etnik ayrımcılıklar için eline silah alan örgütün üzerine güvenlik boyutu ile gittik. Sorunun temellerinden birisi olan Kürtçe konusunda temel bir irade otaya koyduk. Cezaevinde ana oğul kütçe konuşamıyordu. Biz Kürtçe TV kanalı kurulması Kürtçe vaaz ve hutbe yapılması, Kürtçe enstitü kurması, bütün bu sorunların temeli dildir. İnsanlar hiçbir şey yapılmadığı gibi düşünüyorlar. Ama saysanız yüzden fazla maddede ciddi reformlar yapıldı.

Bunlar yapılırken birde işin terör ayağı var. Elinde silah olan bir örgüt var. Bununda halledilmesi için mücadele başladı. Bu konuda hükümet samimi bir şekilde kararlı bir şekilde ciddi adımlar atıldı. Ama Kobani olayları banhane edilen sabote edilmek istendi. Ne zaman sonuca yaklaşsak birileri ‘Türkiye kendi iradesiyle bu sorunu çözmesin’ dedi. ‘Türkiye’yi baskı altına alalım, büyümesini engelleyelim’ diye hep devreye giriyorlar. Bizim kontrolümüzde olan ve olmayan konular olabiliyor. Bu uzun soluklu bir süreç. Akşamdan sabaha yapılacak bir şey değil. Bu olaylardan sonra toplumsa bir duyarlık oluştu. Vandalizme karşı çıkan bir toplumsal direnç ve duyarlılık meydana geldi. Süreç toplumsal destekle tren rayına oturdu. Bu süreçte herkesin samimi dürüst olması gerekiyor. Sorumlu davranması gerekiyor.

Her sabah düne uyanıyorlar bazıları. Ondan dolayı bu güne uyanamadılar. Geçmişte takılıp kalıyorlar. Geçmişe takılarak gelecek inşa edilmez. Bu yüzden herkesin duyarlı olarak tahrik edici, lüzumsuz siyasi polemiklerden kaçınmak gerekiyor. Toplumsal olaylardan destekler çıkarak geleceğe yürümek gerekiyor.

Kontrolümüzde olan dinamikler, olmayan dinamikler var. Kronik sorunlarda bir anda çözüm olmayacağına göre, bunları çözmeye çalıştığımızda bir çok karanlık el devreye girdiğine göre, kararlı ve duyarlı; son derece büyük riskler alarak sorunu çözmek isteyen bir hükümet var.

Çok şükür STK’larımız bu sürece yüreğini, koyuyor ve bizi teşvik ediyor. Zor süetçe hep birlikte dayanışma içerisinde el birliğiyle götürmek durumundayız. Son yaşanan olaylarda kim hizmet ediyor, kim tehdit ediyor, kim yakıyor, kim yapıyor bunlar görüldü. Kütlere bölgede kim zulmediyor bunlar görüldü. Bunların farkına varılması önemli durumdur. Bu gün insanına değer veren bir devlet var. Tüm bunlara rağmen biz süreci sonuca ulaştırmakta kararlıyız. Görüşmelerimiz devam ediyor. Şuanda muhteva üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Zamana yaymadan nihai sonuca oluşmak önem taşıyor. Bu tür süreçte süreci zehirlemek isteyen, bloke etmek isteyen olabiliyor. Bize hem hızlı ve kararlı olacağız. Yeni Türkiye’nin yeni yüzleriyle bu süreci birlikte götüreceğiz.”

 "İKİ İSİM ÖNE ÇIKACAK"

İmam Hatiplilerin içinden çektiği sıkıntılı süreçten bahseden Akdoğan, “İmam hatiplerin bir döneminde karanlık bir döneminde aydınlık dönemler vardır. İmam hatipliler tarihi çok kesintili, trajedilerin olduğu tarihtir. Adnan Menderes ve Tayyip Erdoğan İmam Hatiplilerin önünü açan iki isimdir. İki karanlık dönem vardır. Ezanın Türkçe okunduğu dönemdir. Arkadasından Kur’an-ı kerim öğrenilmesi öğretilmesi yasaklandı. Kur’an kursları yasaklandı. 28 Şubatta bütün cemaatlerin üzerinden silindi gibi geçen zalimhane, ceberut bir dönem yaşadık. Herkes ailesinde bu zulmü yaşandı. İmam hatipli kardeşlerimiz çok çekti ama hiçbir zaman isyan etmediler. Birileri gibi dağa çıkmadılar. Onurlu bir mücadele verildi. Kızlarımız yavrularımız Türkiye’de okuyamadılar ama bu mücadelenin parçası oldular. Küsmediler, kaçmadılar, kokarak bir yerlere gitmediler. Bu mücadelenin soncunda AK Parti iktidara geldi. Muhtar bile olamaz denilen Tayyip Erdoğan, Başbakan, Cumhurbaşkanı oldu” dedi.

İMAM HATİPLİLERE SAHİP ÇIKANLAR VE ENGEL OLANLAR

Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Milletvekilleri adına Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in de birer konuşma yaptığı programda bir konuşma yapan Rize İmam Hatipliler Derneği (RİHDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Önder Doğu Karadeniz Bölge Koordinatörü Eyüp Furtuna, İmam Hatiplilere sahip çıkanlar ve engel olanlar başlığında 3 farklı insan tipolojisinden bahsederek, bunların birincisi inançlı bir neslin yetişmesi için her türlü İmkan ve desteği seferber eden Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere etrafında bu işe destek olanlar, ikincisi bu durumu kendileri için bir makam ve ikbal kapısı olarak görüp rant haline dönüştürenler, bu kanaldan beslenenler ve bu nedenle her gün başka bir İHL’nin kapısında poz verenler, üçüncüsü de inançlı bir neslin yetişmesi için canla başla çalışan ve bunun için her türlü fedakarlığı yapan İmam Hatip gönüllüleri. İkinci gruba çok dikkat edilmesi ve bunlara fırsat verilmemesi gerektiğini ifade etti.

Konuşmasında İmam Hatiplilere nitelik kazandırma bağlamında 3 hedeften bahseden, Eyüp Furtuna, bunların nitelikli okul, nitelikli öğretmen ve nitelikli öğrenci olduğunu ve bunların asla birbirinden bağımsız düşünülmemesi gerektiğini ifade etti.

Kurultayda ayrıca İmam hatiplere nitelik kazandırma konusunda RİHDER’in yürüttüğü “İmam Hatipli Kardeşim, İlahiyatçı Öğretmenim” adlı projeden de bahseden Furtuna, başta protokol olmak üzere katılımcılardan büyük ilgi gördü.

Kurultayın çok verimli geçtiğini ifade eden Furtuna, bu kurultay inançlı bir nesli yetiştirme azim ve gayretinde olanların aşk ve heyecanını artırdığını bu nedenle de kurultayı organize eden Önder Yönetim Kuruluna ve destek verenlere teşekkür ettiğini söyledi.

VİZYON BELİRLEME ÇALIŞMALARI DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

27-28 Aralık tarihlerinde gerçekleşen kurultayda, İmam-Hatip Okullarının kalitesinin arttırılması, 19 Milli Eğitim Şurası kararlarının değerlendirilmesi, proje tabanlı çalışmaların değerlendirilmesi ve koordinasyonu, ÖNDER teşkilatlanma yapısının değerlendirilmesi, mezun derneklerinin faaliyetleri hakkında bilgi verilmesi, Gençlik Çalışmaları, Kültür ve Sanat Aktivitelerinin Arttırılması ve ÖNDER Akademi (Enderun Programı) gibi görüşülen gündem maddelerinin yanı sıra, yeni dönem projeleri için vizyon belirleme çalışmaları da gerçekleştirildi.