Gökçek: Çaykur'daki Kaza Değil İş Cinayetidir
DİSK'e bağlı Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri Levent Gökçek, Çayeli ilçesinde Çaykur Fabrikasında yaşanan ve 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan iş kazasının kaza veya kader değil gerekli önlemlerin alınmaması ve ihmaller sonucu yaşanan bir iş cinayeti olduğunu söyledi.
Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri Levent Gökçek, Rize’nin Çayeli ilçesi Çaykur Sabuncular Çay Fabrikası çatı onarımında önceki gün meydana gelen ve Uğur Katmer adlı taşeron firma işçisinin ölümüyle sonuçlanan iş kazasının sorumluluğunun taşeron firma ile Çaykur’a ait olduğunu ifade ederek, “Yaşanan kaza veya kader değil gerekli önlemlerin alınmaması ve ihmaller sonucu yaşanan bir iş cinayetidir. Bu iş cinayetinde sorumluluk taşeron firmaya, Çaykur’a, gerekli denetimi yapmayan yerel yönetime ve hükümete aittir.” dedi.
Gökçek yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
TAŞERON CİNAYETTİR, İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ ALINMALIDIR
Rize’nin Çayeli ilçesinde, Çaykur Sabuncular Çay Fabrikasının çelik çatı yapımı ihalesini alan taşeron firmada çalışan Uğur Katmer isimli işçi arkadaşımızın, çatı onarımı sırasında düşerek hayatını kaybettiğini acı içinde öğrendik. Ailesine, yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı ve sabır diliyoruz. Bu yaşanan acı olay bize bir kez daha göstermiştir ki, işçilerin hayatını hiçe sayan bu çalışma düzeni ülkemizde her gün ortalama 5 işçi kardeşimizi aramızdan almaktadır. Kar hırsı yüzünden işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmamakta ve bu durum denetimsizlik ile pekiştirilmektedir. Yaşanan kaza veya kader değil gerekli önlemlerin alınmaması ve ihmaller sonucu yaşanan bir iş cinayetidir. Bu iş cinayetinde sorumluluk taşeron firmaya, Çaykur’a, gerekli denetimi yapmayan yerel yönetime ve hükümete aittir. Son günlerde taşeron düzenlemesinin ülke gündemine girdiği bir dönemde yaşanan bu cinayet, taşeron düzeninin ölüm düzeni olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir. Ülkemizde son 13 yılda 16 binin üzerinde işçi kardeşimizin çalışırken ölmesinin en önemli sebeplerinden biri taşeron kölelik düzenidir. Taşeron işçisi arkadaşlarımız seçim öncesi verilen kadro vaadinin yerine getirilmesini beklerken hayalleri yıkılarak “özel sözleşmeli personel” denen yeni bir güvencesiz istihdam modeli ile karşılaşmıştır. Yapılan sözleşmenin 3 yıllık olacağı söylenmiştir ve bu 3 yılın sonunda sözleşmenin yenilenip yenilenmeyeceği ise belirsizdir. Yine taşeron işçiler özel sözleşmeli personel olmak için geçmişe dönük taleplerinden, varsa davalarından vazgeçmek zorunda kalacaklardır. Geriye yönelik kıdem tazminatı haklarının ne olacağı belirsizdir. İş cinayetlerine sebep olan bu kölelik düzenine son verilip taşeron çalıştırma yasaklanmalıdır. Ayrımsız, sınavsız, kayıtsız ve şartsız tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir.
İLGİLİ HABERİMİZ
