Hasan Karal Mecliste Konuştu: "Cami Ulu Bir Çınardır" Dedi

Hasan Karal Mecliste Konuştu: "Cami Ulu Bir Çınardır" Dedi
Rize Milletvekili Hasan Karal, TBMM’de “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” ile ilgili bir konuşma yaptı.

Rize Milletvekili Hasan Karal, TBMM'deki konuşmasında “Cami, Halkın Hayatına Kök Salmış Ulu Bir Çınardır.” dedi

Rize Milletvekili Karal, “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” dolayısıyla meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada “Camiler Sevgili Peygamberimizin yaşadığı dönemden bugüne kadar İslam tarihi boyunca yediden yetmişe her yaştan kadın ve erkek Müslüman’ın bir araya geldikleri, ibadetin yanı sıra ilim öğrendikleri, toplumun meselelerinin ele alınarak çözüme kavuşturulduğu yerler olmuştur. Bu sebeple camilerin sosyal hayatın merkezinde yer aldığını, bir diğer deyişle hayatın kalbinin camilerde attığını söyleyebiliriz. Bu sebeple camiler hayatın, çevresinde daire daire toplandığı öz yuvalar olmuş, hayatın her şubesine ilk ışık camiden tutulmuştur.” dedi

Milletvekili Karal, “İnancımızdan ibadetimize, ahlakımıza kadar sahip olduğumuz tüm değerlerimiz ve bu değerler çerçevesindeki yaşam biçimimizin temelini oluşturan  Kur’an ve Sünnet, en köklü müesselerimiz olan camiler vasıtasıyla günümüze ulaşmıştır. Cami, mü’min ve müslüman kalplerin birbirine kaynaşmasından doğan bir kutsal varlık, kutlu bir bütündür. Camiler, halk ruhunun sağlığını koruyan ilahi kuruluşlardır. Cami, mihrabıyla bir mabed, minberiyle bir toplum, kürsüsüyle bir okuldur. Cami, halkın hayatına kök salmış ulu bir çınardır. Cami, islam toplumunun yaşayışında bütün hayat faaliyetlerinin açıldığı bir kaynaktır, temel müessesedir. Yani camiler herkesi çatısı altında toplamanın ötesinde tüm hayırlı hizmetleri bünyesinde toplayan en etkin ve yaygın sosyal hizmet kurumlarıdır. Bu sebeble ecdadıdımız, camiyi merkeze alarak, sıbyan mektebinden kütüphaneye, kervansaraydan hamama, aşevinden hastaneye, çarşıya kadar, hayatın bütün ihtiyaçlarını cami etrafına serpiştirmiş ve bunun adına da külliye demiştir.” diye konuştu.

hasan-karal-mecliste-konustu.jpg

Karal, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Bugün camilerimiz, mimari ve estetik yapısıyla, erkeği- kadını, büyüğü - küçüğü toplumun her kesimine hitap eden düzenlemeleriyle, iç/dış temizlik, tertip ve düzeniyle, ibadetinden eğitimine insana huzur ve mutluluk veren faaliyetleriyle bir cazibe merkezi haline dönüştürülmelidir.

Bilindiği üzere, genel idare içerisinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütme, din konusunda toplumu aydınlatma ve ibadet yerlerini yönetme görevini yerine getiren bir kamu kurumudur.

Bu ulvi görevin yerine getirilmesinde vatanımızın her köşesinde ve yurtdışında en zor şartlarda bile olsa mesai kavramı tanımadan görev yapan, insanlarımızla iç içe yaşayarak dertleri ile dertlenen, aralarında uzlaştırıcı ve bütünleştirici bir tutum sergileyen, dini konularda onları aydınlatan ve sosyal problemlerine çözüm arayan, sorumluluk bilincini hiçbir zaman kaybetmeyen din görevlilerimizin önemli bir yeri vardır.

Bu nedenle, bütün din görevlilerimizi takdir ediyor, onların toplumun her kesiminden teşvik ve saygı görmesine, hayat standartlarının sosyal ve ekonomik yönden iyileştirilmesine ve toplum içinde hak ettikleri yeri almalarına olan ihtiyacımızı bu vesileyle bir kez daha dile getirmeyi gerekli görüyorum.

Din görevlisi bu alanda görevini ifa ederken, insanlarımızı oldukları gibi kabul etmeye ve onların düşüncelerine saygı göstermeye, mezhep, eğitim, kültür ve cinsiyet ayırımı yapmadan toplumun her kesimine eşit hizmet sunmaya, toplumun bütün kesimlerinin beklediği ve ihtiyaç duyduğu sevgiyi vermeye, itici ve bıkkınlık verici söz ve davranışlardan uzak durmaya, kendisi ve toplumu ile barışık ve tutarlı yaşamaya azami hassasiyet göstermelidir.

Din görevlisi, “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz” düsturunu en iyi anlayarak, kendisini sürekli öğrenmeye ve geliştirmeye kilitlemeli, öğrenim seviyesini yükseltmeli, zihnini çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatmalı ve bulunduğu ortam içerisindeki olgu ve olayları çok yönlü değerlendirebilme yetisi kazanmalıdır.

Kendi iç dünyasını dininin inanç ve amel alanındaki üstün rehberliğiyle ve ahlâki güzellikleriyle beslemeli, fertlerin ve toplumların beklentilerine cevap verebilmek ve etkili bir hizmet sunabilmek için hizmetlerinde görevlilik anlayışını gönüllülük anlayışına dönüştürebilmelidir.

Din Görevlilerimizin ülke genelinde toplumun bütün kesimlerine yönelik olarak gerçekleştirdikleri ve giderek yoğunluk kazanan sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin yanında, çevre bilinci oluşturma, insan hakları, eşitlik, hoşgörü, sevgi ve barış gibi evrensel değerleri pekiştirme yönünde harcadıkları her türlü çaba takdir ve iftiharla izlenmektedir.

Ülkemizin aydınlık dolu yarınlarının inşasında, İslam dininin samimiyet dini olduğunu içtenlikle benimseyen ve buna uygun davranışlar içinde bulunan, misyonuna sahip çıkarak gelişmeler ışığında vizyonunu oluşturan din görevlilerine önemli görevler düştüğünü bir kez daha vurguluyor, ülkemiz, milletimiz ve tüm Din Görevlilerimiz için“Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nın hayırlı ve başarılı hizmetlere vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor ,  Yüce heyetinizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum.