HES Belgeseline Ödül

HES Belgeseline Ödül
Çoruh Nehri üzerine kurulan barajlar nedeniyle köylerinden göç etmek zorunda kalan Artvinliler'in hikayesini anlatan "Göç", Ankara Film Festivali'nde"En İyi Belgesel" ödülüyle ödüllendirildi.

"Göç" Ödülle Döndü...

Barajların göçe zorladığı hayatların belgeseli "Göç", Ankara Film Festivali’nde "En İyi Belgesel" ödülü aldı. Mehmet Özgür Candan'ın yönettiği film, daha önce de Kültür Bakanlığı Özel Ödülü almıştı.

Çoruh Nehri üzerine kurulan barajlar nedeniyle köylerinden göç etmek zorunda kalan Artvinliler'in hikayesini anlatan "Göç", Ankara Film Festivali'nde"En İyi Belgesel" ödülüyle ödüllendirildi. Kültür Bakanlığı'nın desteklediği belgesel, daha önce de TRT'nin düzenlediği Uluslararası Belgesel Yarışması'nda Kültür Bakanlığı Özel Ödülü'nü almıştı.

1.20110328232700..jpg

Yönetmen Mehmet Özgür Candan, 39 dadikalık filminde, yöre halkının baraj yapımlarından ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan ne şekilde etkilediğini anlatıyor. Candan, "Zorunlu göç travmalar yaratmış. Yerleşim yeri olarak gösterilen mezralarda altyapı yok. Bölge halkı, 'Bu kamulaştırma mı, zorunlu tehcir mi?' diyerek tepki gösteriyor" diyor.

"ZORUNLU GÖÇ TRAVMALAR YARATMIŞ"

Bölge halkının anlatımları, tanıklıklarıından yola çıktıklarını söyleyen Candan, "Toprağından, kültüründen koparılan insanların yaylalar ve metropoller arasındaki sıkışmışlığını ortaya koyduk. Çoruh Nehri üzerinde çalışmalarına yıllar önce başlanan barajlar, o zamandan beri göçün bölgedeki en temel nedeni. İnşaatların yüzde 70'inin tamamlanması, kamulaştırmanın hızlanması, göç oranlarının artarak trajik sonuçlar doğurmasına neden olmuş. Zorunlu göç, halk üzerinde travmalar yaratmış" diye konuşuyor.

"MEZRALARDA ALTYAPI YOK"

Okur-yazar oranının bölgede yüzde 100'e yakın olduğunu belirten Candan, "Neredeyse her ailede bir üniversite mezunu var. Mezralarda okulların olmaması göçe zorlayan nedenlerin başında geliyor. Bu nedenle köyler her geçen gün ıssızlaşıyor. Binlerce yılın birikimi olan tabiat, tarih de sular altında kalıyor" diyor ve ekliyor: "Türkiye'nin en büyük baraj inşaatı olan Deriner'in yüzde 70'i tamamlandı. Bu nedenle kamulaştırma başladı, ancak bazı köyler için yeni yerleşim yeri bulunamıyor. Yerleşim yeri olarak gösterilen mezralarda ise altyapı yok. Vatandaşın kamulaştırılan en büyük arazisi ise sadece 500 metrekare. Bugüne dek kamulaştırma nedeniyle bir aileye ödenen en yüksek bedel ise 150 bin TL. Bir süre öncesine kadar ülkenin enerji ihtiyacı adına özveride bulunmaya razı olan vatandaş, şimdi zorunlu tehcire maruz bırakılmalarına tepki gösteriyor."

2.20110328232642..jpg

"KAMULAŞTIRMA DEĞİL, ZORUNLU TEHCİR"

Candan, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Göçe mahkum edilen köylerden biri de, Çoruh Nehri'nin sağına kurulu olan Oruçlu Köyü. Oruçlu, Türkiye'nin yarısı gaz lambasıyla aydınlanırken 1957'de hidroelektrik santralini kurarak kendi elektriğini üreten bir köy. Vatandaşa gösterilen yeni yerleşim yeri, köye 28 kilometre uzaklıkta bir mezra. Yalnızca meyve, sebze zengini toprakları değil, sağlık ocağından okuluna, camisinden kahvehanesine kadar her şeyleri sular altında kalacak. Köylü, 'Verimli bir yerden verimsiz başka bir yere geçeceğiz. Toprağın sulanması sağlanmazsa, bunun adı kamulaştırma değil, zorunlu tehcir olur."

MEHMET ÖZGÜR CANDAN KİMDİR?

Candan, 1979 Kocaeli doğumlu. 2003 yılında İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Candan, üniversite yıllarında fotoğraf çalışmalarına başladı ve dijital video – kurgu sistemleri üzerine çalıştı. 2007 yılından beri BSB ( Belgesel Sinemacılar Birliği) üyesi olan Candan, yönetmen ve yapımcı olarak çalışıyor.

"Gülen Yüzler" ve "Geçmiş Mazi Olmadı" isimli iki filmi daha bulunan Candan, bir çok filmde de yönetmen yardımcılığı yaptı.