HES Tehdidi Altında Çevre Günü

HES Tehdidi Altında Çevre Günü
Derelerin Kardeşliği Platformu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü Dolayısıyla bir açıklama yaptı.

Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, yaptığı yazılı açıklamada şı görüşlere yer verdi.

"Derelerin Kardeşliği Platformu, Dünya Çevre Günü’nde doğa ve çevreye saygılı, duyarlı herkesi, ülkemizin eşi benzeri olmayan yeşilini, biyolojik zenginliğini, toprak ve su kaynaklarını, insanlarımızın doğal yaşam alanlarını korumaya ve bu uğurda verilen mücadelelere destek vermeye davet ediyor.

Yaşlı Dünyamız ne yazık ki bu yıl da 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne büyük sorunlarla giriyor. Milyonlarca yıldır üzerindeki canlılar için yaşam kaynağı olan Dünyamız, her geçen gün artan baskılar ve sorunlarla, varlığımızı sürdürmek için bütünüyle bağımlı olduğumuz doğal sistemlerini ve kaynaklarını kaybediyor.

Değişen iklimler, seller, fırtınalar, eriyen buz dağları hafife alınıyor. Hava, toprak su kirliliği, erozyon, ormansızlaşma, asit yağmurları, radyasyon, heyelanlar yaşamı korkulu bir rüyaya dönüştürüyor. Doğal varlıklarımız bir daha geri gelmemek üzere yok ediliyor.

Dünya Çevre Gününü yasa dönüştüren, hüzne boğan gerçeklerden birkaçı bile insanı ürkütmeye yetiyor. Doğasını dünyasını korumaya çalışanlarla, ‘daha çok üretim, ille de tüketim’ diyenlerin kıyasıya savaşımında ne yazık ki para ve rant, çıkar hesapları ağır basıyor. Bugünkü sözüm ona zenginliğin, gelecek kuşaklarda yaratacağı yoksulluk ve çaresizliğin farkına vardıkları halde, dünyamızı yok etmekte direnenlere doğa gerekli dersleri vermekten yoruldu.

Derelerin Kardeşliği Platformu, kendiliğinden gelişen, tamamen bağımsız bir halk hareketi olarak, bileşeni olan 74 Sivil Toplum Kuruluşu ile birlikte, ülkemiz doğal varlıkları üzerinde vahşi bir saldırıya dönüşen, yargı kararlarını, yasa ve yönetmelikleri hiçe sayarak doğal yaşam alanlarımıza geri dönüşümsüz zararlar veren HES Projelerine karşı mücadele kararlılığını Dünya Çevre Gününde bir kez daha vurguluyor.

Platformumuz, tüm canlıların yaşam kaynağı olan suyun sadece enerji kaynağı ve para kazanma aracı olarak görülmesini ve ticarileştirilmesini reddetmektedir.

Su ticari bir mal değil, tüm canlıların yaşamını sürdürebilmek için ulaşmaya hakkının olduğu doğal bir varlık, ekolojik sistemin ayrılmaz bir parçasıdır.

Tüm canlıların sudan yararlanma hakkı vardır. Hiçbir canlı kendisinin su ihtiyacının daha önemli olduğunu ileri süremez.

Su, bulunduğu ortamın asli unsurudur. Hiçbir şekilde yatağı değiştirilemez, bulunduğu alandan başka bir alana taşınamaz.

Doğal yaşam ile su ilişkisini dikkate almayan hiçbir karar, uygulama ve yasal düzenleme kabul edilemez.

Suyun kullanımı;  ekolojik, çevresel, kültürel ve sosyal sürdürülebilirlikten uzak ele alınamaz.

       Milyonlarca yıldır varlığını sürdüren, suyun beslediği ekosistemleri yok edecek HES Projeleri, ‘yenilenebilir temiz enerji’ olarak görülemez.

Vadilerimizdeki su kullanımı ve HES Projelerine bu ilkeler çerçevesinde yaklaşan Derelerin Kardeşliği Platformu üye ve bileşenleri olarak taleplerimizi ve çağrımızı bir kez daha yineliyoruz.

Yargı kararlarını hiçe sayarak, vadilerimiz ve doğal yaşam alanlarımıza geri dönüşümsüz zararlar veren; sularımızın özelleştirilerek, uluslararası şirketlerin kontrolüne verilmesini de kapsayan bütün HES Projeleri durdurulmalı, üretim lisansları iptal edilmelidir.

Bütün dere ve vadilerimiz ivedilikle koruma altına alınmalıdır.

Senoz Vadisi başta olmak üzere mahkemelerce verilen durdurma veya iptal kararları derhal uygulanmalıdır.

Bütün karar vericiler, taraflar; başka canlılar, çocuklar yokmuş gibi, gelecek kuşaklar olmayacakmış gibi, sürdürdükleri bu bencil davranışlardan, anlayışlardan vazgeçmelidir.

Unutulmamalıdır ki, kararı bizim neslimiz verecek, ancak bu karar bütün nesillerin geleceğini etkileyecektir.

Derelerin Kardeşliği Platformu olarak, 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle, yasa ve yönetmelikleri, yargı kararlarını ve en önemlisi halk tepkisini hiçe sayarak HES projelerini vadilerimize dayatan, bu projelere imza atan bütün yetkili ve sorumluları; rant ve çıkar uğruna doğal yaşam alanlarımıza geri dönüşümsüz zararlar veren HES yapımcı şirketlerini ve en önemlisi bu projelere yol veren Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerini protesto ediyor; Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nu bir kez daha istifaya davet ediyoruz.