İftariyelik âdetinden ne kaldı günümüze?

İftariyelik âdetinden ne kaldı günümüze?
Osmanlı’nın en güzel âdetlerinden biri de iftariyeliktir. Lâkin günümüzde adı bile unutulmaya yüz tutmuştur bu âdetin.

İftardan ve akşam namazından önce yenen kısa süreli oruç açma faslına iftâriye denirdi. İftariyede hurma ve zemzemden başka, çörek, hoşaf, komposto ve reçel gibi hafif şeyler olurdu.

Akşam ezanı okununca iftariye ile oruç açılır, akabinde akşam namazı kılınır daha sonra yemek faslı başlardı. Böylelikle akşama kadar boş duran mide birden tıka basa doldurulmamış olurdu. Ve bir de eğer akşam namazı önce kılınırsa sabırsızlanıp alelacele kılınabilirdi. Eğer yemek önce yenirse de akşam namazı için ağırlık oluşturabilirdi. Hem de yemekte namazın vaktinin geçebileceği endişesiyle rahat rahat sohbet edilerek iftar yapılamazdı. İşte bu gibi sebeplerle şanlı ecdadımız iftara bir de iftariye eklemiştir ki namaz gönül huzuruyla kılına. Hem de namaz sonrası teravihe kadar birbiri ardınca sökün etsin birbirinden leziz yemekler, muhabbetli iftar sofralarında.