IMF'nin sözlerine inanmadık !

IMF'nin sözlerine inanmadık !
Babacan: IMF söylediklerine inanmadığımız için anlaşmadık...

Babacan, IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları çerçevesinde düzenlenen, ''Gelişmekte Olan Avrupa ve Asya'da Kriz, Ekonomik Düzelme ve Yapısal Reform'' konulu seminerde moderatör Financial Times'tan Martin Wolf'un IMF ile ilişkilere ilişkin sorularını yanıtladı.

 

Uluslararası finans kurumlarının da son küresel krizden büyük dersler çıkardıklarına dikkati çeken Babacan, bu kurumların geçireceği reformun çok daha büyük etki yaratacağını, daha iyi bir temsil ve daha yüksek bir meşruiyet görüleceğini belirtti.

 

AK Parti'nin iktidara gelmesinden önce Türkiye'nin IMF ile 17 program yaptığını anımsatan Babacan, bu programların başlatıldığını, ancak tamamlanamadığını, kendi iktidarları döneminde ise ilk defa bir programın tamamlandığını anlattı.

 

2005 Mayıs ayında 18., 2008 Mayıs ayında ise 19. stand-by anlaşmasının bitirildiğine değinen Babacan, bu işin sorumluluğunu üstlendiklerini ve her şeyi inandıkları için yaptıklarını, bunu da sahiplendiklerini söyledi.

 

Ali Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''2008 Mayısından bu yana da bir Fon programı uygulamıyoruz. Neden dersek? Bütün görüşmelere rağmen anlaşmaya varamadık. Kendi programımızı açıkladık. Biz, Fon'un önerilerine inanmadığımız için böyle bir anlaşmaya varılamadı. Ondan sonra biz kendi çıkış stratejimizi, kendi orta vadeli programımızı geliştirmeye başladık. Eylül ayında da bunu duyurduk. Bu programı IMF'ye de gönderdik ve dedik ki (bizim programımız budur. Bundan sonraki müzakerelerin temelini bu program oluşturmalı. Lütfen ayrıntılara bakınız. Eğer anlaşabilecek olursak bu program üstünde, ondan sonra 20. stand-by anlaşmasını da imzalayabiliriz.) Bizim son görüşmelerimiz şu anda budur.''

 

Geçtiğimiz 4-5 ayda çok büyük yakınsama gördüklerini, IMF'nin resmi olarak orta vadeli ekonomik programın iyi bir program olduğunu belirttiğini anlatan Babacan, ''Bu program, IMF finansmanı öngörülerek hazırlanmış bir program değil. Kendi kendine idare edebilen, ikam edebilen bir program. Tabii ki IMF finansmanı elde edersek, bu, büyümeyi daha da teşvik edecek ve büyük ihtimalle işsizliği daha hızlı şekilde aşağı çekecektir. Ama hayati önem taşımamaktadır, opsiyonel önem taşımaktadır'' şeklinde konuştu.

 

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, IMF ile görüşmelere IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıların bitiminden sonra devam edeceklerini hatırlattı.

 

IMF programlarının faydalarına ilişkin bir soru üzerine, bunların 2002-2008 arasında Türkiye'nin büyümesine katkıda bulunduğunu vurgulayan Babacan, ''Ama bizim ne yaptığımıza bakacak olursak, bu zaten bizim 2001 parti programımızda yer alanların aynısıydı. Biz kendi ekonomik programımızda da bunları duyurmuştuk. (Bunları bunları uygulayacağız) demiştik ve o programda yazan şeyleri zaten yaptık. Stand-by anlaşmasından dolayı bunu yapmadık. Taahhüt ettiklerimizle yaptıklarımız arasında tam bir örtüşme olduğunu görebilirsiniz'' diye konuştu.