"Irak Ziyaretinin İptalinin Başika İle Alakası Yoktur”

"Irak Ziyaretinin İptalinin Başika İle Alakası Yoktur”
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Başbakan Binali Yıldırım'ın Irak'a yapacağı ziyaretin ertelenmesinin Başika ile ilgili olmadığını...

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Başbakan Binali Yıldırım'ın Irak'a yapacağı ziyaretin ertelenmesinin Başika ile ilgili olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Sayın Başbakanımızın Irak'a yapacağı ziyaretin iptalinin Başika ile alakası yoktur. Bu ziyaret iptal edilmemiştir, ertelenmiştir, ileriki tarihte yapılacaktır" dedi.

MGK'da alınan tavsiye kararı doğrultusunda Habur Sınır Kapısı'nın Irak Hükümeti'ne devri konusunda çalışma başlatılması konusunda Bakanlar Kurulunun karar aldığını kaydeden Bozdağ, "Çalışmalar bittikten sonra kapı tamamen Irak Hükümeti'nin kontrolüne geçmiş olacaktır. Orada Türkiye'nin muhatabı Irak Hükümeti olacaktır. Başbakanımızın Irak ziyareti söz konusuydu, bu ziyaret gerçekleşmedi, ancak önümüzdeki günlerde bu ziyaretin gerçekleşme ihtimali var. Şuanda kesinleşen bir gelme ve gitme yok. Görüşmeler devam ediyor. Bundan sonra gelmeler ve gitmeler olacaktır" diye konuştu.

"BAŞBAKANIMIZIN IRAK'A YAPACAĞI ZİYARETİN İPTALİNİN BAŞİKA İLE ALAKASI YOKTUR"

Başbakan Yıldırım'ın Irak ziyaretini iptal etmesinin sebebinin Başika krizi nedeniyle olduğu yönündeki iddialara cevap veren Bozdağ, "Başika'da Türk askerinin varlık nedeni Irak'ın toprak bütünlüğünü ya da siyasal bütünlüğünü tehdit etmek değil, Türk askeri orada işgal maksadıyla bulunmuyor. Tamamen Suriye'de yapılan terörle mücadele kapsamında Türk askeri Başika'da bulunmaktadır. DEAŞ ile mücadele edenlere eğitim faaliyeti verilmektedir. Irak Hükümeti'nin Başika üzerinde bir rahatsızlığı olduğunu biliyoruz, bunu hükümetimize de ilettiler. Zaman zaman görüşmelerde bu konu dile geliyor. Ama biz de Türkiye olarak bütün iyi niyetimizi ve buradaki hedefimizi ortaya koyuyor ve burada Irak'ın aleyhine Türk askeri bulunmadığını her defasında belirttik. Sayın Başbakanımızın Irak'a yapacağı ziyaretin iptalinin Başika ile alakası yoktur. Bu ziyaret iptal edilmemiştir, ertelenmiştir, ileriki tarihte yapılacaktır" açıklamasında bulundu.

"PEŞMERGE'NİN PKK TERÖRİSTLERİNE ALAN AÇTIĞINA DAİR HABERLER TÜRKİYE'Yİ RAHATSIZ ETMİŞTİR"

Irak Hükümeti tarafından Kerkük'e yapılan operasyona ilişkin açıklamada bulunan Bozdağ, "Kerkük kadim bir Türkmen kenti. Irak ve Türkiye, Kerkük'ün statüsünün korunması konusunda bugüne kadar işbirliği içinde oldu. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi yaptığı gayrimeşru referandumdan sonra bölgede büyük gerginlikler ortaya çıktı. Türkiye referandumun yapılmaması konusunda defalarca uyardı. Bu uyarılara kulak tıkayan IKBY referandumu gerçekleştirdi. Bunun bir sonucu olacaktı ve sonuçlar ağır ağır kendisini göstermeye başladı. Hem Türkiye, hem Irak hem de İran bir koordinasyon içinde bölgeye dönük adımları atmaya başladılar. Türkiye daha önceden sınırda bir tatbikat başlattı, bu tatbikat devam ediyor, Irak askerleri de bu tatbikata iştirak ediyorlar. Daha önce Erbil ve Süleymaniye'ye uçuşlar durdurulmuştu, Türksat'ta Kuzey Irak bölgesine yönelik yayın yapan televizyon kanalları uydudan çıkartılmış, Türk askerinin Peşmerge'ye verdiği eğitim ve destekler durdurulmuştu. Türkiye'nin muhatabının Irak Hükümeti olduğu defalarca açıklandı. Bugün alınan kararla Türk hava sahası Kuzey Irak'a yapılacak tüm uçuşlara kapatıldı. Bundan sonra Türk hava sahasını kullanarak herhangi bir uçak IKBY'nin bulunduğu yerdeki havaalanlarına iniş ve kalkış yapamayacak. Aynı kararı diğer ülkeler de daha önce aldılar. Habur Sınır Kapısı'nın devri konusundaki karar son derece önemlidir. Irak Hükümeti'nin Irak Anayasası'nı korumak, egemenlik haklarını Irak'ın her yerinde tesis etmek maksadıyla attığı adımı Türkiye olarak olumlu karşılıyoruz. Peşmerge'nin PKK teröristlerine alan açtığına dair haberler Türkiye'yi rahatsız etmiştir. Bölgede PKK teröristlerinin barındırılmaması ve bu yönde adımlar atılmasını son derece önemsiyoruz. Türkiye Irak'ın egemenlik haklarının korunmasına, siyasi birliğine, toprak bütünlüğüne büyük önem vermektedir. Irak Hükümetinin Kerkük'e dönük attığı adım esasında geç kalan bir adımdır. Orada Irak'ın toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına, siyasi birliğine ve anayasasına karşı bir saldırı vardır. Bu adım atılırken bölgenin tarihten gelen demografik yapısının bundan sonra korunması ve yeniden tesisinin son derece önemli olduğunu bir kez daha ifade ediyorum. Türkiye, Kerkük'te olan biten hadiseleri muhatapları ile görüşerek yakından takip etmektedir. Milletimiz müsterih olsun, Türkiye'nin gözü, kulağı, eli oradadır" şeklinde konuştu.

"ANKARA'NIN WASHİNGTON'U DOĞRU BİLGİLENDİRMEDİĞİ, EKSİK VE YANLIŞ BİLGİLENDİRDİĞİ KANAATİ BİZDE VAR"

Türkiye ile ABD arasında yaşanan vize krizinin çözümü için ABD'den gelen heyetin Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları yetkilileri ile görüşeceğini belirten Bozdağ, "Türkiye-Amerika ilişkileri çok güçlü sınamalardan geçti, hiçbir dönemde vize krizi gibi bir hadise ile karşı karşıya gelinmedi. ABD bugünkünden daha çetrefilli sorunların olduğu dönemde dahi vizeyi askıya almak gibi bir uygulamayı tercih etmedi. Son dönemlerde böyle bir karar çıktı. Ankara'nın Washington'u doğru bilgilendirmediği, eksik ve yanlış bilgilendirdiği gibi bir kanaat bizde var. Doğru bilgilendirmiş olsalardı belki böyle bir karar almazlardı. Dışişleri Bakanımızın ABD Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmenin ardından bu konunun görüşmeler yoluyla çözülmesi kararlaştırıldı. ABD'den gelen heyet yarın Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanlıklarının müsteşar yardımcıları ile bir araya gelip değerlendirme yapacaklar. Ben bu vize krizinin uzun sürmemesinin her iki ülkenin de yararına olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı.

İLKER BAŞBUĞ'UN YENİDEN YARGILANMASI

İlker Başbuğ'un yeniden yargılanması konusunun Bakanlar Kurulunun gündeminde olmadığını belirten Bozdağ, "Bugün Bakanlar Kurulunun gündeminde böyle bir konu yoktu. Zaten Bakanlar Kurulunda konuşulacak bir konu değil, bu adli süreçlerle ilgili bir konu. Başbakanımızın değerlendirmesi üzerine vereceği karara göre şekil alacaktır. Başbakanlığa bu konuda yapılmış bir tebligat yok. Bu konuda mahkemenin kararı Başbakanlığa iletildikten sonra Başbakanımız bu kararı değerlendirecek ve karar verecek" dedi.

"SEÇİM SİSTEMİNE DAİR BİR DEĞİŞİKLİK BİLDİĞİM KADARIYLA GÜNDEME YOK"

Seçim sisteminin değişmesine yönelik bir çalışma olup olmadığının sorulması üzerine Bozdağ, "16 Nisan referandumu sonrası Türkiye'de hükümet sistemi değişmiştir. Sistemin değişmesi ile beraber pek çok yasada uyum değişikliği zarureti ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun, Milletvekili Seçimi Kanunu, Mahalli İdareler Seçimi Kanunu, Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu ile Siyasi Partiler Kanunu'nda uyum değişikliği yapma zarureti ortaya çıkmıştır. Adalet Bakanlığı bu konuda komisyonlar oluşturdu ve çalışma yürütüyor. Sayın Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın talimatı ile partide uyum yasalarını çalışmak üzere bir komisyon oluşturuldu. Haber seçim yasalarında uyum değişiklikleri üzerine komisyon kurulduğuna dair ise doğrudur. Ancak seçim sistemine dair bir değişiklik bildiğim kadarıyla gündeme yok. Onlar uyum eksenli bir çalışma yapacaklar. Ayrıca seçim güvenliğine ilişkin belki bazı değişiklikler yapılabilir. Seçim sisteminin değişmesine dair bir çalışmanın olmadığını biliyorum" diye konuştu.

BOZDAĞ'DAN BAKAN KAYA'NIN EŞİNE YÖNELİK ELEŞTİRİLERE CEVAP

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın ailesine yönelik bir televizyon kanalında yapılan ithamları değerlendiren Bekir Bozdağ, "Bu çok açık bir itibar suikastıdır, hukuksuzluktur, iftiradır ve ahlaksızlıktır" dedi. Bozdağ, yapılan suçlamalara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya hakkında bir televizyon kanalında gazetecilik, televizyonculuk meslek etik ve ahlak ilkeleri ile bağdaşmayan büyük bir iftirada bulunuldu. Bu iftirayı yapanları ve bu iftiranın dillendirilmesine zemin hazırlayanları şiddet ve nefretle kınıyorum. Bu çok açık bir itibar suikastıdır, hukuksuzluktur, iftiradır ve ahlaksızlıktır. FETÖ ile en etkin mücadele eden Cumhuriyet döneminin tek hükümeti AK Parti hükümetleridir. Bundan önceki dönemlerde FETÖ terör örgütü ile mücadele etmiş tek bir Cumhuriyet hükümeti var mı? Yok. İlk defa bu terör örgütü ile mücadele eden ve mücadelesini ülkenin bekası için önemseyen hükümet AK Parti hükümetidir. Başka bir zamanda mücadele vardı da biz mi görmedik. Birilerinin bunu açıklaması lazım. Dershaneleri kim kapattı, FETÖ'ye darbeleri kim vurdu, örgütün darmadağın olmasını hangi hükümet sağladı? CHP mi sağladı yoksa başka bir hükümet mi sağladı? Herkesin çok net ve samimi olması lazım. AK Parti hükümetlerini FETÖ'ye karşı yaptığı etkin mücadele nedeniyle birileri suçlamaya kalkıyorsa bu FETÖ terör örgütünün ağzıdır. Bu mücadeleyi sulandırmak için yapılan iftiraların bir parçasıdır. Televizyon kanalı ve bu kanalda sunuculuk yapanlar bilerek veya bilmeyerek bu örgütün propagandasına kendilerini alet ettirmektedirler. Saygın insanlara haksız bir şekilde saldırmak büyük bir ahlaksızlıktır. Bu ahlaksızlığı, hukuksuzluğu yapanları, bu itibar suikastını yapan cellatları bir kez daha kınıyorum. Sayın Bakanımız bu iftirayı yapanlarla ilgili hukuk önünde hesaplaşacağını ifade etti. Avukatları Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Fatma Betül Sayan Kaya, FETÖ ile mücadele konusunda her zaman dirayeti ile temayüz etmiş birisidir, boşanma söz konusu değildir, eşi ile ilgili söylenenler de birer iftiradır. Bu iftirayı dillendirenler büyük bir suç işlemişlerdir ve vebal altındadırlar."

(Derya Yetim /İHA)

Kaynak:IHA