İşçi Çocuğu Uğur Tütüneker

İşçi Çocuğu Uğur Tütüneker
Elazığspor maçı sonrası görevinden ayrılan teknik direktör Uğur Tütüneker`le çok özel röportaj.

Mehmet Tütüneker’in iki evladından biri. Babası Bursaspor’un ilk yıllarda yeşil-beyazlı takımda futbol oynamış. Daha sonra Almanya’ya göç etmişler, baba Mehmet, gurbette Alman kaset fabrikası Agfa’da işçi olarak çalışmış. Kimden mi bahsediyorum? Tabi ki yeşil-mavili takımın başına sıkıntılı bir dönemde gelen ve o ateşten gömleği giydikten sonra takımını ligde bırakma başarısını gösteren ve görevinden Elazığsspor maçı sonrası ayrılan teknik direktör Uğur Tütüneker’den..

Bir işçi evladı olarak SOMA’da meydana gelen kazada Uğur hoca derin üzüntü duydu. Söyleşinin başında maden kazasında vefat eden işçiler için söyledikleri cümleleri kurarken boğazı düğüm, düğüm oldu. Gözyaşları nemlendi.. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, geride kalan ailelerine sabır diledi…

Ben Uğur hoca ile bu söyleşiyi görevi bırakmasından bir gün önce  yaptım. Cuma namazından yaklaşık bir saat önce kulüp tesislerinde tam söylediği dakikada beni karşıladı. Kendisini bir nescafe, bana ; ne içersin sorduğunda ?, bende ona çay diyerek söyleşiye başladık.

Hocanın ilk sözü hakkını helal et demesi oldu. Anlaşılan o ki kapısının arkasında ki bavulu hazırdı..

Kim ne derse , dersin.. Uğur hoca bu sezona damgasını vuran teknik direktörlerin başında gelir. Bir takım düşünün 14. Sırada. O takımı önce play- off’a daha sonra süper lige çıkardı. Ligin ilk haftasında şampiyon Fenerbahçe takımına iki gol avans verdi, sonra üçte biter dedi!.. Sonrası malum, Konya’dan ayrıldı ve yeni takımı Ç.Rizespor..

Geldiğinde “Burun kıvıranlar” oldu. O hiç birine aldırış yapmadı.. Bana sorarsanız teknik bazda en önemlisi; Kim formda ise ona görev verdi.. İsime bakmadı, en önemlisi hiçbir sakatlığın arkasına sığınmadı. Bir çok kırılma maçından alnının akı ile çıkmasını bildi. Hoca’nın en unutamadığı maç ise Antalya’da oynadığı Antalyaspor karşılaşması. O maçın anlamı büyüktü dedi. Futbolcuların hiç birini ayırt etmedi, hepsinden Allah razı olsun dedi. Bir teşekkürde Başkan Metin bey’e ve yönetim kuruluna gönderdi. Rize tesisleri mükemmel ibaresini kullandı. Personel’ den, şoförüne , güvenlikçiden, malzemecisine ayrı ayrı teşekkür etti.

selim-denizalp-ugur-tutuneker.jpg

11 yaşında kuzeni ile Bayern Münih’in altyapısında şöyle bir uğruyayım demişler. Gidiş o gidiş.. Alman devi Bayern Münih’ ta 10 yılını geçirmiş. Sonrası herkesin malumu İstanbul’da G.Saray takımı. Sarı – kırmızılı forma altında bir çok başarıya imza attı. Orta kuşak ve üstü Uğur Tütüneker’i iyi hatırlar. Hoca’ya soruyorum; Senin sitiline benzeyen Rizespor’da bir oyunca var mı ? Hoca; kafasını iki yana sallıyor “ yok diyor” ;” Benim oyun sitilim değişikti, bana benzeyen bir oyuncu yok. Belki Ümit Korkmaz biraz diyor”..

 “Rizespor İyi Gitseydi Zaten Bize Teklif Gelmezdi!”

“ Ben çok zor takımlar aldım geçmişte. İyi giden bir takım olsaydı, bize ihtiyaç olmazdı. Kolay olmadı. Bir kere motivasyon olarak kötüydük, önce onu ayağa kaldırdık. Mücadeleyi ön planda tutmamız lazımdı, onu yaptık. Ateşin içindeydik, o ateşten çıkmamız kolay olmadı. Ligde kalmamız çok önemliydi, bu ligde devam etmek çok önemli. Bir kere taraftara, basına teşekkür ederim. Ufak tefek bazı şeyler olur. Yönetime teşekkür ediyorum. Başkanımız ve yöneticilerimiz çok değerli insan. Çok büyük maddi, manevi destek verdiler. Dua eden herkesten Allah razı olsun. Umutsuzluğa hiç kapılmadın, skorlar fena gitmedi. İlk maç dışında, kötü gitmedik. İçerde bizim ayarımızda takımlarla oynamadık. Bize gelen her takım istim üstünde idi. Yenemedik ama, yenilmedik. Bu çok önemli. Puan çok önemli. Bizim ne edip, edip puanlar getirmemiz lazımdı. Mağlubiyet sıkıntıya sokar. Karabük yenilgisi bizi sarstı, arkasından deplasmandan gelen galibiyet bizi tekrar toparladı. Maçların ikinci devrelerinde çok büyük dönüş yaptık. Bir tek Sivas maçının ikinci devresinde iyi değildik. Allah yardım etti. Ben geldiğimde Engin, Lualua sakattı. Bir tek Liban Abdi darbeye bağlı sakatlanmıştı. İkinci devre antrenman iyi yapamayanlar sakatlandı diyebilirim. Bir çok futbolcumu koruyarak oynattım. Lua, çok önemli bir futbolcu. Lua, 25 yaşında olsa Avrupa’da olur. Bizim takıma moral ve motivasyon olarak büyük destek verdi. Bu futbolcumla zaman zaman tartışsak ta ( Bunlar futbolda doğaldır, büyütmemek lazım ) bize oynadığı maçlarda büyük güç verdi diyebilirim”

“Çocuklar Duymasın Hastasıyım”

“ İnancımdan dolayı ibadetimi yerine getiren bir insanım. Allah’ın farzlarını yerine getirmeye çalışan biriyim. Mütevazı bir hayatım vardır. Diziler içinde en fazla çocuklar duymasın dizisini severek takip ederim. Halkın içinde olmayı seviyorum. Uğur Tütüneker şöyle, böyle denilmesini istemem. Ben işime konsantre olmak isterim. İki oğlum var biri 7 yaşında Enes Emre, büyüğü 19 yaşında Burak. Burak 1.90 boyunda. Okulda Amerikan futbolu rugby oynuyor”

Hocalık dipsiz bir kuyu, G.Saray’a hazır değilim..

“Olduğum yerde başarılı olmam lazım. Başarı gelirse arkası gelir. Ben şuanda G.Saray’ı çalıştıracak seviyeye gelmedim. İşimi devam ettirmek zorundayım. Hocalık dipsiz bir kuyu. Daha çok tecrübe kazanmam gerek diye düşünüyorum. Benim hedefim şuanda bulunduğum takımı başarıya taşımak. Ben şimdi size desem G.Saray takımını çalıştırmak hayalim, gerçekçi olmaz”

Keşke Yapmasaydım!..

Ç.Rizespor’da pişman olduğu olayın Karabükspor maçında tribünlere kendisine sarf edilen birkaç kötü sözden dolayı geri dönerek fevri bir çıkış yapmak olduğunu belirten Tütüneker, bu olaydan dolayı hatalı olduğunu söyleyerek “Keşke yapmasaydım” dedi.

Bir Sezonda İki Mutluluk Yaşadı..

Konyaspor ile şampiyonluk sevinci yaşayan, Rizespor ile kümede kalma başarısını gösteren Uğur Tütüneker, bu iki olay arasında fark olduğunu birinde sevincin muhteşem bir törene dönüştüğünü, Rizespor’da kümede kalmaları sevincini ise içlerinde fazla büyütmeden kutladıklarını belirtti.

Dünya Kupasında Favorileri

Ç.Rizespor eski teknik direktörü Uğur Tütüneker, son olarak önümüzdeki ay Brezilyada başlayacak olan Dünya kupası finallerinde favori takım olarak ev sahibi Brezilya, Arjantin, İspanya ve Almanya’yı gördüğünü söyledi.

Söyleşi: Selim Denizalp