İşkur İl Müdürleri Toplandı

İşkur İl Müdürleri Toplandı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, İŞKUR il müdürlerine, ''Ahşap boyama, ebru, kanaviçe kurslarını bırakın belediyeler yapsın. Vatandaşa, sanayi, tarım işletmelerine gittiğinde avantaj sağlayacak kabiliyet kazandırın'' diye seslendi.

Bakan Dinçer, İŞKUR il müdürleriyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezinde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, vatandaşın ihtiyaçlarını karşılamanın her şeyden önce geldiğini söyledi.

Kurumun görev alanına giren konularda bundan sonra nasıl hareket edileceğine ilişkin 11 maddelik bir genelge hazırladıklarını bildiren Dinçer, herkese eşit ve adil davranılacağını vurguladı.

Hizmetlerin vatandaşlara en yakın noktadan sunulacağını ifade eden Dinçer, her ilde tüm personelin bütün işlemleri bilmek ve yapmak zorunda olduğunu dile getirdi. Dinçer, ''Kimse bu benim görevim değil diye yapmamazlık etmeyecek. İşleri birleştirip, bütün işlerin bir memur tarafından yapılabilmesini sağlayacağız. Her işlemi ayrı memurların yapması uygulamasını terk ediyoruz. Vatandaş, her memurdan tüm hizmetleri alabilecek. İllerinizde personelinizi bu yönde eğitin'' diye konuştu. 

 İl ziyaretlerinde kendisine sunulan rakamlara bakıldığında ''İŞKUR'un ülkeyi uçurduğu'' sonucuna varılması gerektiğini, ancak kamuoyunda buna paralel bir yaklaşım olmadığını belirten Dinçer, il müdürlerinden belirli bilgileri içeren standart brifingler istedi. 
    
''KAPICI DAHİ BİLMELİDİR''
     
Ömer Dinçer, il ziyaretlerinde karşılaştığı durumlara ilişkin bilgiler verirken, şunları kaydetti:

''(Sizin ilinizde işsizlik oranı kaç diyorum) herkes ayrı bir oran söylüyor. İŞKUR yöneticisi olup ilindeki işsizlik oranını bilmeyen il müdürü olabilir mi? Ben maalesef gördüm. O ille ilgili işsizlik oranını bilmeyen bir il müdürü, benim hiç hoş göreceğim bir arkadaş değildir, bunu bilginize söylüyorum. 

 Bir il müdürü, İŞKUR'da çalışan kapıcı dahi, o ilin işsizlikle ilgili sorunlarını bilmelidir. Vardığım zaman herkes ildeki işsizlik oranını, iş gücüne katılma miktarı ve oranını, kırsal ve kentsel alandaki işsizlik oranlarını, kadın ve genç işsizlik oranlarını bilmek zorundadır. Orada işsizliğin sebepleri hakkında bilgi sahibi olmak zorundadır.

O kentin işsizliğini önlemek için ihtiyaç duyduğu mesleklerin neler olduğunu, bunların eğitiminin kimler tarafından yapılacağını bilmek zorundadır. Müdürün yanında her memur bunları bilmek zorundadır. Eğer elemanlarınız bunları bilmiyorsa aslında iyi hizmet ürettiğinizi bana söylemeyin lütfen. O zaman hızla personelimizi eğitmek ve gelen insanlara danışmanlık hizmeti sunmak, cevap üretmek zorundayız.''

Dinçer, hesap yapıldığında günde 1 kişiye mesleki danışmanlık yapıldığının ortaya çıktığına dikkati çekerek, ''Günde 1 kişiyle danışmanlık yaptık diye övüneceğiz. Bu aklınıza hayalinize geliyor mu sizin, hiç böyle bir hesap yaptınız mı siz? 90 kişi eğittik diye gittiğim illerde seviniyor arkadaşlar. 25 kişi çalıştırıp yılda 3 tane kurs düzenleyip 90 kişiyi eğiteceğiz ve sonra övüneceğiz. Bu ülkede işsizlik ve mesleksizlik var diye bize sorulduğunda da cevap vereceğiz. Bu size hiç makul geliyor mu, ama bu biziz. Her il müdürünün kendi ilinin işsizliğini çözecek bir misyon üstlenmesi gerek'' dedi. 
    
''HERKES İŞİNİ GÜNLÜK ÇÖZECEK''- 
    
Ömer Dinçer, bakan olarak masasında bir günden fazla dosya tutmadığını, evrakları aynı gün imzaladığını ifade ederek, ''Eğer sizin masanızda bir günden fazla evrak bekliyorsa ve bunu fark edersem bilin ki bunun ihmal sebebi olduğuna dair yargım artar. Onun için herkes işini günlük çözecek ve sorunları asla tehir etmeyecek'' diye konuştu.

Dinçer, ayrıca yapılamayan işlerin gerekçesinin yazılı olarak başvuru sahibine bildirileceğini, vatandaştan gereksiz hiçbir belge istenmeyeceğini, elektronik ortamdan başvuruların artırılacağını, telefon çağrılarına ilk üç çalışta cevap verileceğini, elektronik postaların 72 saat içinde yanıtlanacağını, hizmet birimlerinin koşullarının iyileştirileceğini, hizmetlerin açık büro ortamında sunulacağını kaydetti.

Hizmet birimlerinin koşullarının iyileştirilmesine yönelik inisiyatif kullanılmasını isteyen Dinçer, ''Çalışılan yer kalitenin göstergesidir. Bir çiçek de mi koyamıyorsunuz, mobilyanın ayağına bir çivi de mi çakamıyorsunuz. Hiçbir şey yapamıyorsanız, ne olur boya alın ve el birliğiyle kurumunuzu boyayın. Marangozlar Odasına gitseniz size destek verir'' dedi. 

İŞKUR'un düzenlediği kurslarla işsizlere, mesleği olmayanlara birer ''altın bilezik'' vermesi gerektiğini belirten Dinçer, ''Ahşap boyama, ebru, kanaviçe kurslarını bırakın belediyeler yapsın. Vatandaşa, sanayi, tarım işletmelerine gittiğinde avantaj sağlayacak kabiliyet kazandırın'' diye konuştu

 -''REFERANSLARINIZ SİZİ KURTARAMAZ''- 

Dinçer, il müdürlerinin hangi partiden, mezhepten, etnik kökenden olduğunun kendisini ilgilendirmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Başarılı olanlara kapımız, kucağımız açık. Suistimal eden, performansı düşük, ayrım yapan herkes bilsin ki bunun bedelini kendisi ödeyecek. Bana çok şikayet geliyor. İllerden gelen şikayetleri biriktiriyorum. Referanslar bazı kişileri tanımamız sağlar ama referanslarınız sizi kurtaramaz. Referanslar önemlidir ama o işte kalmanız için yeterli değildir. Objektif bir sistem kurarak yıl sonunda buna uygun değerlendirme yapacağız.''