İYİ Parti Trabzon Milletvekili Örs, Rize'nin Deprem Riski Hakkında Araştırma Önergesi Verdi

İYİ Parti Trabzon Milletvekili Örs, Rize'nin Deprem Riski Hakkında Araştırma Önergesi Verdi
İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs, Rize'nin deprem riski hakkında TBMM’ye araştırma önergesi verdi.

İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs, Rize'nin deprem riski hakkında meclis araştırması açılması için TBMM’ye araştırma önergesi verdi.

Önergesinde özellikle sahil dolgu alanının taşıdığı risklere değinen Örs, aynı riski deniz dolgusu yapımı devam eden Rize- Artvin Havaalanının da taşıdığını kaydetti.

İŞTE ÖRS’ÜN TBMM’YE VERDİĞİ O ÖNERGE

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Rize şehir merkezi büyük ölçüde 1960’lı yılların ortalarında başlatılan deniz dolgusu çalışmalarıyla kazanılan alan üzerine kurulu bir ilimizdir. Dağ ve deniz arasına sıkışmış Rize il merkez için zamanında çok akılcı ve gerçekçi gibi görülen bu durum, bugün büyük bir risk oluşturmaktadır. Uzmanlarca deniz dolgusunda deniz kumu kullanılarak ve basit mühendislik kurallarına bile uyulmadan yapılan bu alandaki binaların temellerinde korozyon dolayısıyla büyük ölçüde bozulmalar olduğu ve Rize şehir merkezi için büyük bir risk oluştuğu iddia edilmektedir. Bu iddiaların araştırılması, oluşan sorunların çözümüne ilişkin tedbirin alınması maksadıyla Anayasa’nın 98. İçtüzüğün 104. Ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.

GEREKÇE

1996 yılında yayınlanan resmi Türkiye Deprem Tehlike Haritası Doğu Karadeniz’in aktif faylarını dikkate almamış, bu nedenle de bölgenin gerçek deprem potansiyeli belirlenememiştir.

Ancak 2012 yılında, Karadeniz’de, Batum açıklarında, oluşan 5,7 büyüklüğündeki depremin artçıları Rize ilimizi tehdit ettiğinden 2018 yılında yenilenen ve revize edilen Türkiye Deprem Tehlikesi Haritasında Rize’nin deprem riski 3 kat artırılmıştır.

22 yıl gecikmeyle yenilenen ve revize edilen Türkiye Deprem Tehlike Haritası maalesef Rize’de deprem güvencesi yetersiz yapı stoklarının ve deniz dolgu alanlarının varlığını ortaya koymuştur. 2018 tarih ve 30364 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete' de yayınlanan ve 01 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girecek olan Türkiye'nin yeni Deprem Tehlike Haritasına göre, Rize ilinin deprem tehlikesi artmıştır.

Çevresindeki fayların üreteceği depremlerinden etkilenme ihtimali yüksek olan Rize İlinde özellikle 1960'lı yılların ortalarında başlayan yaklaşık 350.000 metre karelik bir alanın doldurulmasıyla oluşturulmuş yerleşim alanındaki binalar ve insanlar en fazla etkilenme ve hasar görme riskine sahip olduğu ise tartışılmaz bir gerçektir. Bu dolgu alanı eski teknoloji ve yeterli mühendislik hizmeti almadan tamamen hafriyat döküm alanı kapsamında oluşturulmuş bir sahadır. O günün şartlarında yapılan dolgu çalışmalarında iri bloklu kayalar arasına kum, balcık, kil ve hafriyat malzemeleri kullanılmıştır. İlk yıllarda bu dolgu alanları üzerinde yapılan binalar 3 katlı iken, kontrolsüz şekilde yapılan emsal artırımları ile günümüzde çok yüksek katlı (günümüzde 10'kattan daha fazla binalar mevcuttur) binalar inşa edilmiş ve bu dolgu alanındaki binalarda yaşayan insan nüfusu yaklaşık 75'ine ulaşmıştır. Bununla birlikte, Rize ilinin hemen hemen tüm kamu kurum ve kuruluşları, ticaret, spor ve sağlık alanları da bu dolgu alan üzerinde inşa edilmiştir. Dolgu doğal bir zemin olmadığından stabilizasyonu zayıftır ve üzerine yapılan inşaatların (bina, yol, köprü ve diğer donatılar) uzun ömürlü olması açısından emniyetli değildir. Çünkü Dolgu alanlar doğal zeminler değildir. Bu nedenle Rize İlinin bu dolgu alanında uzmanlarca tespit edilen ve artık gün yüzüne çıkan sorunlar aşağıda sıralanmıştır,

Dolgu alanı oluşturulduktan sonraki zamanlarda, özellikle üzerinde yapılan üst yapı inşaatlarının önemli bir kısmının temelleri deniz suyunun etkisi ile korozyona uğramış ve bu durum halen daha bu devam etmektedir.

Binaların temelleri ve kolonları hem deniz suyu hem de aşırı yağmurlar nedeniyle yüzey sularının etkisiyle zayıflamaya başlamıştır ve hatta çürümeye başlamıştır,

Dolgu zeminlerin emniyetli taşıma güçleri, yani dolgu üzerine yapılacak inşaatları emniyetli olarak taşıma kapasiteleri, zayıftır ve bu Rize İlinin dolgu alanında yeraltı ve yerüstü su etkisiyle daha da zayıflamıştır,

Yukarıdaki sıralananlara göre, tüm binaların zarar görebilirlikleri artmış olduğundan, Rize ili dolgu alanı üzerindeki binaların çökme, yan yatma ve yıkılma gibi riskleri de artmıştır.

Depremden en fazla etkilenecek ve zarar görecek alanlar, Rize'nin dolgu alanları olacaktır. Öyle ki, deprem sonrası hasarların en önemli nedenlerinden ve bir dinamik yerel zemin davranışı olan sıvılaşma olayı, üst yapılarda çökme, batma, devrilme gibi hasarlara neden olacaktır.

Sadece üst yapı inşaatları değil, aynı zamanda altyapı inşaatları da (kanalizasyon, su isale, doğal gaz, elektrik, telefon vb. boru ve kablo hatları) önemli risk altındadır.

Deniz tarafında ters fay sisteminde meydana gelebilecek manyitüdü 5'den büyük bir depremin oluşturması muhtemel Tsunami etkisi, Rize İlinin dolgu alanı için önemli bir tehlike arz etmektedir.

Dolgu alanlarında yapılacak inşaatların zemin iyileştirme çalışmalarından dolayı maliyetler (para, işgücü ve zaman) oldukça fazla artacaktır.

Var olan dolgu alanı için belirtilen bu olumsuzluklar, ilerleyen zamanda daha da artacaktır ve özellikle deniz alanı için de gerçekleştirilen yeni projelerde aynı riskleri (Artvin-Rize havaalanı) taşıyacaktır.

Yukarıda sıralanan sorunların çözümlenmesi, bölgede zemin etüt raporlarının yönetmeliklerde belirlenen standartlara uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesi, yerleşime uygun yer seçimlerinin bilimsel normlara dayalı olarak yapılmasının sağlanması, dolgu alanları gibi belirlenen tehlikeli alanların imara açılmaması, imar planlarına altlık teşkil edecek jeolojik-jeofizik-jeoteknik etütler yapılmadan ve yerleşime uygunluk durumları belirlenmeden yeni yerleşim yerleri oluşturulmaması, dolgu alanı üzerinde kurulu mevcut binalarda ciddi riskler olduğu iddialarının araştırılması, gerekirse bölge için ivedi bir şekilde kentsel dönüşüm programının başlatılması maksadıyla ilgili önlem ve çalışmaların yapılması büyük önem arz etmektedir.