Karayalçın: Kürt Sorunu Türkiye'nin Sorunudur

Karayalçın: Kürt Sorunu Türkiye'nin Sorunudur
Eski Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın Rize’de yaptığı açıklamada Kürt Sorunu'nun bir kardeşlik meselesi olduğunu belirterek "Bu hepimizin sorunu. Bu topraklarda yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yurttaşı olan tüm insanların sorunu” dedi.

Eski Başbakan Yardımcısı ve Karadeniz’in Özelliklerini Koruma Derneği (KÖK) Başkanı Murat Karayalçın Rize’de yaptığı açıklamada, Kürt Sorunu'nun bir kardeşlik meselesi olduğunu belirterek kendisinin bunu Kürt değil Türk sorunu olarak gördüğünü vurguladı.

Eski Başbakan Yardımcısı ve KÖK Başkanı Murat Karayalçın, Rize Basın Merkezi’ni ziyaret ederek KÖK tarafından bu yıl 4.'sü düzenlenecek olan Karadeniz Kalkınma Kurultayı ile ilgili bilgiler verdi. Gündeme ilişkin soruları da yanıtlayan Karayalçın, CHP’nin Kürt Sorunu'nun çözümü için ortak hareket etme çağrısını olumlu bulduğunu belirterek, “Nasıl adlandırılırsa adlandırılsın yaşamakta olduğumuz, 30 yıldır yaşadığımız bu sorunun çözümüne ilişkin olarak kendisini yetili olan addeden insanların, kurulların, siyasi partilerin açıklamaları hep oldu. Kendisini Kürt tarafı olarak görenlerinde açıklamaları önerileri oldu. Kendisini Türk tarafı olarak görenlerinde açıklamaları ve önerileri oldu. Aslında bu hepimizin sorunu. Bu topraklarda yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yurttaşı olan tüm insanların sorunu” dedi.

Karayalçın, sorunu Kürt değil de Türk sorunu olarak adlandırdığını dile getirerek, “Bu sorunun çözümünde herkesin kendi pozisyonunu ortaya koyması doğru bir yaklaşım değil. Diyalog süreci bu şekilde işletilemez. Birbirleri ile ilişkisi bulunmayan, aynı masanın etrafına oturmayan kişilerin, kuruluşların uzaktan sütre gerisinden 'bu sorun çözülürse ancak böyle çözülür' diye açıklama yapması olayı katılaştırmaktadır. Olayı bana göre çıkmaza sokmaktadır. Eğer iki kesimden söz edilecekse Kürt kesimi acaba neleri alsak, neleri talep etsek diyecek. Türk kesimi ise acaba neleri versek, nereye kadar verebiliriz derse bu bir çıkmazdır. Bunun yerine yapılması gereken şudur. Ne veririz ne alırız değil. Nasıl birlikte yaşarız. Birlikte yaşamamızın koşulları nedir. Bunu ortaya koymamız lazım. Bu bir alma verme meselesi değil. Bu bir kardeşlik meselesi. Hatta ben buna Türk sorunu diyorum. Kürt sorunu da demiyorum. Bu hepimizin sorunu. Bu nedenle CHP’nin yalnızca sürece ilişkin öneride bulunmasını çok önemli buluyorum. Yeni Anayasanın hazırlanmasında siyasi partiler bir araya gelebiliyor da bu hepimizi yakan, topraklarımızı yakan, gençlerimizi yakan, aileleri yakan bu sorunun çözümü için siyasi partiler neden bir araya gelmesin. Bunu anlamak mümkün değil” diye konuştu.

Bölgede yapılan HES’lerin kesin olarak önlenmesi gerektiğini de belirten Karayalçın “HES’lerin kesin olarak önlenmesi gerekmektedir. HES’ler ile elde edeceğimiz enerjinin büyüklüğünün HES’leri yaparak kaybedeceğimiz değerlerin büyüklüğü ile karşılaştırılması söz konusu olursa önümüze vahim bir görüntü çıkmaktadır. İdare mahkemesinin ve danıştay’ın bu konudaki kararlarına bir göz atılması durumun vahametini göstermek açısından yeterli olacaktır” şeklinde konuştu.