Korona Virüsü Hamilelik Dönemindeki Anne Adaylarını Psikolojik Olarak Etkiliyor

Korona Virüsü Hamilelik Dönemindeki Anne Adaylarını Psikolojik Olarak Etkiliyor
Toplum genelinde stres ve kaygı oluşturan korona virüsün hamilelik dönemindeki anne adaylarını da psikolojik olarak etkilediğini belirten Op. Dr. Dilek Aydın...

Toplum genelinde stres ve kaygı oluşturan korona virüsün hamilelik dönemindeki anne adaylarını da psikolojik olarak etkilediğini belirten Op. Dr. Dilek Aydın Erdoğan, tüm dünya olarak geçirdiğimiz bu zor günlerde anne adaylarına zorunlu olmadıkça evden çıkmamalarını ve tüm tedbirlere uymalarını istedi.

Özel İmperial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Dilek Aydın Erdoğan, Koronavirüs ile ilgili pek çok bilinmezlik olduğunu, şu ana kadar anneden bebeğe kan yoluyla bulaşma yaşandığına dair net bir bilgi olmadığını söyledi. Dr. Erdoğan "Anne adayları hamilelik sürecinin ilk anlarından itibaren yaşadıkları birtakım hormonal değişikliklere bağlı olarak bağışıklık sistemleri zayıflar ve enfeksiyonlara karşı daha açık oldukları bilinmektedir. Koronavirüsün gebeliği ne şekilde etkilediğine dair elimizde net bir kanıt olmamasıyla birlikte aynı virüs ailesinden gördüğümüz MERS ve SARS salgınlarında gebelerin çok ciddi anlamda etkilendiğini biliyoruz. Bunlarda ölüm oranları yüzde 18 yüzde 25 gibi yüksek vakalarda ölümler görülmüştür. Fakat Covid 19 dediğimiz durumda gebelikte herhangi bir şekilde şuana kadar bir ölüm bildirilmemiştir" dedi.

Hastalığın yüzde 18'inde nefes darlığı şekliyle ortaya çıktığını kaydeden Dr Erdoğan, "Bu hastalık gebelerde yüzde 18'inde nefes darlığı şeklinde ortaya çıkar. Bir kısmında solunum darlığı, bir kısmında da kan değerlerindeki düşüklük şeklinde görülebilmektedir. Gebelerde normalde de burun tıkanıklığı ve öksürük olabileceği için enfekte olmuş bir gebe normal zannedilerek pek çok insana bulaş olabilir" diye konuştu.

Gebelerde tedavideki ilaçlar güvenli midir?

Gebeler için güvenli tedavi ilaçları var olduğunu ve bu ilaçların kullanıldığını belirten Dr. Erdoğan, yine de kullanılmaması gereken ilaçlar olduğuna dikkat çekerek bebeğin bu ilaçlardan çok fazla etkilenmediğini kaydetti.

Bu hastalarda normal doğumun sakıncası bulunmadığını kaydeden Dr. Erdoğan, "Bu hastalarda normal doğumun hiçbir sakıncası yoktur. Ancak anne hayatını riske atacak durumlarla, problem yaşayacak durumda ise sezeryan tercih edilebilir" dedi.

Emzirme yapılır mı?

Emzirmede herhangi bir problem olmadığını ancak annenin mutlaka maske takması gerektiğini ifade eden Dr. Erdoğan, genel önlemlerin gebeler için de geçerli olduğuna dikkati çekerek,"Zorunlu olmadıkça evden çıkılmamalı, kişisel hijyene önem göstermeli ve riskli ortamlardan kaçınmalı. Özellikle kapalı ortamlar ve toplu taşıma araçlarında dikkat edilmeli, eller sık temizlenmeli, zorunlu olmadıkça bu ortamlarda bulunulmamalı, beslenmeye dikkat edilmeli, günlük en az 1,5 lt su içilmeli. Hastalıktan korunmak için bağışıklık sisteminin üst düzeyde tutulması gerekiyor. Gribal hastalığı olanlardan, ateşli ve öksürüklü kişilerden uzak durulmalıdır. Gebeler hava sirkülasyonunun iyi olmadığı kalabalık alanlarda bulunmamaya özen göstermelidir. Ancak bu yerlerden birine girmesi gerekiyorsa, ek koruma için bir yüz maskesi takması gerekir" şeklinde konuştu.

Dr. Erdoğan,anne adaylarının bu süreçte azami hassasiyet göstermeleri gerektiğini hatırlatarak, "anne adaylarının bu süreçte azami hassasiyet göstermeleri gerekmektedir. Stres her alanı olumsuz etkilediği gibi anne adaylarını da olumsuz etkilemektedir. Anne ne kadar huzursuz ve stresli bir hamilelik dönemi geçirirse bebekte bu durumdan etkilenerek hastalıklara daha fazla meyilli hale gelmektedir" dedi.

Dengeli beslenme çok önemli

Evde geçirilen süre zarfında anne adaylarının dengeli bir beslenme düzeni benimsemeleri gerektiğinin altını çizen Dr. Erdoğan şunları söyledi:

"Gebelerimizin kilo kontrolüne ve beslenme alışkanlıklarına dikkat etmeleri gerekmektedir. Gereğinden fazla alınan kilo, gebelik tansiyonu ve gebelik şekeri gibi riskleri beraberinde getirir. Anne adayları dengeli beslenmelerine dikkat etmeli, düzenli uyumalı, hareketsizliğe bağlı oluşabilecek ödemin önüne geçmek amacıyla tuz kısıtlamasına gitmelidir. Ayrıca sıvı alımını artırarak günde 8-10 bardak su içmeye dikkat etmeli, evde kalmayla birlikte azalan hareketi artırmaya yönelik evin içerisinde kısa yürüyüş turları ve hafif egzersizler yapmaya özen göstermelidir."

Kaynak:IHA