Maliyeti düşük başarısı yüksek

Maliyeti düşük başarısı yüksek
Türkiye’de en önemli sorundur, kendi çocuklarına güvenmemek... Bu büyük kulüplerde yaşandığı gibi Anadolu’nun olanakları kısıtlı, ekonomik olarak sorunlar yaşayan kulüpler için de geçerlidir.

Büyük umutlarla başlanan yeni sezonlarda, star teknik adam ve futbolcu transferleriyle birlikte taraftarlarına şampiyonluk sözleri veren yönetimler, sonra yaşanan hayal kırıklıklarıyla birlikte yeni yol haritası belirler.

Milyonlarca lira verdiği teknik adamlardır genellikle başarısızlığın nedeni... Yeni isimler bulunur yola koyulur, ama yine hayal kırıklıkları yaşanır. Bu kulüplerden biri de kuşkusuz Çaykur Rizespor... Eski ismi 1. Lig olan Türkcell Süper Liginde nice başarılı sonuçlara imza atmıştır, sonra asansör takım haline gelmiştir.

Başarıyı yakaladığında kadrosunda çok sayıda Rizeli vardır ama sonra onlar yeterli olmamıştır. Daha büyük hedefler için, yıldız futbolcular, ismi büyük teknik adamlar alınır ama sonuç küme düşmedir.

Geçen Sezon Sıkıntı Oldu
Çaykur Rizespor geçen sezona büyük umutlarla başladı. Takımın başına da Metin Diyadin gibi daha önce iki ayrı takımı Türkcell Süper Ligi yoluna koymuş Metin Diyadin’a teslim etti. Bu isim takımın başında 6 ay kalırken kulübe maliyeti 800 bin lirayı geçti. Önemli amaçlar için çıkılan yolda yaşanan anlaşmazlıklar, Diyadin ile yolların ayrılmasına neden oldu.

Sonra Suat Kaya, takımın başında 3 hafta kalabildi. Bu isme de aylık 60 bin lira verilecekti. Kaya, takımın çok kötü sonuçlar alması nedeniyle, ‘Doku uyuşmazlığı oldu’ diyerek istifa etti. Neyse ki tazminat talebinde bulunmadı. Sonra Raşit Çetiner, yine 60 bin lira maaşla iş başı yaptı. Daha önce hem Ümit Milli takım, hem de Türkcell Süper Ligi tecrübesi vardı. Fakat o da beklentilere yanıt veremedi. Tam 4 ay çalıştı, 240 bin lirayı aldı ve Rize’den ayrılırken, Yeşil-Mavililer, Bank Asya 1. Liginde tam bir hayal kırıklığı döneminden geçmişti ve taraftar adeta isyan noktasına gelmişti.

Sudan Ucuz Teknik Adamlar!
Yani geçen sezonki 3 teknik adamın Çaykur Rizespor’a maliyeti tamı tamına 1 milyon 180 bin liraydı. Ve yeni yönetim, 2009-2010 sezonuna başlarken birçok teknik direktörü gündemine getirdi. Hiçbiri olmadı, şartları uymadı.

Bunun üzerine kendi evlatlarıyla yola çıkma kararı verdiler. Yıllarca Çaykur Rizespor’da oynayan, 1. ligde futbolcu olarak fırtına estirmiş Oktay Çevik ile birlikte yine aynı takımdan yetişmiş, Trabzonspor, Galatasaray ve Fenerbahçe formalarıyla Türkiye’de bir döneme damgasını vurmuş olan Hasan Vezir ikilisine güvenme kararı aldılar. Yıllarca bu takımı çalıştırma hayali kuran Çevik ve Vezir bir arada çalışırken kompleks, kapris yapmadılar. Yönetime her hangi bir dayatmada bulunmadılar.

Oktay Çevik aylık 20 bin lira, Hasan Vezir ise 15 bin liraya ‘evet’ dediler. Zor durumdaki Çaykur Rizespor’a hizmet etmeyi bir vatan borcu gibi düşünerek yola çıktılar, taraftarlara güven vermeye çalıştılar.

Başarı Çevik-Vezir’le Geldi
Zorunlu değişimin nasıl sonuç vereceği merak konusuydu. Çaykur Rizespor transferde de zorluklar yaşadı. Çevik ve Vezir ikilisi, Rize’ye uyum sağlayabilecek, futbola ve başarıya aç oyuncuların yanında tecrübeli isimlerin harmanlanmasını istediler. Bu noktada yapılan transferler ile yola çıkıldı.

Kulübe maliyetleri yıllık 350 bin lirayı ancak bulabilen ve adeta, ‘kelepir’ denilen Oktay Çevik-Hasan Vezir ikilisi zaman zaman zor günler yaşasa da, eleştiri oklarını üzerlerine çekseler de hiçbir yılgınlığa düşmeden yollarına devam ettiler. İki ismin çalıştırdığı Çaykur Rizespor, geçen hafta lider Konyaspor’u 2-1 mağlup edip, puanını 21’e çıkarırken, ikinci sıraya oturdu ve, ‘Şampiyonluk yarışında ben de varım’ dedi. Çaykur Rizespor, iki öz evladına güvenmenin meyvelerini hem kasalarından milyonlarca lira çıkmayarak, hem de şampiyonluk yarışının içinde olarak almış oldu. Darısı, diğer Anadolu kulüplerinin başına...