Mayi'den Çaykur'a Eleştiri

Mayi'den Çaykur'a Eleştiri
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Rize İl Eski Başkanı Zeki Mayi, Çaykur’un uygulamaya başlattığı randevulu çay alım sistemini eleştirdi.

Yazılı açıklama yaparak, randevulu sistemin sakıncalarını anlatan Mayi, yaş çay kotasının, günlük kontenjana bağlı hale getirildiğini belirterek, bu yeni sitemin ciddi sorunlara neden olacak bir yapıda olduğunu kaydetti.

İstanbul’da olmama rağmen, Rizeli çay üreticilerimizden gelen yoğun talepler sonucunda kamuoyunu  bilgilendirme amacıyla bu basın açıklamasını yapıyorum. Özellikle son iki yıldır ehliyet ve liyakat’ın bir tarafa itildiği, bürokratik taassup ve nepotizm anlayışı ile yönetilen ÇAYKUR’un üretici görüş ve tercihlerini dikkate almadan, 2013 yılında uygulamaya koyduğu Randevulu Yaş Çay Alım Sistemi ciddi sorunlara neden olacak bir yapıda düzenlenmiştir.

ÇAYKUR’da görevli bürokratlarla yaptığım sohbetlerde açıkça gördüm ki, randevulu sistemde günlük kontenjan, yıllık kotayı belirleyecektir. 2013 yılı 1.sürgün dönemi için tespit edilen yaş çay kotasının 350 kg/da olduğunu dikkate aldığımızda ; 3000 m2çaylık alana sahip bir üreticimizin randevulu sistem gereğince 0 – 5 dekar aralığına girdiği ve bu nedenle de haftada sadece 1 gün ve kendisine randevu olarak verilen günde, 30x6=180 kg çay satabileceği görülmektedir. Bu üreticimizin 1. Sürgün kotasının toplam 1050 kg olduğunu dikkate aldığımızda haftalık çay satış sistemi ile kotasını 5,8 (6) haftada doldurması gerekecektir. Diğer bir ifadeyle randevulu sistem  hasat süresini de kısaltmadığı gibi, sıcak geçen yaz aylarında yaprağın kartlaşmasına da zemin hazırlamaktadır. Bölgemizde çay tarımının,  küçük aile işletmeciliği şeklinde yürütülmekte olduğunu da dikkate aldığımızda, bu üreticimizin her hangi bir ailevi veya sosyal sorunda (hastalık, ölüm, kaza ve benzeri gibi) haftalık olarak satamayacağı bu 180 kg’lık kontenjanı için ÇAYKUR tarafından kendisine herhangi bir güvence verilmemektedir ! Sürgün sonlarında ise serbest (kontenjansız) çay alımı yapılacağı da ifade edilmemektedir.

Ayrıca bölgemizde ki rakım ve iklim koşullarına bağlı olarak çayın hasat olgunluğuna gelişi yöreden yöreye farklılık arz ettiği bilinmesine rağmen, nasıl bir mantıkla uygulandığı anlaşılamayan 27 Nisanda başlayıp 5 Mayısta biten ve10 günlük periyodu kapsayan bir destekleme programı devreye sokulmuştur. Sahil bölgelerimizdeki çay üreticilerimizin yararlandığı bu desteklemeden, yüksek bölgelerde çay bahçesi olan ve çayı geç hasat olgunluğuna gelen üreticilerimiz yararlanamamıştır. Bunun adı da “adalet” olmuştur !  Üstelik daha hasat olgunluğuna dahi gelmemiş ve kalite maddeleri yeterince oluşmamış körpe sürgünlerin toplanması teşvik edilmiş, bunlardan da üstün kaliteli siyah çay üretileceği iddia edilebilmiştir.

Ayrıca ÇAYKUR tarafından 2000 yılından buyana uygulanmakta olan kota miktarları yıllık bazda incelendiğinde, 2013 yılında ki 350 kg/da kota miktarının da ayrı bir mağduriyet yarattığı görülecektir. Aşağıdaki tabloyu tüm Rizeli üreticilerimizin dikkatlice incelemesini öneririm.

untitled-4.20130506212108.jpg

Bu tablodan da açıkça görüleceği üzere ÇAYKUR tarafından uygulanan kota sisteminde, üreticinin aleyhine önemli bir gerileme ve düşüş mevcuttur. Birde, destekleme adı ile ödenen ve her ne hikmetse 3 yıldır 1 kuruş bile artmayan, sözde bir destekleme vardır. Aşağıdaki tabloda da uygulanan destekleme miktarları incelendiğinde ve yukarıdaki kota değerleri ile de karşılaştırıldığında, ülkemizde ithal ve kaçak çaya pazar açıldığı görülecektir. 

Yıllar

Yaş Çay Taban Fiyatı (Kuruş/Kg)

Destekleme

(Kuruş/Kg)

Taban Fiyat + Destekleme

(Kuruş/Kg)

2006

57

8

65

2007

64

9

73

2008

73,9

10,1

84

2009

79,5

11,5

91

2010

88,5

11,5

100

2011

98,0

12,0

110

2012

110

12,0

122

2013

?

12,0

?

Bu rakamlarda açıkça göstermektedir ki, 2013 yılında çaya ; hem desteklemeden kaynaklanan kaybın hemde kotanın düşürülmesinden kaynaklanan kaybın giderilebilmesi için, son üç yılın ( 2011, 2012 ve 2013) “yeniden değerleme oranları” olan 7,7+10,26 + 7,8 = en az % 25,76 oranında zam yapılmalı ve 2013 yılı çay çay taban fiyatı, 110+28+12 = 150 Kuruş olmalıdır. Ayrıca özel sektörü de kapsayacak şekilde gerekli yasal düzenlemeler yapılarak kamuoyuna açıklanmalıdır. Çünkü her yıl  Bakanlar Kurulu Kararı ile Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren yeniden değerleme oranı tüm resmi işlemlerde uygulanan (vergi ve harç, pasaport, tapu işlemleri vb gibi) özel sektörü de bağlayan resmi bir kamu hizmeti taban fiyatıdır.

Rizeli değerli çay üreticilerimize de özellikle bir konuda görev düşüyor. Bu ve benzeri sorunların tartışılacağı birinci platform ilimize ki STK’lar ve Ziraat Odası’dır. Maalesef tüm STK’lar gibi Rize Ziraat Odası da, üç maymunu oynamaktadır. Çay, Rizelinin istikbalidir ve asla siyasete alet edilemez. Bu nedenle şu anda her hangi bir siyasi kimliğim ve görevim olmamasına rağmen, ilimizde ki tüm siyasi parti temsilcilerinin ve STK’ların sustuğu bu ortamda, bir Rizeli olarak çay üreticilerimizden gelen talep doğrultusunda üzerime düşen kamuoyunu aydınlatma görevimi yerine getirdim.

Rizelinin istikbaline yani çaya sahip çıkma zamanı gelmiş hatta geçmektedir. 2009-2010 yıllarında çay üreticilerimizden aldığımız destekle düzenleyenleri tarafından dahi sahip çıkılamayan, ÇAYKUR ve üreticiler aleyhine bir çok düzenleme ile dolu olan Çay Kanun Taslağını engellediysek bugün ve bundan sonrada her zaman Rizeli hemşehrilerim ve çay üreticilerimizin yanında yer alacağım.