Milli Şef, o skandala ne yapmıştı?

Baykal "kaset komplosu"ndan iktidarı sorumlu tutuyor. Erdoğan ise "İlk andan itibaren görüntülerin yayınının engellenmesi ve bu özel durum üzerinden siyaset yapılmaması için talimat verdim" diyor.

Bu olumlu bir yaklaşım...
Ancak Başbakan burada kesmiyor; devam ediyor:
"İddianın uydurma olmasını temenni ettik. Ama Baykal'ın yalanlamaması üzüntümüzü artırmıştır." Yani?
Başbakan "bu özel durum üzerinden siyaset yapıyor." Bunu seçim meydanlarında da sürdürebilir.
"Hitler bıyıklı Milli Şef"i hatırlatmanın zamanıdır.

* * *

1950'lerin başında kulisler Başbakan Menderes'in opera sanatçısı Ayhan Aydan'la ilişkisine dair söylentilerle çalkalanıyordu. Ancak kimse bu konuda kalem oynatmıyordu.
Yeni Sabah gazetesinin başyazarı, CHP'li Nihat Erim, Ankara büro şefi Kamuran Özbir'e bu ilişkiden söz etti. Aydan'la bir röportaj yapmasını istedi.
Özbir, Aydan'dan randevu aldı; foto muhabiri Hüseyin Ezer'le birlikte sanatçının Sağlık Sokak'taki evine gittiler.
Kapıyı hizmetçi açtı.
"Ayhan Hanım birazdan gelecek. Sizi misafir odasına alayım" dedi.
Odaya girer girmez radyonun üzerinde, gümüş çerçeve içindeki Menderes fotoğrafını gördüler.
Üzerinde elyazısıyla şunlar yazılıydı:
"Ayhan... yine sana... fakat daha derin bağlılıkla... Adnan Menderes..."
Hüseyin Ezer hemen bu fotoğrafı görüntüledi.
Az sonra Ayhan Aydan geldi, röportajı yapıp çıktılar.

* * *

Büroya döndükten 1 saat sonra Emniyet 2. Şube'den sivil polisler Yeni Sabah bürosunu bastı.
Ayhan Hanım'ın evinde çekilen fotoğrafları istediler.
Özbir, "Fotoğraflar Hüseyin Ezer'de" dedi.
Ezer, aynı zamanda Ulus gazetesinin foto muhabiriydi. Fotoğrafları basmak için Ulus'un Rüzgarlı Sokak'taki bürosuna gitmişti.
Polisler hemen oraya yöneldi.
Özbir derhal Ezer'i aradı:
"Geliyorlar, fotoğrafları sakla" dedi.
Polislere başka fotoğraflar verildi; Menderes imzalı fotoğraflar ise anında CHP yönetimine iletildi.
Şimdi ana muhalefetin elinde büyük bir koz vardı.
Seçimde meydanlarda kullanabilecekleri, etkili bir koz...

* * *

Ayhan Aydan endişeyle Başbakan'ı aradı. Olanları anlattı.
Menderes telefonda küplere bindi.
"Ahlaksızlık bu... Özel hayata girmek neymiş göstereceğim onlara..." diye bağırdı.
Ancak ondan önce bunun "ahlaksızlık" olduğunu İsmet İnönü söylemişti bile...
CHP'liler "fotoğrafı seçim kampanyasında kullanma" planını genel başkanlarına anlatınca İsmet Paşa, "Sakın ha!" demiş ve mahremiyete saygısızlık saydığı böyle düzeysiz işlere itibar edilmemesini tembihlemişti.
CHP lideri "Bu bahsi gömün" dedi.
Fotoğrafın haber olması böylece önlendi.

* * *

Menderes'in yasak aşkının manşetlere çıkması ve "Devrik Başvekil"i aşağılamak için kullanılması, 27 Mayısçıların marifetidir.
Türkiye tarihine bir utanç sayfası olarak eklenmiştir.
Dileriz Erdoğan, 27 Mayısçıların izinden gidip o tarihe yeni bir utanç sayfası eklemek yerine Hitler'e benzettiği İsmet Paşa gibi davranıp yıllar sonra saygıyla anılmayı hak eder.