Mısır Ordusu, halka ateş açtı: 200 ölü 5000 yaralı

Mısır Ordusu, halka ateş açtı: 200 ölü 5000 yaralı
Mısır’da darbenin ardından ikinci katliam yaşandı. Ramazan ve kavurucu sıcağa rağmen bir aydır darbe karşıtı gösteriler yapan halka, sahurdan sonra keskin nişancılar ateş açtı.
200 kişinin hayatını kaybettiği, 5 bin kişinin yaralandığı vahşet sonrası can kaybının artmasından endişe ediliyor. Müslüman Kardeşler, kalabalığa ateş edenlerin polis üniformalı olduğunu açıkladı.
 
Mısır’da ordunun, demokratik yollarla işbaşına gelmiş ilk lider Muhammed Mursi’yi devirmesinin ardından polis teşkilatı dün ülkesine tarihinin en kanlı günlerinden birini yaşattı. Mursi’nin serbest bırakılarak görevine iadesi için darbenin ilk gününden bu yana Rabiatül Adeviye Meydanı’nda oturma eylemi yapan Mısırlılara sahurun ardından ateş açıldı. Katliamda 200 insan öldü, 5000 kişi de yaralandı. Görgü tanıklarına göre polis kalabalığa önce göz yaşartıcı gaz ile müdahale etti. Kaçışmaya başlayan halk keskin nişancıların yaptığı atışlarla vuruldu. Mursi kabinesinde bulunmasına rağmen darbenin ardından görevine devam eden İçişleri Bakanı Muhammed İbrahim, polisin gerçek mermi kullanmadığını iddia etti. İbrahim’e bağlı olan polis, sokaktan çekilince suç şebekeleri ve çeteler halkı canından bezdirmişti. Müslüman Kardeşler’e göre, kalabalığa ateş edenler siyah polis üniformalı ve kasklıydı. “Yaralamak için değil, öldürmek için ateş ediyorlar. Kurşun yaraları baş ve göğüs bölgelerinde” diyen hareket sözcüsü Cihad el Haddad, can kaybının çok daha fazla olabileceğini belirtti.
 
Dünkü katliamda sabaha doğru saatlerde darbe karşıtı gösterilerin merkezi haline gelen meydanda bulunan çoğunluğu Mursi’nin mensubu olduğu İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) hareketinden kişiler hedef alındı. İhvan’a göre kalabalığa ateş edenler siyah polis üniformalı ve kasklıydı. “Yaralamak için değil, öldürmek için ateş ediyorlar. Kurşun yaraları baş ve göğüs bölgelerinde” diyen hareket sözcüsü Cihad el Haddad, can kaybının çok daha fazla olabileceğini belirtti.
 
Katliam, darbe karşıtı gösterilerin Ramazan ve kavurucu sıcağa rağmen 1 aya yakın bir süredir aralık vermeden devam etmesi karşısında Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi’nin Mursi karşıtlarına “sokaklara inin” çağrısı yapmasından 2 gün sonra gerçekleşti. Darbe üzerinden farklı konumlar alan milyonlarca Mısırlı önceki gün başkent Kahire’nin iki sembolik meydanı Tahrir ve Rabiatül Adeviye’de gövde gösterisi yaptı. Günün ilerleyen saatlerinde karşıt görüşlüler arasında çatışmalar meydana gelirken, ordunun protestolarına son vermesi için İhvan’a verdiği 48 saatlik mühletin dolmasına saatler kala polis darbe karşıtı oturma eylemine güç kullanarak müdahale etti.   
 
Sisi, 3 gün önce yaptığı açıklama ile “terör ve şiddetle mücadele etmek için” halktan sokaklara çıkarak kendilerine “yetki” vermelerini istemişti. Ordu da önceki gün sosyal medya aracılığı ile şiddete karışan göstericilerin vurulacağı imasında bulunmuştu. Daha sonra ise İhvan’a darbe karşıtı eylemleri sonlandırarak askeri müdahale sonrası atanan geçiş yönetimi ile uzlaşması için 48 saat mühlet vermişti. Sisi’nin çağrısı ve ordunun darbe öncesinde de Mursi’ye yaptığı gibi bir mühlet verme yoluna gitmesi ülkenin iç savaşa sürüklenebileceği endişelerini artırmıştı.
 
Ankara’nın çok sert tepki verdiği katliamı, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da “derin bir şekilde kınadığını” açıkladı, şiddete son verilmesi çağrısında bulundu. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague da, Mısır mercilerine halkın barışçıl gösteri yapma hakkına saygı duyma ve dünkü katliamın sorumlularını adaletin karşısına çıkarma çağrısı yaptı. Her yıl 1,3 milyar doları orduya olmak üzere Mısır’a 1,5 milyar dolar yardımda bulunan ABD’den ise henüz bir açıklama gelmedi. Ne AB ne de ABD, Mısır’daki 3 Temmuz darbesini ‘darbe’ olarak tanımlıyor. Türkiye ve Tunus, darbeye karşı en sert tutumu takınan ülkeler olarak temayüz ederken, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt yaptıkları 12 milyar dolarlık ayni ve nakdi yardımlarla darbe yönetimine destek veriyor.
 
Öte yandan, Mısır İçişleri Bakanı İbrahim dün yaptığı açıklamada hakkında tutuklama kararı çıkartılan Mursi’nin büyük ihtimalle devrik diktatör Hüsnü Mübarek ile aynı cezaevine konulacağını duyurdu.