MÜSİAD Rize'den Başbakan Erdoğan'a Destek Mesajı

MÜSİAD Rize'den Başbakan Erdoğan'a Destek Mesajı
MÜSİAD Rize Şube Başkanı Mahmut Dabak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a destek mesajı yayımladı.

MÜSİAD Rize Şube Başkanı Mahmut Dabak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a destek mesajında daha önceki dönemlerde Başbakan ve Cumhurbaşkanlarının, vesayetlerin karşısında esas duruşa geçtiğinin unutulmaması gerektiğini kaydetti.

Dabak, henüz kesinleşmemiş varsayımlarla düzenlenen dava ve dosyaların uluslararası mesele haline getirilmesinin ancak hain ve satılmış zihniyetlerin işi olacağını ifade ederek, mecliste ‘Bu kadına haddini bildirin’ nidaları yükseldiğinde, gücünü halktan alan partilerin sesi çıkmadığını; bizi Mısır, Suriye yapmak isteyenlere fırsat vermeyeceklerini belirterek yapılan yanlışlıkların hukukta karşılığını bulacağını ve milletin yoluna devam edeceğini kaydetti.

İşte Dabak’ın o basın açıklaması:

mahmut-dabak-musiad-rize-sube-baskani.20131228180556.jpg

Unutmayalım
Bir zamanlar seçilmişlerin (Başbakan Cumhurbaşkanı dahil) vesayetlerin karşısında esas duruşa geçtiğini unutmayalım!
Bu ülkede her dilde şarkı, türkü söylerken, hatta teşvik edilirken, diğer taraftan bu toprağın bağrında barınan insanların yerel, günlük yaşamda anlaştıkları dilde konuşamadıklarını unutmayalım!
Krizler sanki bu milletin kaderiydi, unutmayalım!
Yerli sanayinin adı yoktu. Savunma sanayinin % 100’ünün dışa bağımlı olduğu günleri unutmayalım!
Dünya ülkeleri içerisinde Türkiye’nin yeri hiç bilinmiyordu, unutmayalım!
Bu ülkenin seçilmiş Başbakanları, Avrupalı sadaka dağıtıcılarının kapısında kuyrukta tir tir titriyordu, unutmayalım!
Bu ülkede demokratik açılımlar sayesinde kardeş olan halklar kucaklaştı, gözyaşları dindi, analar ağlamaz oldu, unutmayalım!
Kamusal alan diye Türkçemize yeni tabirler kazandırıldı, unutmayalım!
Baş örtüsü ALLAH’ın emri olduğu halde suçlu ilan edilen başörtülülerin mağduriyeti diz boyu idi, unutmayalım!
Hastanelerde hizmet almak, tedavi olmak ayrıcalıklı bir marifetti, unutmayalım!
Bu kadına haddini bildirin nidaları karşısında mecliste, gücünü halktan alan partilerin sesi çıkmıyordu, unutmayalım!
Bu ülkede ikinci, üçüncü sınıf insanların adı imam Hatipli idi, unutmayalım!
‘Verdiysem ben verdim’ diyen Başbakanın karşısında sus pus olmuş yasama, yargı vardı; çıtları çıkmadı, unutmayalım!
Oyunu bozalım
Ey millet şunu bilin ki, düşman zehrini sana ikram ettiği kahveye katarak hayatını zindan eder. Bırakalım kahvenin tadını, tuzunu tartışmayı; bir millet sefalete itilmek isteniyor; bu oyunu bozalım.
Irak’a demokrasi getireceğini söyleyenlere bakar mısınız, günde kaç kişiyi öldürüyorlar?
Libya’da size zırnık yedirmeyen Kaddafi’yi al aşağı ettiniz; Libya’ya huzur mu geldi?
Mısır daha mı iyi noktada, Suriye’de sözde seçim yapacaklarmış. Suriye’de insan mı kaldı, şehir mi kaldı. Ortadoğu’da ne bıraktınız; yetimler, gözü yaşlı anneler, dedeler…
Siz Türk Milletini başka milletlerle karıştırmayın; bizim küllerimizden 10 tane Suriye, 20 tane Irak, 30 tane Libya çıkar.
Kendimiz çözeriz
Elektrikler kesilince yağma edilen marketleri, işyerlerini biz sizlerde gördük.
Bizim kendi içimizde yolsuzluk ve hukuksuzluk varsa, bu bizim çözeceğimiz bir konudur; biz neleri çözmüşüz.
Henüz kesinleşmemiş varsayımlarla düzenlenen dava ve dosyaları uluslararası mesele haline getirmek ancak hain ve satılmış zihniyetlerin işidir.
Millet olarak buna izin vermeyeceğiz, kendi söküğümüzü kendimiz dikeceğiz.
Bizi Mısır, Suriye yapmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz.
Yapılan yanlışlıklar hukukta karşılığını bulacaktır.
Ve Millet yoluna devam edecek, köprü de yapılacak, havaalanı da yapılacak, kanal İstanbul da… Sizden mi icazet alınacak, vesselam..