ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünden 'Hamsi' Uyarısı

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünden 'Hamsi' Uyarısı
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü ekibinin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının desteğiyle yürütülen "Hamsi İzleme Projesi" kapsamında Karadeniz'de yaptığı araştırma, hamside yavrulara yönelik kaçak av baskısı olduğunu ortaya koydu.

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünden bir ekibin, Türkiye'de en çok tüketilen balıktürü olan hamsinin bilimsel verilerle izlenmesine dönük proje kapsamında Karadeniz'de yaptığı araştırma, yavru balıklara yönelik kaçak av tehdidi olduğunu ortaya çıkardı.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının desteğiyle yürütülen "Hamsi İzleme Projesi" kapsamında ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, 19 kişilik ekiple Karadeniz'e açılarak Hopa'dan İğneada'ya kadar olan bölgede 5 bin deniz mili boyunca hidroakustik kayıt aldı.

Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünün de karadan katıldığı araştırma sonucunda hazırlanan rapora göre, gelecek yıl için bereketli bir sezona işaret eden yavru balık popülasyonu belirlendi, ancak yavru balıklar kaçak av baskısı altında bulunuyor.

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Cemal Gücü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl hamside beklenen miktarda av yapılamadığını, sezonun zayıf geçmesi nedeniyle balıkçıların Gürcistan'da avlanmak için başvuruda bulunduğunu belirtti.

Avcılıkta en yoğun dönem olması beklenen kasım ayında hemen hemen hiç hamsi avcılığı yapılmadığını dile getiren Gücü, "Sezon aralık ortalarına kadar devam ediyor. Karadeniz'in kuzeyinden, münhasır ekonomik alanımız dışından hamsi göçü olacağı beklentisi ve umudu var. Havalar yeniden soğursa balık gelecek beklentisi var. Eldeki verilere göre yaptığımız tahminler bunu göstermiyor. İnşallah yanılıyoruzdur." dedi.

"Yavru popülasyonu iyi"

Bu yıl hamside umutlu bir veri görünmese de yürüttükleri araştırmada, gelecek yıl için iyi bir yavru popülasyonu olduğunu gözlemlediklerini anlatan Gücü, şöyle devam etti: "Batı Karadeniz’de Bafra önlerine kadar olan alanda çalışılan tüm hatlar boyunca yavru hamsi bulduk. Bu durumu başlangıçta stoğa katılımın iyi olduğuna işaret ettiği için memnuniyetle karşılamıştık, ancak sefer ilerleyip doğuya kaydıkça yavru hamsilerin miktarında, boylarında ve kondisyonlarında düşüşler olduğunu gördük. Yavru balığın kıyıya yaklaşması gerekirken açıkta kalması, kıyıdaki palamut ve lüfer baskısından olabilir. Açıktaki bu hamsilerin düşük kondisyonları nedeniyle kışı geçirebilmesi mümkün görünmüyor. Kıyıda ise özellikle Kızılırmak ve Yeşilırmak önlerindeki yavru hamsilerin kondisyonları gayet iyi görünüyordu. O yüzden önümüzdeki sene zor duruma düşmemek için o yavru hamsilerin mutlaka korunması gerekiyor.

Sinop Ayancık mevkisinde, Fatsa-Ünye arasında küçük hamsilerden oluşan devasa sürüler gördük. Başlarında da mutlaka gırgır tekneleri olduğunu gördük. Ağırlıklı olarak yavru hamsiden oluşan sürüleri gördüğümüz alanlarda balık avcılığı olduğunu, bu balığın yem fabrikalarına gittiğini biliyoruz. Eğer elimizde kalan yavruyu koruyamazsak seneye durum çok daha kötü olabilir."

"Balıkçı stokları çökertecek şekilde avcılık yapmamalı"

Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Ramazan Özkaya da araştırma sonucunda elde edilen verilerin, kaçak avcılığa dikkat edilmesi gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi.

Balıkçının stokları çökertecek şekilde avcılık yapmasının gelecek yılı tehlikeye sokacağını vurgulayan Özkaya, un ve yağ fabrikalarına gönderilmek üzere yavru balık avlamanın ne ülkenin ne de balıkçının menfaatine olacağını dile getirdi.

Özkaya, "Yasak avcılığa karşı daha duyarlı olmamız gereken bir döneme giriyoruz. Balıkçılıkta günü değil, yarınları kurtarmamız gerekiyor. 9 santimetrenin altında avlanacak her balık, gelecek yıl bizi krize sürükler." dedi.