Paliç: Yaş Çay Fiyatını Ulusal Çay Konseyinin Açıklaması Demek Kediye Ciğer Teslim Etmek Demektir

Paliç: Yaş Çay Fiyatını Ulusal Çay Konseyinin Açıklaması Demek Kediye Ciğer Teslim Etmek Demektir
Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, çay üreticisinden düşük fiyatla çay alan özel sektör temsilcilerinin çoğunluğa sahip olduğu Ulusal Çay Konseyinin yaş çay fiyatını belirleyecek olmasının kediye ciğer teslim edilmesi ile eşdeğer olduğunu kaydetti.

AK Parti Rize Milletvekillerinin öncülüğünde bölge milletvekillerinin de imzasıyla TBMM’ye sunulan Çay Kanunu teklifinde yer alan “Yaş çay fiyatı Ulusal Çay Konseyi” tarafından belirlenir maddesi yaş çay üreticileri ile birlikte siyasi partiler ve STK’lar tarafından tepki gördü.

Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan Çay Kanunu teklifini incelediklerinde kanunun bu şekilde çıkması halinde üreticiyi korumayacağı kanaatine vardıklarını, yaş çay alım taban fiyatı içermeyen ve yaş çay alım fiyatını belirleme görevini Ulusal Çay Konseyine veren Çay Kanun teklifinin yaş çay üreticisini özel sektöre teslim edeceğini kaydederek, “38 yıldır çay üreticisini taban fiyatın altından alım yaparak mağdur eden özel sektör iken özel sektör temsilcilerinin çoğunluğa sahip olduğu Ulusal Çay Konseyinin yaş çay fiyatını belirlemesi kediye ciğer teslim edilmesi demektir” dedi.

Yaş çay üreticisinin özel sektörün insafına bırakılmaması gerektiğini kaydeden Rize Ziraat Odası Başkanı Paliç, “’Geçmişten günümüze ÇAYKUR ortadan kalksın’ talebindeki özel sektörün yaş çay alım politikası ortada iken hazırlanan Çay Kanun teklifi özel sektörün ekmeğine yağ sürecektir. Yaş çay alımında taban fiyat olmayışı önceki yıllarda olduğu gibi özel sektörün düşük fiyatlardan çay almasına ve üreticinin emeğinin yok olmasına neden olmaktadır. Yaş çay fiyatının belirlenmesi özel sektörün insafına bırakılamaz. Çay Kanununu bu şekliyle kabul etmenin yaş çay üreticisini mağdur edeceği açıktır. Çay kanun maddelerinin tekrar gözden geçirilmesini ve iyileştirmelerin yapılmasını sayın milletvekillerimizden bekliyoruz” diye konuştu.

Paliç, özel sektörün ÇAYKUR seviyesine ulaşamadığı için ÇAYKUR’u kendi seviyelerine çekmek istediklerini belirterek, şöyle konuştu: “22 yıllık oda başkanıyım. Bu 22 yıl içinde geçmişte çayın sorunlarıyla ilgili 6 defa panel düzenledik. Çayın birçok sorunu vardır. Fakat geçmişten beri özel sektörün ÇAYKUR ortadan kalksın biz 300 tane özel sektörüz dediklerinden beri karşılıklı mücadelemiz var. Onların talepleri bugüne kadar bizle hep karşı karşıya olmuştur. Sebebi şudur: ÇAYKUR’un ortadan kalkmasını veyahut üreticinin mağdur edilmesini biz kabul edemeyiz çünkü biz üreticinin temsilcisiyiz. Ben üreticinin tarafıyım, üreticinin temsilcisiyim. Özel sektör ticari amaçlı kurulmuş. Bu sene 38. yılındadır. Bu 38 yıl içerisinde hiçbir zaman üreticiyi memnun edememiş sadece 2017 yılında ÇAYKUR fiyatından çay almıştır. Kota sorunu, kontenjan sorunu, kalite sorunu hepsi ortadan kalkmış, vatandaş da memnun olmuş, çay işletmecileri de memnun olmuş, çaylarını da iyi bir fiyata satmış ve en iyi parayı da o dönem kazanmışlardır. 2017 senesinde bu örnek iken 2018, 2019, 2020 ve 2021 hele 2020 ve 2021 özel sektörün üreticiyi mağdur etme açısından en kötü seneler oldu. Burada iyi niyetli özel sektör temsilcilerini ayrı tutuyoruz. Bu sene mayıs ayında yine hiçbir sorun yok Fiyat sorunu yok, kota sorunu yok, kontenjan sorunu yok, özel sektörle arada hiçbir sorun yok. Yine ÇAYKUR’dan daha fazla da çay almak suretiyle bu sene mayıs ayı bitmek üzeredir herhangi bir sorun yok. Bizim talebimiz nedir, ne istiyoruz? İşte özel sektör bu uygulamayı yapsın. Bu uygulama kanun altında, kararname altında olsun. Şartlar bugün neyi gerektiriyorsa onu yapsınlar. Bizim siyasilerimizden de talebimiz, özel sektörden de talebimiz budur. Bu onlar için de iyidir. Bu sene çayda çöp, fire oranı da azalmış olacak. Neden kaliteli çay işlendi 22 günde. Özel sektörde kapasite 16 bin ton, ÇAYKUR’da 9 bin ton ikisi birlikte çay işledi hiç sorun olmadı. Bunun böyle devam etmesi gerekiyor. Gerekiyor ama bunlara bugüne kadar üretici ile aralarında bir itimatsızlık var. Çünkü 38 sene üreticiyi hep mağdur edersen sana itimat etmezler. Bu uygulama vatandaşın istediği, bizimde vatandaşın temsilcisi olarak istediğimiz budur. Bugün ne şartlar uygulanıyorsa kanun altına bunlar alınsın, kurallara bunlar bağlansın. Ama maalesef şu anda bizim elimizden geçen taslak kanun çalışmalarımız olmuştur. Bu kanun çalışmaları içerisinde bulunduk ama son gidiş şekli bizden kaçırıldı. Kaçırılma sebepleri şu anda ortaya çıkıyor. Bize atılan bir maddede yaş çayın taban fiyatının Ulusal Çay Konseyi tarafından açıklanması. Ulusal Çay Konseyinin kuruluşundan itibaren yönetim kurulunda görev yaptım. Orada 2 tane çay üretici kesiminden ziraat odası var. 6 tane çay sanayicilerinden özel sektör temsilcisi var orada. 1 tane de bakanlığın temsilcisi var orada. Şimdi biz orada 2 kişi her zaman azınlıkta kaldık. Çok azınlıkta kaldık bu yüzden bizim orada sözümüzün geçmesi mümkün değil. Başkanlığım döneminde özel sektörün üretici bizlere teslim edilsin, ÇAYKUR’da bizimle eşit olsun eklindeki talebine hep karşı durdum.Kendileri ÇAYKUR seviyesine ulaşamadıkları için, ÇAYKUR seviyesine çıkamadıkları için ÇAYKUR’u kendi seviyelerine çekmek istiyorlar. Talepleri bu. Bu da çay sektörü için üretici için en tehlikelisidir. İmza atan Sayın vekillerimize de bölge vekillerine de odalarımız aynı şekilde tepkilerini gösterdiler. Hiçbir üreticinin bugünkü bu taslağı bu şekilde kabul etmesi mümkün değildir. Eğer kabul edilirse 38 yıldır mağdur edilen üretici bu yıl ve gelecek yıl seçim olması nedeniyle iyi günleri görür ancak ondan sonraki yıllarda geçtiğimiz yıllarda hep şikayetçi olduğumuz özel sektörü bile ararız. Bizim endişemiz budur. Vekillerimizi bir kez daha uyarmak için hangi maddeye karşı olduğumuzu yazılı olarak da kendilerine bildireceğiz.”

Üreticinin yaş çay fiyatından şikayetçi olduğu özel sektörün yaş çay fiyatını açıklayacak olmasının soruna daha fazla sorun ekleyeceğini ve 210 bin çay üreticisinin 150 tane özel sektöre teslim edileceğini savunan Paliç, “Bu kanunu yapan meclise gittik, tarım komisyonu ile birçok milletvekili ile görüştük. 50’den fazla milletvekili de bizi ziyaret etmiştir. Hepsi ile görüştük. Bize söyledikleri şudur. ‘Biz çay üreticilerinin yanındayız, sizin vekilleriniz bize ne getirirlerse bunları kabul edeceğiz.’ Şimdi bu işten sorumlu Rize’de muhalefet yoktur. Rize’de en büyük mesele sağlıktan sonra çaydır. Ekmeği odur, tek geçim kaynağı odur. Burada iktidarımızın seçilmiş 3 tane vekili var. Bu kanunun iyisini de yanlışını da onlar yapacaktır. İyisini yaparlarsa hepsine canı gönülden teşekkür ederiz. İyilikten yanayız, iyilerini yapmalarından yanayız. Gönül ister ki iyisini yapsınlar, bizde hep birlikte alkışlayalım. Ama yanlış yaparlarsa eğer bu yanlışta ısrar ederlerse veyahut da bu maddeyi değiştirmezlerse o zaman vatandaşımızı, 210 bin çay üreticisini 150 tane özel sektöre teslim etmiş olacaklar. Onun için bizim bunu kabullenmemiz mümkün değil. Biz diyoruz ki Ulusal Çay Konseyi fiyatı belirlemesin. Bugüne kadar fiyatın belirlenme şeklinden hiçbir şikayet olmamıştır. Neden şikayet olunmuştur? Sadece özel sektörün belirlenen fiyata uymadığından şikayet olunmuştur. Şimdi siz üreticinin şikayetçi olduğu kişilere çay fiyatını belirteceksiniz. Zaten sorun oradan meydana gelmiştir. Sorun üstüne sorun eklemekten başka bir şey değildir bu. Biz diyoruz ki ÇAYKUR’un teklifi ile yaş çay fiyatını bakanlık geçmişte olduğu gibi yine kendisi belirlesin kendisi açıklasın. En azından bir siyasi güvence olsun. O günkü iktidar kimse bu üretici de ona güvensin onun fiyatlarını kabullensin.” dedi.

Paliç, açıklamalarını şöyle tamamladı: “Bugüne kadar üreticiden yana çalışmalarımız olduğundan hep bizi uzaklaştırmak istediler, bizden uzak durmayı denediler. Bunların sebeplerini o günde anlıyorduk bugünde çok daha iyi anlıyoruz. Ama bunu üreticilerimize anlatamıyorduk. Neden üreticiden uzaklaşıyordular. Geçmişte sayın başbakanımıza, sayın bakanımıza çok rahat ulaşırdık ama son yıllarda her zaman talebimiz olmasına rağmen bizi engellemek, bizi görmemezlikten gelmek, veyahut da bizi küçümsemek gibi hep uzak durdular ve ne sayın cumhurbaşkanımızla ne de sayın bakanımızla bizi görüştürdüler Sebep budur. Üreticilerimizin memnuniyeti bizim de memnuniyetimizdir. Bugüne kadar bu maddenin bu şekilde olduğu bize söylenmedi açıklanınca haberimiz oldu bu maddeden. Şu anda bütün odalarımız, bütün üreticilerimiz, 210 bin üreticinin buna karşı çıkmayanı olmaz, bunu kabullenen olmaz. Yapmamalarından yanayım. Kanun olması gereklidir. Geç kalınmıştır fakat kanun vatandaşın aleyhinde değil vatandaşın lehine olacak. Bugüne kadar üreticiyi mağdur eden, üreticinin şikayetçi olduğu konu nedir özel sektör ve özel sektörün alım fiyatı. Onları düzenleyici kanun değil aksine üreticiyi mahkum edecek, üreticiyi özel sektörün insafına bırakacak madde koydular. Bu maddeyi nasıl kabul edelim. ÇAYKUR her ne kadar konseyin içinde olsa da ağırlık özel sektörün olacaktır. Çay Kanun tasarısı çalışmaları sırasında yaş çay fiyatının her kesimden katılımla bir grubun fiyat belirlenmesi konuşuluyordu ama bunun Ulusal Çay Konseyine teslim edileceği, fiyatın konsey tarafından açıklanacağı belirtilmemişti. Şu anda Ulusal Çay Konseyinin içinde olanlar 6 tane çay sanayicisi, 2 tane çay üreticisi, 1 tane de bakanlık temsilcisi. Orada denge yok, üretim kesiminden de, muhtarlardan da, sendikalardan da, çay üreticilerinden de kimse yok. Çay tabanından temsilcileri çay sanayicileri ile eşit olsa diyeceğimiz bir şey yok ama burada eşitlik yok. Çayın asıl sahibi üreticidir: Üretici olmayınca o fabrikacılar da olmaz. Burada mutlaka düzen lazım. Mutlaka bu maddeye tüm üyelerimiz, üreticilerimiz karşıdır. Bunun değiştirilmesinden yanayım. Nasıl olsun eskisi gibi olsun. Biz fiyatın belirlenme şeklinden hiç şikayetçi olmadık. Bizim şikayetçi olduğumuz konu özel sektörün o açıklanan fiyata uymamasıdır. Ona caydırıcı bir ceza uygulaması, vatandaşın çayını yarı fiyatına alıyorlar. Bunları bir cezaya çarptıracak kanun lazım. Bu kadar kaçak çay yakalandı, kalitesiz çay yakalandı. Bunları cezaya çarptıracak kanun olsun bunlar olsun. Bizim talebimiz budur. Biz ne istiyoruz? Üretici de mağdur edilmesin, işletmeci de mağdur edilmesin, tüketici de mağdur edilmesin. Dünyada kişi başı en çok çay tüketen toplum biziz. Tüketiciler de kaliteli çay içsin. 2017’de yapılan uygulama ile hiçbir sorun yaşanmamış, bütün sorunlar ortadan kalkmıştı. Bu dönemde 1. sürgünde de aynısını yaşadık. Biz bunu istiyoruz. Bir dahaki yıl da seçim dolayısıyla böyle devam eder. Ama ondan sonra Ulusal Çay Konseyinin fiyat belirlemesiyle seçim sonrasında 38 yıldır üreticiyi mağdur eden, 38 yıldır şikayetçi olduğumuz özel sektörü de arar duruma geliriz. Bizim tek derdimiz bu. Kendilerinin halen daha bu yanlıştan döneceklerine inanıyoruz. Bu yanlıştan dönmezlerse de sorumluları kendileridir. Yarın il dışında sorumlu olarak bir başkasını aramaya gerek yok, sorumlu kendileridir. Çayın sorunu Rize’de başlar Rize’de biter”

HABERE YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
27 Yorum