Paralel Yapının Sedat Peker 28 Asker Katilidir Oyunu

Paralel Yapının Sedat Peker 28 Asker Katilidir Oyunu
Sedat Peker, Afyon'da 28 askerin şehit düştüğü askeri mühimmat deposunun patlama olayını paralel yapının kendisi ile İlker Başbuğ ve Hurşit Tolon'un üzerine yıkmaya çalıştığını söyledi.

Sedat Peker, paralel yapı ile ilgili açıklamalarını bugün de sürdürürken Peker’in açıklamaları yine çok konuşulacak. Peker, paralel yapının savcılarının; Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Emekli Orgenaral Hurşit Tolon ve kendisine nasıl bir kumpas kurmaya çalıştıklarını anlatırken, “Paralel yapının savcıları gizli tanık üretip Afyon'da 28 askerin şehit düştüğü askeri mühimmat deposunun patlamasını İlker Başbuğ, Hurşit Tolon ve benim üzerime yıkmak istediler” şeklinde konuştu.

Paralel Yapının kalleşliklerini bir bir sıralayan Sedat Peker bakın daha neler anlattı:

Kıymetli dostlarım,

Bugünkü yazımda da (Cuma günkü yazımda olduğu gibi) kalleşliğin nasıl olacağını müsaadenizle konunun muhataplarına anlatmak isterim.

Geçmiş tarihlerdeki savaş diplomasisinde uygulanan kurallar gereği karşılıklı savaşan tarafların liderleri birbirlerine çocuklarını (yani en değerli şeylerini) rehin olarak yolladıklarında birbirlerine karşı asla hile yapmazlarmış. Cezaevine girdiğim zaman çocuklarımdan biri 1. Sınıf, diğeri ise 3. sınıf öğrencisiydi. Onların eğitimi ile ilgilenmeleri adına (onlara mutluluk vereceğini söyledikleri için) çocuklarımı hizmet evlerine yollamaya başlamıştım.

Çocuklarım ellerinde eğitim görüyor şeklinde, rehinken bile insanın düşmanına dahi reva görmediğini bana reva görerek insanoğlunun aklının kabul edemeyeceği bir kötülüğü şahsıma planlıyorlarmış. Anayasa Mahkemesi’nin kararı sayesinde davadaki tüm sanıklar tahliye olunca, dosyadaki basına yansıyan bilgilerden öğrendiğimize göre, Ergenekon davası sanıklarından bir tanesiyle istedikleri ifadeyi verdiği takdirde tahliye olması karşılığında görüşmeler yapmışlar. (Paralelci olduğu için açığa alınan savcılardan biri.)

17 Aralık soruşturmasını da yürüten savcılardan da biri olan Kasım isimli bu kişi, Ergenekon sanığını başka bir savcı aracılığıyla hayali bir suçtan adliyeye çağırttırıp (dikkat çekmemesi için) “Afyon’daki el bombası fabrikasının patlaması işini Sedat Peker organize etti, kendisine de bu talimatı Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ ve Orgeneral Hurşit Tolon paşa verdi. Ergenekon duruşmalarının arasında kameraların olmadığı ölü bölgede talimatı Sedat Peker’e verirlerken duydum diye ifade verirsen senin hem Ergenekon dosyasından tahliyeni sağlayacağız, hemde gizli tanık koruma programına aldıracağız” demişler.

Savcı konuşmasının devamında “sen bu ifadeyi verirsen zaten iki de uzman çavuş var, senin bu ifadeni doğrulayacak” diye de eklemiş. (Bu savcı ile Ergenekon sanığının yapmış olduğu görüşmeyi adliye de bulunan yazıcıların ve mübaşirlerin doğruladığını özellikle belirtmek isterim.) Ayrıca yukarı da yazdığım şahsıma düzenlenecek bu komplo ile ilgili terör savcılığının paralel yapı hakkında komplo kurmaktan aleyhte çalışma yaptığını da basından öğrendim.

Kıymetli dostlarım, düşünebiliyor musunuz bu olaylar olmasaydı ve Ak Parti hükümeti erken davranmasaydı 28 tane askerimizin şehit olduğu Afyon’daki mühimmat fabrikasının patlamasının sorumlusu olarak beni, Hurşit Tolon paşayı ve İlker Başbuğ paşayı yargılayıp mahkum edeceklerdi. Nasıl olsa hakimler ve savcılar kendi adamları. Bu da yetmezmiş gibi Yargıtay ve HSYK’da tamamen ellerindeydi. Allah aşkına Dünya’da böyle bir kalleşliği kim düşünebilir merak ediyorum. Sadece benim değil, çocuklarımın ve onların gelecekte olacak çocuklarının da alınlarına vatan haininin çocukları, torunları olarak ta koca bir leke sürülecekti.

Sohbetimin ilk başında bahsetmiştim ya, ilkel çağlardaki düşman diplomasisinde bile çocuğu elde rehin tutulan kişiye düşmanlık yapılmazmış. Ahiret kardeşiyiz diyeceksin, Dünya kadar övgüler dizeceksin, çocuklarımı eğitiyorum görüntüsünde elinde rehin tutacaksın ve bana yine de bunları yapacaksın.

Beni kamuoyuna asker katili olarak lanse ederek ama şu ama bu sebeple şahsıma sevgi duyan insanların bu şekilde benden nefret etmesini sağlamaya çalışacaksın. Diyorum ya oldu da her konuda onları affetsemde bu konuda asla affetmeyeceğim; “MERHAMET ETMEYENE MERHAMET EDİLMEZ” (Hadis-i Şerif)

Unutmadan kalleşlik, bana reva görülen bu iğrençlikleri yazmam değil; bunları düşünüp, planlayıp uygulamaya geçirmeye çalışmaktır.

BİR UMUTTUR YAŞAMAK
SEDAT PEKER

Not: Reisimiz Sayın Sedat PEKER 4 Nisan Cumartesi günü saat 15.00’de MİSİAD’ın (Milliyetçi Sanayici İş Adamları Derneği) Açılışını yapmak için İzmir’e gelecektir. Gelmek isteyen tüm İzmirliler davetlidir.

ADRES: Atatürk Caddesi No: 252 Kat:1 Daire:1 - 1.Kordon Konak / İZMİR