Rize Barosu Çay'a El Attı

Hatinoğlu, baro başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Ulusal Çay Konseyince hazırlanan ve incelenmek üzere görüşleri alınmak üzere kendilerine verilen Çay Kanunu taslağı konusunda yaptıkları incelemeyi tamamladıklarını belirtti.

Yani Çay Kanunu yanında çay piyasasının disiplinli, ciddi ve modern şekilde düzenlenmesi için bir üst kurul oluşturulmasının Türk çayı için vazgeçilmez olduğunu düşündüklerini ifade eden Hatinoğlu, sektör konusunda yaptıkları analizlerde sorunların odağında özel sektör ve devletin var olduğunu, müstahsil ve çay tarımından kaynaklanan sorunların tali sorunlar olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşündüklerini kaydetti.

Çay Kanunu tasarısına karşı çıkan ve kati bir karşı duruş sergileyen bazı sivil toplum örgütlerinin ve konuyla ilgisi olmayan yorumlara katılmalarının mümkün olmadığını ifade eden Hatinoğlu, ''Ancak kanun tasarısına bazı sivil toplum örgütleri, akademisyenlerin gerçekçi, bilimsel eleştiriler getirdiği de görülmektedir. Karmaşa ve kaos içindeki Türk çaycılığına çeki düzen vermek amacıyla iyi niyetle başlatılan kanun tasarısı metninden herkes şikayetçidir. Üretici ürününün elinde kalacağı, ucuza gideceği, küçük sanayici ortaya konan şartlara uymasının mümkün olmadığı, uyduğu takdirde fabrikasının kapanacağı, büyük sanayici ise büyük çabalarla ve para harcayarak kurduğu marka ve pazarını kaptırmak kaygısı ile kanun tasarısına karşı çıkmaktadır. ÇAYKUR ise özellikle ihtisas borsasına karşı çıkmaktadır'' dedi.

Hazırlanan Çay Kanunu tasarısının kanun tekniği bakımından oldukça hatalı olduğunu, şekil bakımından pek çok hata barındırdığını savunan Hatinoğlu, şunları söyledi: ''Kanun özü itibariyle müdahaleci bir nitelik taşımaktadır. Serbest piyasa mantığı ile yasanın mantığı arasında uyuşmayan düzenlemeler bulunmaktadır. Kuru çay, yaş çay fiyatları ile kuru çay satış miktarlarının belirlenmesi, şirketlerin bilançolarının takip edilmesi gibi uygulamaların kurulca yapılması bizce aşırı müdahaleci ve abartılıdır. Tasarıda haksız rekabete neden olabilecek düzenlemelerin yanında bireysel hak ve hürriyetleri de ihlal eden düzenlemeler de bulunmaktadır. Hatta Anayasa ve diğer yasaları ihlal eden düzenlemeler mevcuttur. Tasarının mevcut haliyle yasalaşması halinde uygulamasının çok zor olacağı gibi bugünden daha büyük karmaşa yaratma ihtimali yüksektir. Ancak yasa hazırlama iradesinin belirtilmesi ve kamuoyunu ateşlemesi bakımından tarihi bir adımdır. Bu bakımdan mutlaka desteklenmesi gereken bir süreçtir. Kanun tasarısına karşı haklı eleştirilerin dikkate alınması ve gerekli düzenlemelerin yapılarak aykırılıkların giderilmesi gerekmektedir. Böylece kanun tasarısının tüm kesimlerin ortak paydada buluşabileceği bir şekil ile yasalaşmasını diliyorum.''