Rize Barosu'ndan Avukatlar Günü Mesajı

Rize Barosu'ndan Avukatlar Günü Mesajı
Rize Baro Başkanı Avukat Ateş Hatinoğlu, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Hatinoğlu'nun mesajı şöyle:

Rize Baro Başkanı Avukat Ateş Hatinoğlu, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı. "Hukuk Eğitiminin düştüğü içler acısı ve traji komik duruma bir son verilmesi, avukatlık mesleğini saplandığı çamurdan kurtaracak yasal düzenlemelerin acilen yapılması en önemli beklentimizdir." sözlerini sarfeden Hatinoğlu "Mesleki sorunlarımızı çözüme kavuşturacak, nitelik ve nicelik yönünden mesleki kaliteyi yükseltecek avukatlık sınavını içeren Avukatlık Kanunun en kısa zamanda TBMM’de kabulünü, yeni Anayasa’da Baroların Anayasal kurumlar olarak yer almasını, avukatların bağımsızlıklarının Anayasal güvenceye alınmasını umud ediyoruz." dedi.

İŞTE RİZE BAROSU YÖNETİM KURULU ADINA BARO BAŞKANI HATİNOĞLU'NUN 5 NİSAN AVUKATLAR GÜNÜ DOLAYISIYLA YAYIMLADIĞI O MESAJ:

Üçlü sacayağı ile tanımlanan yargının işlerliğinin temeli uyuma ve silahların eşitliğine dayandığından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında savunma ve avukat önemli bir yer tutar. Silahların eşitliği ilkesi gereğince, savunmayı temsil eden avukat, iddia makamıyla eşittir.

Ülkemizde tüm reformlara, yasal düzenlemelere rağmen adil yargılama ilkelerine uygun bir yargılama ve yargı sistematiği kurulamadığından avukatlar hakim ve savcılar karşısında etkili bir konuma gelememiştir.

Evrensel hukuk değerlerini özümseyememiş yargı aktörleri avukatı bu çağda dahi yargılamada usulen bulunan, söylem ve eylemleri formaliteden ibaret bir kişi gibi görmektedirler.

Bu yüzden Mahkeme ilamlarının başlığında ki “Türk Milleti” adına ifadesi çoğu zaman göstermelik bir ibare olarak kalmaktadır.

Hakimlerimiz hükmetmekten vaz geçip hüküm vermeyi öğrenemedikleri, tüm yargılamaya hakim olmayı marifet saymadıkları, delil toplamayı, soru sormayı, davayı istediği gibi ve kimseyi umursamadan yönlendirmeyi, tarafları, bilirkişileri etkilemeyi bir kenara bırakmadıkları sürece, yani yargılamada hakim olmaktan vazgeçip birazda savunma ve iddia arasında hakem olamadıkları sürece adil yargılamadan bahsedilemeyecektir.

İnsana saygının olmadığı bu yargılama sisteminde insanlarımız saatlerce mahkeme kapılarında duruşma sırası bekler, hakkını arayıp neden saatinde davasının alınmadığını sorduğunda azarlanır, hakim karşısında hazırolda bekleyip, önünü iliklemesi için mübaşir tarafındab itilip kakılır, oturup kaldırılarak hırpalanır.

Gördüğümüz istisnai bir kaç kötü örnek dahi hakimlerin kişisel gelişimini tamamlamış, kişilik problemleri, kompleksleri olmayan , olgunluğa ulaşmış kişilerden seçilmesinin, hakim – savcı açığı ileri sürülerek her önüne gelenin mesleğe alınmamasının zorunluluğunu kanıtlamaktadır. Özellikle son yıllarda mesleğe alımlardaki saysal artıştan kaynaklanan özensizlik nedeniyle bu problemler artmıştır.

Beklentimiz hakimlerimizin de bu ülkede yaşanan gelişmelere, mevzuattaki atılım ve yeniliklere ayak uydurmaları, eski, geleneksel ve kötü alışkanıkları bir kenara bırakarak adil yargılamayı, insanlık onuruna ve insan haklarına saygı duymayı özümsemeleridir.

Hukuk Eğitiminin düştüğü içler acısı ve traji komik duruma bir son verilmesi, avukatlık mesleğini saplandığı çamurdan kurtaracak yasal düzenlemelerin acilen yapılması en önemli beklentimizdir. Sayısı 50’yi geçen hukuk fakülteleri yılda 8.000 mezun verdiği ve her yıl 5000 – 6000 mezunun hiçbir kriter gerektirmeden avukat olduğu bir başka ülke yok ne yazık ki. Bu garabet beraberinde mesleki yozlaşmayı getirmekte.

Bağımsız hareket etme ve düşünebilme yeteneği olmayan, sorumluluk duygusu taşımayan, sorgulmayan, araştırmayan, cesaretsiz, kendine ve bilgisine güveni olmayan, tartışmaktan çekinen, muhakeme edemeyen, etik değerlerden, meslek onurundan bihaber avukatlar yetiştiren bu sistemde yargı bağımsızlığı için, hukukun üstünlüğü için, insan hak ve hürriyetleri için savaşan avukat bulamazsınız.

Avukat müvekkilinin taleplerini ne pahasına olursa olsun yerine getiren, iş bitirici, tek odak noktası başarı ve kazanç olan kişi olmamalıdır. Avukat kimsenin memuru da olmamalıdır.

Avukatlar, halkın adalete erişminin en önemli ve en etkili unsuru, yargılamada vatandaşın tek temsilcisidir. Yukarıda anlatılanlar bu nedenle herşeyden önemli ve tüm toplumu ilgilendiren sorunlardır.

Mesleki sorunlarımızı çözüme kavuşturacak, nitelik ve nicelik yönünden mesleki kaliteyi yükseltecek avukatlık sınavını içeren Avukatlık Kanunun en kısa zamanda TBMM’de kabulünü, yeni Anayasa’da Baroların Anayasal kurumlar olarak yer almasını, avukatların bağımsızlıklarının Anayasal güvenceye alınmasını umud ediyoruz.

Bu vesile ile müteveffa meslek büyüklerimizi rahmetle anıyor, tüm meslektaşlarımızın Avukatlar Gününü kutluyor, aileleri ile birlikte mutluluk, sağlık ve başarı dolu bir gelecek diliyoruz.

RİZE BAROSU YÖNETİM KURULU