Rize Memur-Sen'den Rizelilere Çağrı

Rize Memur-Sen'den Rizelilere Çağrı
Rize Memur Sen'den Rizelilere "Kamuda Kılık-Kıyafet Özgürlüğü" için destek çağrısı...

Memur-Sen Rize İl Başkanı Resul Usta, Memur-Sen Konfederasyonu'nun Türkiye genelinde başlatmış olduğu 'Kamuda Kılık-Kıyafet Özgürlüğü için 10 Milyon İmza Kampanyası' için destek çağrısında bulundu.

Usta imza kampanyasına destek sağlamak için yaptığı basın açıklamasında Memur-Sen Konfederasyonu'nun kurulduğu günden beri temel hak ve özgürlüklerden yana taraf olduğunu belirtti. Bunun aksi uygulama ve dayatmaların ise karşısında yer aldığını ifade ederek, "Savunduğumuz değer ve ilkelere yönelik dayatmaların da her zaman karşısında durduk. Bu anlamda, Memur-Sen Konfederasyonu olarak 30 Kasım 2012’de TBMM önünde bir eylem yaparak kamu görevlilerinin kılık kıyafet özgürlüğünü elde etmelerine yönelik, başörtüsüne özgürlük eylemi gerçekleştirdik. Eğitim-Bir-Sen hizmet kolumuz da, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde 81 ilde basın açıklamaları ve 2 Ocak 2013’te yeni yılın ilk mesai gününde iş yerlerine serbest kıyafetle giderek sivil itaatsizlikle devam ettirmiştir." dedi.

650 bin üyesiyle kamu çalışanlarının en büyük konfederasyonu olan Memur-Sen'in bu noktada kamuoyunu da eylemlilik sürecine dahil edecek şekilde, Başbakanlığa sunulmak üzere ‘Kamuda Kılık-Kıyafet Özgürlüğü İçin 10 Milyon İmza’ toplama kararı alındığını kaydeden Usta, açıklamasına "Saç, sakal, bıyık, favori ve tırnak uzunluğu ile ilgilenen, kadınlara başı açık olmayı dayatan, kazağın yakasıyla, pantolonun kumaşıyla, ayakkabının topuk boyuyla ilgilenen Anayasada ve herhangi bir kanunda olmayan 1982 model darbe dönemi kalıntısı kılık-kıyafet yönetmeliğinin değişmesini talep etmekteyiz." şeklinde devam ederek sözlerini "Referandumla kadınlara pozitif ayrımcılığın onaylanmasına rağmen, kamuda kadınların kategorize edildiği ve başörtüsü sebebiyle ayrımcılık uygulandığı görülmektedir. Başörtüsü yasağının kadın  eşitsizliğine neden olduğunu, başörtüsü takan kamuda görev yapan kadın çalışanlara zorla başlarının açtırıldığı, bu uygulamayla bizzat devlet tarafından kadına psikolojik şiddet uygulanmaktadır.

Türkiye’de son yıllarda özgürlüklerle ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor ancak bunun beklenilen düzeyde genişletilememekte, özellikle başörtüsü ve kamudaki kıyafet konusundaki maalesef katı uygulamalar devam etmektedir. Üniversitelerde şimdilik yüzeysel bir başörtüsü özgürlüğü var. Bu hakk artık yasal teminat altına alınmalıdır. Üniversitelerdeki başörtüsü özgürlüğü, rektörlerin inisiyatifine bırakılmış durumda. Temeli sağlam olmayan bu durumu kabul etmemiz mümkün değildir. Kışla mantığı uygulamaların, kılık kıyafet zorunluluğu üzerinden devam ettirildiğini görüyoruz. Bu anlamsız tutuma son vermek için bugün Rize'de de startını verdiğimiz imza kampanyası, Türkiye genelinde yayılacaktır. Kısa sürede toplanacak milyonlarca imzayı ilgili kişi ve kurumlara göndererek darbe mahsulü 1982 model dayatmaların son bulmasını haykıracağız.” şeklinde sürdürdü.

Tek tipçilikten yararlananların oyunlarını bozacaklarını ve bu konudaki kararlı tutumlarından asla vazgeçmeyeceklerini kaydeden Usta, "Son olarak Türkiye genelinde imza kampanyasıyla bu konudaki tutumumuzu devam ettiriyoruz. Burada açıkça bir kez daha vurguluyoruz, sonuç alınana kadar mücadelemize devam edeceğiz." dedi.

Usta açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: Yönetmelikle Siyer ve Kur’an derslerinde başörtüsü özgürlüğü getirildiğini ancak diğer derslerde bu tutumun gösterilmediğini “İHL’deki kız öğrenciye, ‘bu okulda olman sebebiyle istersen başını örtebilirsin’ diyen yönetmelik, o kız ticaret lisesine gittiğinde ise ‘burada örtemezsin’ diyor. ‘Siyer ve Kur’an dersinde örtebilirsin, ama matematik dersinde örtemezsin,’ diyor. Burada birey yerine, derse bir özgürlük var. Doğrusu, demokratik olanı İHL’deki isteyene başını örtmeme tercihi nasıl veriliyorsa, diğer okulda da isteyene örtünme özgürlüğü verilmesi gerekiyor. Bundan daha önemlisi ise öğrenciye kısmen de olsa serbestlik verilirken, onun öğretmeni kravata mahkum ediliyor.”

"Çalışma hayatında başörtüsü yasağının kalkması talebimizi de içeren ve 30 günde toplayacağımız, irade beyanı niteliğindeki imzaları hayata geçirilmek üzere Başbakanlık’a sunulmak üzere bu günden itibaren kampanyamızı başlatmış bulunmaktayız. İmzaların Başbakanlık’a verilmesinden sonra, Memur-Sen Konfederasyonu olarak, başta konuya ilgi ve destekleri için Cumhurbaşkanlığı olmak üzere TBMM ve siyasi partilere de bilgi verilecektir. Ülke genelinde tüm kamu çalışanlarını kapsayacak imza kampanyamız,da toplanacak imzalar, Başbakanlığa teslim edilecektir."

Kılık-kıyafet yasağı sebebiyle bir çok bedelin ödendiği, yeni bedellerin ödenmemesi için yasağın kalkmasını istiyoruz. toplumsal duyarlılığı olan sivil toplum örgütlerinin, kurum ve kuruluşların ve Rizeli hemşerilerimizin imza kampanyamıza destek olmalarını bekliyoruz.