Rize MHP'de Yaş Çaya 1,60 TL İstedi

Rize MHP'de Yaş Çaya 1,60 TL İstedi
MHP Rize İl Başkanı O. Cem Kazmaz, Cuma günü açıklanacak olan yaş çay taban fiyatının en az 1,60 TL olması gerektiğini söyledi.

MHP Rize İl Başkanı O. Cem Kazmaz, Rize Ziraat Odası’nın yaş çay için istediği 1,60 taban fiyatı destekledeiklerini ifade ederek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Mehmet Mehdi Eker’in Cuma günü açıklayacağı yaş çay taban fiyatının en az 1,60 TL olması gerektiğini söyledi.

Kazmaz, yaptığı yazılı açıklamada, “Nisan ve Mayıs aylarının gelmesi başta Rize’miz olmak üzere Doğu Karadeniz Sahillerinde başka bir algı ve heyecana sebep olur. Adeta herkes yörenin alternatifsiz geçim kaynağı olan çaya hükümetin ne taban fiyat vereceğini bekler olmuştur. Ancak burada Rizeli’nin başka bir açmazı vardır. Türkiye’nin başka bir yöresine nasip olmayan iki Başbakanına, İktidar Partisinin onca Rizeli Bakan ve Milletvekiline rağmen çayına hak ettiği taban fiyatı bir türlü alamamaktadır. Yaş çay kilo fiyatına daha önce şu kadar simit, şu kadar zeytin alınıyordu hesapları ise sürekli Rizeli”nin zararı ile sonuçlanmaktadır.” dedi.

Rizeli’nin bu mağduriyetinin en çarpıcı örneğini ise Başbakan Sayın Erdoğan’ın 2002 seçimleri öncesindeki Rize mitinginde ortaya koyduğunu ifade eden Kazmaz, “Erdoğan, 2002 seçimleri öncesinde Rize´de düzenlediği ilk mitinginde, dönemin hükümeti tarafından yaş çaya verilen fiyatı eleştirmiş ve o dönem çay-simit hesabı yapmış ve şu şekilde konuşmuştur;  "Dün sordum Rize’de simit kaç para diye, ortalamasını alalım 150 bin (15 kuruş), bir bardak çayı kaç paraya içiyorsunuz? 200 bin (20 kuruş) ne yaptı 350 bin (35 kuruş) ortalama 1 evde kaç çocuk var? Biz en azı hesap yapalım fazlası da Ankara’ya armağan olsun. 3 çocuk anne-baba etti 5 kişi. 5 kere 350 ne yapar? 1 milyon 750 olur (1 lira 75 kuruş) Bu Ankara’daki hükümet benim milletime, benim kardeşime 1 bardak çayla 1 simidi layık görmüyorlar."  Aradan 12 yıl geçmesine ve 12 yıldır iktidarda olmasına rağmen Başbakan Erdoğan 2001 yılında Rize meydanında çay simit hesabı yaparak söylediği 1,75TL taban fiyatının Rizeli yanına bile yaklaşamamıştır. O fiyat bir yana Rizeli bazen bunun yarısına bile özel sektöre çay verememiştir. Şimdi Ziraat Odaları çay için 2014 yılında gene de insaflı davranarak taban fiyatın 1,60.-  TL olmasını istemektedirler. Biz de bunu destekliyoruz ve Sayın Başbakan’a yukarıda ki sözlerini hatırlatıyoruz. Ama bu çözüm değildir, çünkü çay müstahsilleri ürünlerinin yarısını taban fiyatın çok altında özel sektöre vermek zorunda kaldıkları, kaçak çay sorunu halledilmediği müddetçe çay müstahsillerinin sorunları devam edecektir.” şeklinde konuştu.

İVEDİLİKLE BİR ÇAY KANUNU YAPILMALIDIR VEYA MİLLİ ÜRÜN KANUNU ÇIKARILMALIDIR

Kazmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü: Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri çay tarımı için bugüne kadar 12 Kanun çıkarmıştır,  en son 3092 Sayılı Kanun 04.12.1984 tarihinde kabul edilmiş ve kuru çay imalatını özel sektöre açmış, ancak hiçbir ilave düzenleme getirmemiştir. Ankara Ostim’de soba imalathanesi açmak bile Rize’de çay fabrikası açmaktan çok daha zor ve teferruatlıdır. Bu bakımdan ivedilikle çay müstahsillerinin haklarını ve yaş çay tarımını teminat altına alacak, kaçak çayı önleyecek, özel sektörü disiplin altına alarak, üreticilerin tüm yaş çay rekoltesini hükümetin belirlediği taban fiyattan satmasını sağlayacak  bir Çay Kanunu ivedilikle yapılmalı veya Milli Ürün kanunu çıkarılmalıdır. Rizeli Başbakan ile Rizeli Gümrük ve Ticaret Bakanına son seçimlerde %67,8 oy veren Rizelilerin bunu onlardan beklemek en doğal hakkıdır. Diğer yandan kuru çay ticaretinin yapılabilirliği açısından da hükümetin yaş çay taban fiyatı içerisinde yerinde saydırdığı destekleme primini artırması zorunludur. Sosyal sorumluluk olarak başta ekonomik krizlerle boğuşan Yunanistan olmak üzere kendi tarımlarını destekleyen tüm AB Ülkelerinde bunun açık örnekleri vardır. Yaş çay tarımı Doğu Karadeniz’in olmaz ise olmazıdır, bir milyon Türk insanının ekmeği demektir, örneğin 1,60.- TL olarak açıklanacak bir yaş çay taban fiyatı içerisinde doğrudan ürüne verilecek olan 45 kuruş civarında ki bir destekleme tutarı hem özel sektörün elini güçlendirecek hem de sektörü ayakta tutacak önemli bir adım olacaktır.

2014 yılında çayın az olması ve özel sektörün yüksek fiyattan çay alacak olması kimseyi rehavete sürüklememelidir, ayrıca Çaykur’un batı bölgelerine ayırımcılık yaparak çayın geç geldiği yöreleri erken yaş çay alımı priminden mahrum bırakmasını da anlamak, bu haksız uygulamayı kabul etmek mümkün değildir.

ESKİ ULUSAL ÇAY KONSEYİ BAŞKANI VE ESKİ AKP RİZE MİLLETVEKİLİ’NE ÇAY KAÇAKÇILIĞINDAN CEZA!

Dünya’da ve AKP’nin bizi ulaştık diye yutturduğu gelişmiş batı demokrasilerinde örneğini görmek bir tarafa hükümet krizi bile doğurabilecek  ibretlik olaya Türk Çay Üreticiliğinin Anavatanı Rize maalesef sahne olmuştur. Başta havuz medyası olmak üzere yandaş medyanın satır aralarına özellikle gizlemeye çalıştığı bir olayda Eski Ulusal Çay Konseyi Kurucu Başkanı ve eski milletvekili Ali Bayramoğlu, ‘çay kaçakçılığı’ suçundan yargılandığı davada, 10 yıl sonra 7,8 milyon TL ceza ödemeye mahkum edilmiştir. Eski AKP Rize milletvekili ve bir dönem Ulusal Çay Konseyi’nin (UÇK) Kurucu Başkanlığını da yapan Ali Bayramoğlu’nun bu vahamet durumu hele bu kişinin bir Çay Kanunun Tasarısı ile Çaykur’u ortadan kaldıracak ve kaçak çayları legal hale getirip ithal çaylara yol verecek girişimi ile hafızalarda tazeliğini muhafaza etmektedir. Hatırlanacağı üzere çay kaçakçılığından ceza alan eski AKP Rize Milletvekili ve UÇK Başkanı Ali Bayramoğlu’nun Rize Çayına ve Çaykur’a düzenlediği bu suikast girişimi başta MHP TBMM Grubu olmak üzere MHP’nin Yetkili Organlarının ortaya koyduğu direnç, tarafımızdan başta Ortadoğu Gazetesi olmak üzere yazılı ve görsel basında yapılan toplumu aydınlatma girişimleri karşısında boşa çıkmıştır.

Bu akıl almaz olay AKP’nin kediye ciğer emanet edermişçesine Rize Çayı’nı kimlere emanet ettiğinin bir dehşet göstergesi olarak ortada durmaktadır. Bu “Dünya Kaçakçılık Literatürüne” kapak sayfadan giriş yapabilecek ibretlik olaya imza atan AKP’nin başta kaçak çay olmak üzere Rize Çay Müstahsillerinin sorunlarına çözüm üretmesini beklemek ise hayalden öteye geçemeyecek bir umut tacirliği olacaktır.

Rizelinin artık başta Rize çayı olmak üzere tarımsal ürünlerine, Türk Milleti’nin tüm Milli ve Manevi Değerlerine sahip çıkan, Milli Ürün kanunu ile Türk tarımına toptan çözüm getirecek olan MHP’ye sahip çıkma vakti gelmiştir. Zira AKP’nin %67,8 oy oranına, Rizeli Başbakana, Rizeli Gümrük ve Ticaret Bakanına, onca Rizeli Milletvekilline rağmen kendi beyan ettikleri taban fiyattan Rizeliyi mahrum bırakan, kaçak çaya ısrarla çözüm bulmayan, adeta teşvik eden, Rize dışında Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da neyi işledikleri aşikâr olan 160’dan fazla paketleme tesisine izin veren, destekleme primini artırmayan, müstahsillerin özel sektör tarafından mahkûm ve mağdur edilmesine ses çıkarmayan politikalarına dur denmesinin yolu buradan geçmektedir. AKP’nin çay karnesi için Rizelinin, eski AKP Rize Milletvekili ve UÇK Başkanı Ali Bayramoğlu’nun çay kaçakçılığından ceza almasına bakması, Başbakan’ın 2001 yılında Rize Meydanında yaş çay taban fiyatı en az 1,75.-TL olmalıdır söylemini hatırlaması, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da kaçak çay işleyen 160’dan fazla paketleme tesisine Rizeli Gümrük ve Ticaret Bakanı’nın göz yumduğunu bilmesi yeterlidir.